İtalya nasıl bir yer?

Hemen hemen herkesin çok sevdiği “Bella Ciao” şarkısını bilmeyen yoktur sanırım ya da çok az kişi vardır. “Bella Ciao” çok sevilen İtalyan protest halk şarkısıdır. Şarkılarını seviyoruz, peki ya bu kadar popüler olan İtalya’nın kendisi nasıl?

Birkaç gün önce döndüğüm 8 günlük İtalya gezimde gördüklerimi, hissettiklerimi ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizinle. İtalya, içinde çok fazla turist bulunduran doğal ve tarihsel güzelliklerle dolu renkli bir ülke. Mutfağı da çok zengin olan İtalya’da yüzlerce çeşit makarna yapılır. Pizzanın doğduğu ve dondurmanın da dünyaya yayıldığı yerdir. Çok sevilen yemeklerin başında gelen Pizza, 18. yüzyılın sonlarında Napoli’de ortaya çıkan bir yemektir. Tiramisu da 1970’li yıllarda doğan bir İtalyan tatlısıdır. Benim gözlemlediğim bir başka revaçta olan yiyecek ise kruvasan. İtalya’da kimisi tatlı, kimisi tuzlu, kimisi kremalı, kimisi meyveli olmak üzere çeşit çeşit kruvasanlar görmeniz kaçınılmazdır. Susamlı ve kremalı olanı beğenmiştim fakat tatlı olanları beğenmedim fazla. İtalyan pizzası da iyiydi ama çok fazla domates tadı geliyordu. Makarnasını beğenmedim, belki sadece yediğim yerde öyledir bilmiyorum.

Açıkçası Türk yemeklerini özledim diyebilirim. Çünkü genel olarak İtalyan yemeklerinde pek bir lezzet bulamadım. Çok fazla lezzetli bulduğum Yunanistan’ın yemeklerini inanılmaz beğenmiştim mesela. Ama İtalya’da Türk yemeklerini özledim.

İtalya Avrupa’nın volkanik açıdan en etkin ülkesidir. Üçü aktif 30 yanardağı vardır. Vezüv yanardağını görmek de çok tuhaf hissettirdi bana. Yaklaşık 2 bin yıl önce Vezüv Yanardağı'nın patlaması sonucu yok olan antik Pompeii kentinde yaşam 15 dakika içinde sona ermiş ve hala tehlikeli bir yanardağı olarak geçiyor Vezüv.

İtalya’da Roma, Venedik, Floransa, Milano, Pisa, Napoli, Verona, Sorrento, Bologna ve aklıma gelmeyen pek çok ili ve ilçeyi gezdik.

İtalya'nın başkenti Roma'nın içinde birçok anıt, kilise, çeşme ve müze mevcuttur. Milano ise, gerek İtalya'nın, gerekse Avrupa'nın sanat anlamında en zengin kentlerinden biridir. Tam bir Avrupa Metropolüdür. Burada moda okulları ve modayı yönlendiren alışveriş mağazaları mevcuttur ve dünyanın ilk modern AVM’si Milano’dadır. Ancak ben Verona’yı, Roma ve Milano’dan daha çok sevdim. Verona şirin, tatlı ve cıvıl cıvıl bir yerken, Milano ve Roma’da aynı sıcaklığı hissedemedim. Verona, Romeo ve Juliet’in hikayesi ile tanınan şehirlerden biridir. Verona’da sanat festivalleri ve sanatsal faaliyetler çok fazla yapılmaktadır. Romeo ve Juliet’in evi de buradadır ve Juliet’in heykeline turistler tarafından yoğun bir ilgi gösterilmektedir.

Yine bir diğer cıvıl cıvıl yer olan ve “Maskeli Şehir” denilen Venedik, İtalya’nın en romantik kentlerinden biridir ve sokaklar köprülerle birbirine bağlıdır. Adeta yüzen bir şehir gibi olan Venedik’e gondolcuların kattığı ambiyans muhteşem görüntüler ortaya çıkartıyor. Bu arada orada gondolculuk mesleği de zor ve herkesin yapamayacağı önemli bir işmiş. Biz oradayken Venedik güneşli ve bayağı sıcaktı fakat binaların arasındaki dar sokaklar pek güneş almadığı için oldukça soğuktu.

Bologna, sosyalist siyasi görüşü, kırmızı tuğlalı binalarıyla tam bir komünist kızıl şehir durumundadır. Aynı zamanda Avrupa'nın en eski üniversitelerinden biri bu şehirde bulunmaktadır. Ben burayı da sevdim ancak Napoli’yi pek sevemedim. Napoli, İtalya’nın Roma ve Milano'dan sonraki en büyük şehirlerinden birisidir ve UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir. Napoli’de hiçbir yerde görmediğim kadar turist gördüm. Öyle ki, yolda zor yürüyordu insanlar. Pisa’da ise durum tam tersi. Gözlemlediğim kadarıyla Pisa Kulesi’nin dışında Pisa oldukça sakin ve ucuz bir yer.

İtalya’da hangi diller konuşuluyor? diye sorarsak eğer, İtalya'nın resmi kabul edilmiş dili İtalyancadır. Neredeyse nüfusunun tamamı İtalyanca konuşur. Ancak ülkede İspanyolca, Fransızca ve İngilizce de konuşulan diller arasında ancak gördüğüm kadarıyla pek çoğu İngilizce bilmiyor.

Hediyelik eşyalar almak isterseniz, en güzel hediyelik eşyalar Pisa’da bulunuyor. Açık ara farkla en güzelleri Pisa’da. Diğer yerlerde alacak pek bir şey bulamadım ne yazık ki ve sonra aklım hep Pisa’dakilerde kaldı ama maalesef geri dönemedim. Aklım hala Pisa’daki o çantada…

İtalyan insanlarına gelecek olursak; kızları iyiler fakat İtalyan erkeklerinin biraz kaba olduğunu gözlemledik (Bu birkaç kişinin ortak düşüncesi). Ama İtalyan polisleri çok fazla yardımcı olmaya çalışıyorlar ve inanılmaz ilgililer. Sanırım ben en çok İtalya’nın polislerini sevdim. Sonuç olarak; her şeye rağmen İtalya görülmesi ve gezilmesi gereken bir yer. Eğer yolunuz düşerse Verona’yı ve Venedik’i mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuğçe Marik Arşivi