Gelelim samimiyetsiz muhalefete

Gelelim samimiyetsiz muhalefete
16 yıldır bu ülkede iktidar olan partinin bir 5 yıl daha istediği ve hakla kazanacağını belirttiği seçimlere kala kala 3 hafta kaldı.

16 yıldır bu ülkede iktidar olan partinin bir 5 yıl daha istediği ve hakla kazanacağını belirttiği seçimlere kala kala 3 hafta kaldı.
AK Parti’nin, MHP’ye sarıldığı, CHP’nin İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Partisi'ni ve HDP hariç diğer tüm muhalif kanatları arkasına takarak gittiği seçimlere tek başına giden bir de HDP var.
Yani ilk bakışta baktığınızda; yüzde 38 ila yüzde 48 ile AK Parti ve MHP bir yana 32 ila yüzde 52 bir oy ile CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve en az yüzde 12 oy alacağı belirtilen HDP bir yana.
Peki, oy oranlarını topladığınız da mevcut iktidarı oluşturan partileri yüzde 62 ile sollayan bir muhalefetin 24 Haziran’da seçimleri açık ara ile kazanacağı neden net görülmüyor?
Matematiksel olarak baktığınızda ve muhalefetin oy oranlarını topladığınızda, bu kadar büyük bir muhalefetin neden iktidar olmadığını da düşünmek saçma değil mi?
Evet, bu saçma durumu yine muhalefetin yarattığını ve bu durumdan en iyi yararlanan kişinin önce belediye başkanı iken parti kuran, ardından başbakan, sonra cumhurbaşkanı ve bugün tüm yetkilerle başkan olmak isteyen ve 16 yıldır iktidarda olan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu da görebiliriz.
Çünkü bugün samimice bir araya geldiklerinde ve oy oranlarını topladığınızda ve buna her biri bir muhalefet partisi gibi toplumsal sorunlara duyarlı olması gereken sendikaları, stk’ları, dernekleri eklerseniz yüzde 60’ı geçen bir muhalefetin beceriksizliğidir, diktatörlükle suçlanan Erdoğan’ı bugünlere taşıyan.
Nasıl mı?
Şimdi burada bu yazımı okuyan gazeteci arkadaşlar başta olmak üzere gazete okuyan, tv izleyen, sanala takılan herkese bir soru soracağım.
Siz hiç iktidarları seçim öncesi eleştiren bir muhalefet, stk, dernek, sendika görüyor musunuz?
Yani seçimden seçime ve seçimlere 2 bilemediniz 4 ay kala ortaya çıkıp, ülkenin sorunlarını çözeceklerini iddia edip, oy isteyen muhalefetin, hatta muhalif basının ya da medyanın 5 yıl boyunca ortada olduğunu göreniniz var mı?
Yani;
İstanbul Büyükşehir’de, Esenyurt’ta, Avcılar da, Bakırköy’de, Sultangazi’de yada Ankara Keçiören’de, İzmir Kordon da, Afyon, Diyarbakır’da, Manisa, Mersin, Adana’da yada ülkenin en uç kenti Serhat Hatay yada göç vermeye devam eden 56-60 kent gibi yoksul Ardahan’da veya Van Başkale’de yada Konya, Çorum da onca başkan onca muhalefet yetkili varken...
Oraların en büyük muhalefet partisi CHP il, ilçe, belde başkanı iki nokta üst üste aç tırnağı aç şu belediye, şu iktidar milletvekili, ‘şu hükümet bu işi yapmadı’ diye bir başlık okudunuz mu, izlediniz mi bir 5 yıl boyunca.
Yada HDP, İYİ Parti, Saadet veya sendika, dernek, stk yetkilisi, hükümetin yerel idarecisi hatta bugün hepsi birer iktidar partiüyesiymiş gibi çalışan bürokratı için ‘şunu dedi’ diye hiç duydunuz mu bir 5 yıl boyunca.
Yani bir beldenin, bir ilçenin, bir vilayetin, bir metropolün muhalefet tarafı olarak bilinen İl, İlçe, Belde ya da dernek, stk, sendika hatta gazetecinin 5 yıl boyunca iktidara gerçek anlamında muhalefet ettiğini, bugün oy istediği seçmenin akmayan suyunu, bozuk olan yolunu, işini, işsizliğini yada Amatör spor kulübünü hiç gündeme getirdiklerine şahit oldunuz mu?
Bunları yazan gazetecilerin bir elin parmağının geçmediği ülkede seçmen seçimlere 2-3 aya kala 5 yıl boyunca paslanmış anahtarlarla kapalı kapılarını açan muhalefete nasıl inanacak?
Yani 33 yıldır gazetecilik yapan benim ‘CHP’nin filan yerinin başkanı, HDP’nin falan yerin örgüt sorumlusu, Saadet Partisinin Teşkilat Başkanı ya da veya MHP’nin yanı sıra Stk, Sendika, Dernek sorumlusunun, ‘falan belediyenin çöpleri neden zamanında toplamadığını’ belirttiği bir açıklamasını 5 yıl boyunca göreniniz, okuyanınız var mı?
Yani genel başkanlarının ya da bir iki duyarlı vekilin, yöneticinin, gazetecinin dışında tüm muhalefetin kanatlarının 5 yılda bir ortaya çıkıp, memleketi kurtaracaklarını belirtmeleri ne kadar samimi bir durumdur ve ne kadar inandırıcıdır?
Kısacası;
5 yılda bir parti kapılarını açanların,
5 yıl boyunca toplumun sorunlarını gündeme getirmeyenlerin,
5 yıl boyunca iktidarla ters düşmeyenlerin,
5 yıl boyunca başkan diye ortalıkta gezip milletle selamlaşmayan,
5 yıl boyunca iktidar kimse onun önünde ilk günden itibaren önünde ceket ilikleyenlerin,
Hatta bugün sözde muhalefet ettikleri iktidarla arka kapılarda iş ortaklıkları yapanların,
Bugün kazanması mümkün mü?
Ve bir buna samimiyetsiz ve sözde bir birlikteliği eklediğiniz de elbet ki mevcut iktidarlar dahil herkes semimi bir muhalefet arar ve ona göre karar verir..
İşte CHP’nin gidip, Erdoğan’a karşı olmazsa olmaz bir durumda olan ve kapısını çalmadığı 6 Milyon oyun sahibi HDP’yi yanına alabildi mi?
Ya da kalınırsa HDP’nin ikinci turda açıkça kimi destekleyeceğini söylemediği, AK Parti dâhil 24 Haziran’da kimin en çok oy alacağa açık kapı bıraktığı bir anlayışla mevcut iktidara kayıp korkusu yaşatıla bilinir mi?
CHP’nin destekleri ile seçimlere girme hakkını kazanan ama ‘bende ne olursa olsun CHP’nin başkan adayını desteklerim, gerekirse HDP ile bir araya gelirim’ demeyen İyi Parti’nin ve %- bilemediniz 2 oyu olmasına karşın kendisini ağırdan satan Saadet Partisinin ve diğerlerinin samimiyetsizlikleri değil mi mevcut iktidarın hala kazanabileceğine inanması..
Yanlış bir durum var mı anlattıklarımda yoksa ne anlatmak istediğimi anlayamadınız mı?
O zaman baştan ve yeniden tane tane okuyun ne anlatmak istediğimi anlamanız için.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.