Bahar temizliği başladı

Ağaçlar çiçek açmaya başlar, havalar ısınır, yüreğimizde bir sevinç, bütün benliğinizi saran bir heyecan ve sanki hayata yeniden başlarsınız.

Yeni bir yaşam için hazırlıklar gerekir.

Yaşadığınız alanda bir çevre temizliği, gereksiz eşyalar ayıklanır, temiz giysiler çıkarılır, daha şimdiden tatil programları yapılır.

Bahar umuttur, yaşama sevincidir.

Barışa duyulan özlem, bir huzur ve mutluluk arayışıdır bahar.

Tıpkı bireyler gibi ülkemizde de bir bahar havası var.

Uzun yıllardır insanlar ilk kez güne gülerek, umutla, keyifle başlıyor.

Oysa ne maaşlarımıza zam yapıldı ne enflasyon düştü ne hayat pahalılığında bir düşüş, ne yaşam kalitemizde bir yükseliş yok.

Ama geleceğe yönelik umutlarımız, hayallerimiz var.

29 Mart seçimleri sonrası muhalefetin kazandığı büyük başarı halkın özgüvenini artırdı.

Bir bayrama daha halkımız eskisinden daha yoksul giriyor, ailesini ziyarete bile gidemiyor.

Yine ucuz ekmek kuyrukları, çocukların şeker bile yiyemediği bir şeker bayramı.

Torununa bir küçük hediye bile alamadığı için kahrolan emekliler.

Yani yine açlık, yine yokluk, yoksulluk diz boyu ama şimdi bir umut yeşerdi memleketin dört bir yanında.
Vatandaş üzerine düşeni yaptı.

Şimdi sıra siyasilerde.

“Biz bu tek adam rejimini kabul etmiyoruz. Çoğulcu, demokratik, parlamenter sisteme geçilsin istiyoruz. Yargı bağımsız olsun, hukuk adil işlesin, özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılsın, çocuklar yatağa aç girmesin istiyoruz. Bu yüzden de bizler sorumlu yurttaşlar olarak üzerimize düşeni yaptık. İktidara dur dedik, sizin yolunuzu açtık, demokrasi ve barış mücadelesinde sonuna kadar arkanızdayız, haydi görev başına!”

Halkın bu özverili yaklaşımı, demokrasiye olan bağlılığı, laik yaşam beklentisinin üzerinde yükselen moral üstünlüğü muhalefet için iktidar yolunu araladı.
Dibe vurmuş bir ekonomi, çürümüş bürokrasi, tarafsızlığını yitirmiş yargı, artarak devam eden yolsuzluk ve liyakatsiz kadrolarla ülkeyi yönetemez hale gelen iktidardan kurtulabilmek adına bundan daha uygun koşullar olamaz.

İktidarın yakalandığı kibir hastalığından kurtulabilmesi, düştüğü bu çukurdan çıkabilmesi pek mümkün görünmüyor.

Kuşkusuz bu seçimin en başarılı partisi CHP’dir.

Ancak ülkemizin içinde bulunduğu devasa sorunların çözülebilmesi için mutlak bir demokrasi ittifakına, toplumsal güç birliğine ihtiyaç vardır.

Cumhuriyet Halk Partisi kadar diğer sol parti ve grupların yanında özellikle de vicdan sahibi muhafazakarların birlikte davranabilme, kollektif mücadele kültürünü geliştirmeleri gerekir.

Halkın inanılmaz sağ duyusu tüm siyasi partilere gerekli uyarıları yapmıştır.

Hür ve müstakil siyaset yapacağız diyerek Cumhur ittifakına payanda olan, iktidar yerine muhalefete muhalefet yapan Meral Akşener ve İyi Partinin durumu ortada.

Türkiye’nin tamamında 4 muhtarlık kazanmasına karşın hala utanmadan topluma ayar vermeye çalışan bir diğer iktidar yandaşı Doğu Perinçek, sonunda siyaset çöplüğünde yerini aldı.

Büyük Birlik Partisi ve Hüda-Par’ın toplumda karşılığının olmadığı bir kez daha tescil edildi.

Ölümüne destek vererek Erdoğan sevdasında vazgeçmeyen Bahçeli’nin partisi MHP kan kaybetmeye devam ediyor.

Bu son seçimler bir gerçeği daha ortaya çıkarmıştır.

“Türkiye halkı geleneksel olarak sağa meyillidir. Toplumun yüzde 70’i sağcı, geriye kalan yüzde 30’u ancak solcudur.” algısının nasıl bir uydurma propaganda olduğu ortaya çıkmıştır.

Siyasi görüşlerinden bağımsız olarak ülkemiz insanları hak ve haklıdan, özellikle de mağdurdan yanadır. Zalimlere karşı mazlumdan, haksızlığa kaşı haktan ve haklıdan yanadır. Bu seçim sonuçları bir kez daha göstermiştir ki, yurdum insanı vicdan sahibidir, emeğe saygılı, özgürlüğüne düşkün, barış ve demokrasi yanlısıdır.

Eşit yurttaşlar olarak, barış içinde bir arada yaşayabileceğimiz bir siyasal ortamın, sosyal ve kültürel iklimin oluşması için bu güzel ülkenin güzel insanları üzerlerine düşeni yapmıştır.

Yeter ki, toplum olarak uzun yıllardır özlemini duyduğumuz bu huzur ve barış ortamını siyasilerin kişisel hırs ve çıkarlarına alet etmeyelim. Yeni seçilen yerel yöneticiler halktan yana belediyecilik uygulamalarını sürdürsün, hizmet odaklı çalışmalara ağırlık versinler.

Uzun yıllardır tek adam yönetimi altında ezilen yurdum insanlarına bu kadarcık umudu ve mutluluğu çok görmeyin.

Şeker tadında bir bayram geçirmeniz dileğiyle!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Ongun Arşivi