HDP kapısında medet ummak!

Bebek katilinin mektubunu 80 milyona dinletilmesi.

Kürt açılımı adı altında Kürt kardeşlerimizin kandırılması.

Teröristlerin ayaklarına kadar götürülen seyyar adliye.

Milli İstihbarat Teşkilatının bulamadığı Osman Öcalan’ı tam da seçim arifesinde TRT İstihbarat Daire Başkanlığının bulmakla kalmayıp özel röportaj yapması.

Oslo görüşmeleri.

Dolmabahçe mutabakatı.

Ve yine terörü çözmekle mükellef olan siyasi oluşumun PKK tarafından kaçırılan çocukları bir operasyonla sağ salim gözü yaşlı annelere teslim etmek yerine, hükümeti temsilen kadın bakanı HDP’nin kapısının önüne oturtup PKK’nın kaçırdığı çocukları, acınacak ve ağlamaklı bir yüz ifadesiyle, dilenerek terör örgütünden istemesine şahit olmak.

Ve bugün de HDP eşittir PKK diyenlerin, yetmedi CHP’nin HDP ile ittifak içinde olduğunu söyleyenlerin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın başkanlık ettiği AKP heyetinin HDP’nin kapısına kadar gitmesi. 

Aslında sorunun temelinde yatan asıl gerçeğin toplumla bir alakası yoktu. Sorun toplumun bazı kesimini sırf oy ve rant uğruna kullanan siyasetteydi.

Yani terör sorunu devletin değil 40 küsür yıldır süren ve 1 buçuk milyonluk silahlı güce sahip olan bir ülkenin alt tarafı 5 bin kişilik bir terörist gurubu yok edemeyen siyasetle alakalıydı ve terörün bitirilmesi askeri yöneten sivil iradenin işine gelmezdi.

Çünkü günümüz siyasetinin besin kaynağı toplumun dinini, Müslümanlığını, Aleviliğini, Kürtlüğünü ve terörü kullanarak sömürmenin peşindeydi.

Ve dile kolay tam 40 yıldır süren ve bu uğurda 30 binden fazla evladımızı şehit veren tek ülkeydik. Yani kurtuluş savaşında olduğu gibi savaşı 7 düvelle değil de yeri geldiğinde müttefikimiz olduğunu söylenen ABD ve İsrail’in ülkemizde para ile beslediği it sürüleriyle yapıyorduk bu savaşı.

Peki, PKK’nın elinde bulunan ve dağa kaçırılanların hepsi vatan haini ve Türkiye düşmanı mıydı?

Elbette değildi.

Çünkü o bölgede yetişen, büyüyen çocuklarımızı devletimizi yöneten siyaset koruyamıyordu. Koruyamadığı içinde PKK elini kolunu sallaya sallaya düz ovaya kadar inip bugün HDP’nin önünde eylem yapan ailelerin evlerini basıp çocukları ailelerini öldürmekle, ailelerini de çocuklarını salmadıkları takdirde öldürmekle tehdit edecek cesarete sahiplerdi.

Kaldı ki o beğenmedikleri ve ABD’nin kuklası olduğunu iddia ettikleri Rahmetli Bülent Ecevit “Dünyanın en kanlı terör örgütlerinden PKK'nın kurucusu terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ı 23 yıl önce 15 Şubat 1999'da siyasi sığınma talebinde bulunduğu Hollanda'ya gitmek üzereyken Nairobi Havalimanı'nda bordo bereliler tarafından düzenlenen operasyonla yakalatıp Türkiye'ye getirirken. Ve yine o aynı Rahmetli Bülent Ecevit AKP hükümetine bu ülkeyi sıfır (0) terörle devrederken, 2002 yılından günümüze yani 20 yılda 3 binden fazla evladımızı şehit verdiğimizi hatırlatmakta fayda olacağı kanısındayım.

Saygılarımla 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01