Mahalle delegeleri seçimleri ve İlçe kongrelerinden sonra gözler il ve Genel merkez seçimlerine çevrildi.

Ne hikmetse değişim ve dönüşümcü diye ortaya çıkanlar fikirlerini anlatmadan parti öz değerlerine ve ilkelerine dönmek akıllara geldi.

Yapılan kongrelerde sağdan soldan, muhafazakar, mütedeyyin seçmenlerden medet ummaktan partinin değerlerine Atatürk ilkelerine ve onun gösterdiği yola girmeye başladı.

Hatta kurtuluş savaşın sonrasında Türkiye kurulurken ve yönetim biçiminin Cumhuriyet olmasına karar verilirken, şimdilerde muhafazakar ve mütedeyyin insanlarla, Anadolu’nun çarıklı erkânı harp olarak bilinen halkının da bu kuruluş ve yönetim biçiminde olduğuna dikkat çekilip o yönde hareket edilmesi emareleri başladı.

Kılıçdaroğlu'na eleştiriler yoğunlaştı

Bu anlamda değişim ve dönüşüm isteyenler kendi hatalarını bir yana bırakıp öz eleştiri yapmadan Genel başkan Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeye başladılar.

Kemal Bey, “Milletvekili listeleri hazırlanırken, seçimlerin yoğunluğu nedeniyle listelerle çok meşgul olamadım. Listeleri MYK üyeleri hazırladı” dedi. Listelere bakıldığında 4,5,6 hatta 7 dönemdir vekil olan MYK üyelerinin ve ahbaplarının hep seçilecek yerlerde yazıldığını gördük. Listelerde yer almayan 65-70 vekil’in gerekçelerini bilmiyornuz.

Bilmediğimiz bir şey daha var. Hiç güçleri olmadığı alacakları oyların binlerle ifade edildiği partilerin 10-15 vekil kaptıklarını da gördük.

Yine Kemal Bey’in ikinci turda yine oy oranı belli olmayan Zafer Partisi’ne İçişleri, Kültür Bakanlıkları ile MİT başkanlığının verilmesi bir yana. Anayasamızın değiştirilemeyecek ilk dört maddesinin aynı kalacağına dair imza atması çok yadırgandı. Orada, “ Anayasa’nın bu maddeleri CHP’nin kırmızı çizgisidir Ümit Bey, sen ne diyorsun” denilebilirdi.

Danışman sorunu

CHP yapılan hatalar, MYK üyelerinin hataları tartışılırken ortaya danışman sorunu çıktı. Ak Parti'den Milletvekili aday adayı olmuş, sonrasında CHP, Atatürk ve Kılıçdaroğlu için aşağılayıcı tweetler atmış Perinaz Mahpeyker Yaman’ın danışman olarak atanması tartışma konusu oldu.

Kılıçdaroğlu, Milletvekili listelerinin hazırlanmasında yoğunluk nedeniyle ilgilenmediğini belirtmişti, aynı açıklamayı bu kez adı geçen danışman için yaptı. Sadece, “Bana bir arkadaşım önerdi” demekle yetindi. O arkadaşın kim olduğunu açıklamadığı gibi, Batman İl Başkanını arayıp bu arkadaş nasıl birisidir diye sormadığı eleştiri konusu oldu.

Özgür Özel’in adaylığı

Genel Başkanlık için adı geçenlerden CHP Grup Başkanı Özgür Özel, İsmail Küçükkaya’nın sunduğu programında partisinin seçimler sırasında yaşananları ve yanlışları anlatarak sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu belirtti.

Özel partisinin tek başına seçime katılması halinde yüzde 28-29 oy alacağımız seçimde ittifakla girip, 130 milletvekili kazandık. Tek başına girilmesi durumunda 185 vekillerinin olacağını belirtti.

Özel, Ülkemiz en büyük ekonomik krizi yaşıyor. Yorulmuş, yılmış, başkalarından yardım bekleyen bir iktidar var. Biz bu durumda umudu örgütleyemedik. Kazanma umudumuz seçime doğru azaltıldı. Seçimde 4 seçmenden birinin oyunu aldık. Amacımız o üç seçmen olmalı. Partimizin bir kahramana hatta, Erdoğan’dan daha fazla bağıran birine ihtiyacı yok”dedi.

Adaylığı konusunda ise, “Sorumluluk üstlenmeye yakınım. Arkadaşlarımızla bir tutum belgesi hazırlayıp kamuoyuna açıklayacağız. Şimdi adayım desem kamuoyuna, partiye ve Genel Başkana karşı doğru olmaz. Bunu tutum belgemizle bir basın toplantısıyla açıklarız. Genel Başkanımız ve ailem benim adaylığımı televizyonlardan duymaz. Kem, küm ediyor değilim ama açıklamam için bir süreç var. Kemal Bey’le yarışabilirim. CHP kültüründe bu var. Bu süreçte takımda santrafor olurum. Yedek kulübesinde de, hatta top toplayıcısı bile” diyerek genel başkan adaylığına yeşil ışık yaktı.

İstanbul adayları

İstanbul ilçelerinden Şile hariç kongreler tamamlandı. Şimdi başkanlı adaylığında yarışacak olanlar delege yapısını incelemeye başladılar.

Adı geçenler arasında, Cemal Canpolat, Gürsel Tekin, Baki Aydöner, Özge Nama, Selçuk Sarıyer, Necdet Saraç, Onursal Adıgüzel var. Daha başkaları çıkar mı bilmem.

Daha önceki yazımda yerel seçimler öncesinde, “ İstanbul'u yönetecek bir abiye ve iyi bir başkana ihtiyaç var” diyerek Cemal Canpolat ve Gürsel tekin’i işaret etmiştim.

Aynı görüşte olduğumu belirtmek isterim. Bana göre bu iki isim bir araya gelip birisi İstanbul İl Başkanı olmalı diğeri ise yapılacak CHP Kurultayında Parti Meclisi üyesi olmalıdır.

Gerisi partililerin ve delegelerin görüşüne kalmıştır.