Hasan Servet Öktem

Hasan Servet Öktem

Kurtuluşun reçetesi

Geçen yıl 15 Nisan günü Sudan'ın başkenti Hartum'da aniden patlak veren ordular savaşının üzerinden bir sene geçti. Bilanço son derece ağır: 15 bin ölü (4 bin kadarı sivil), on binlerce yaralı, evlerini terk etmek zorunda kalanlar 8,5 milyon civarında, bunların 2 milyonu Mısır ve Çad gibi komşu ülkelere sığınanlar. 10 milyon Sudanlı, açlık tehlikesi ile karşı karşıya, uluslararası yardıma ihtiyaç duyanların sayısı 24 milyon seviyesinde (nüfusun yarısı), okullar, çatışma bölgelerinde hastaneler kapalı.

* * * *

Son bir yıldır ülkede yaşanan vahşet ve insani dram maalesef uluslararası kamuoyunun dikkatinden kaçıyor. Kızıldeniz’e kıyısı bulunan, stratejik açıdan önemli bu ülkeye karşı genel bir sessizlik ve ilgisizlik hakim. Geçen hafta, iç savaşın birinci yıl dönümünde, Fransa, Almanya ve AB işbirliğiyle, Paris'te Sudan için düzenlenen insani konferansta 2 milyar Euro yardım taahhüdü yapıldı. Bu memnuniyet verici, inşallah arkası gelir.

* * * *

Savaşın tarafları düzenli ordu ile paramiliter güçler (Rapid Support Forces-RSF). Sudan 2019 yılına kadar, asker kökenli diktatör Ömer El-Beşir'in iktidarda kaldığı 30 yıl boyunca, son derece kötü yönetildi, Darfur'da Arap kökenli olmayanlar katliamlara maruz kaldı, Uluslararası Ceza Mahkemesi soykırım suçlaması yaptı, ülke 2021‘de ikiye bölündü. 30 yıl sonra Hartum'da halk sokaklara döküldü, aylar süren düzenli protestolar neticesinde, 2019 ilkbaharında diktatör iktidarı bırakmak zorunda kaldı.

* * * *

Gidişatı izleyen oprtinist ordu ve RSF liderleri, son aşamada, protestocuların tarafına geçerek halkın zaferine ortak oldular. Askerlerin de söz sahibi oldukları sivil ağırlıklı bir hükümet üç yıl içinde seçimleri düzenlemek üzere iktidarı devraldı. Uluslararası toplum bu karma hükümete maddi manevi destek sağladı, başarılı olması için elinden tuttu, borçları sildi, krediler verdi.

* * * *

2021 sonbaharında ordunun ve devletin başı Al-Burhan anlaşılamaz biçimde geçici hükümeti lağvetti, bakanları hapse attı. Ancak uluslararası baskılar neticesinde geri adım atmak zorunda kalarak 2022 sonunda yönetimi tekrar sivillere devretti. İki yıl içinde seçimlerin düzenlenmesi karara bağlandı. Öte yandan Milis güçlerin (RSF) orduya entegre olmaları yönünde bir uzlaşmaya varılması üzerinde çalışılırken, en kötü senaryo gerçekleşti: 15 Nisan 2023 itibariyle RSF başkentte stratejik noktalara saldırılara girişti, böylece iki ordu savaşa tutuştu.

* * * *

Ordular savaşında Mısır ve S.Arabistan'ın düzenli orduyu (general Al-Burhan) destekledikleri, BAE'nin ise RSF'ten (General Muhammed Hamdan Daglo-Hemeti) yana hareket ettiği biliniyor. ABD iki tarafa eşit mesafede duruyor, İran düzenli orduya SİHA satmak suretiyle Al-Burhan tarafına yanaştı. Komşu Etiyopya BAE ile yakınlığı sebebiyle RSF’e meylediyor. Wagner ile Hemeti ailesi altın ticaretinde işbirliği yaptıklarından Rusya'nın RSF'e daha yakın durduğu (varsayım), BM’nin Al-Burhan yönetimini Sudan’ın resmi hükümeti kabul ederken Afrika Birliğinin iki tarafı da meşru yönetim olarak onaylamadığı biliniyor.

* * * *

Ateşkes ve barış girişimlerine karşı Al-Burhan'ın mesafeli tutumuna karşın, Hemeti'nin arabulucu heyetlere olumlu yaklaştığını ve diyaloga kapalı olmadığını izliyoruz. RSF güçlerinden “genocidal militia-soykırımcı milisler” olarak bahseden Al-Burhan’ın sahada üstün duruma geçmeden görüşme masasına oturmaya yanaşmayacağı kanaati yaygın. Al-Burhan karargahını başkentten Port-Sudan'a taşıdı, bizim büyükelçiliğimiz de orada, Hemeti'nin yeri bilinmiyor, genellikle yurt dışında bulunuyor.

* * * *

Yapılacak birinci iş, iki hasım lideri destekleyen üç Arap ülkesi birlikte hareket edip silah tedarikine son vermeleri, tarafları barış masasına oturmaya zorlamalıdır. Ateşkes ve barışın, Sudan'ın huzura ve demokrasiye dönüşü anlamına gelmeyeceğini hemen vurgulayalım. Huzur ve demokrasiye yegane erişim milis güçlerin dağıtılması ve askerlerin kışlalarına dönmesi ile mümkün olacaktır. Bir geçiş dönemi sonunda, tarafsız teknokrat ekibin yönetiminde yapılacak demokratik seçimler Sudan için kurtuluşun reçetesidir. Huzur ve refahın anahtarı, ülke yönetiminin ebediyyen sivil hükümetlere emanet edilmesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Servet Öktem Arşivi