Bu ülkenin koalisyona ihtiyaç var

Bu ülkenin koalisyona ihtiyaç var
İTÜ’den konunun üstadı. Çevre Biyoteknolojisi alanındaki bilimsel çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Derin Orhon ile Hidrolik ve Su Kuvvetleri üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. İlhan Avcı İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) bir araya geliyorlar. Konu "Çılgın Proje" olarak tanıtılan Kanal İstanbul'u enine boyuna konuşuyorlar. Konuşma şöyle devam ediyor.

İTÜ’den konunun üstadı. Çevre Biyoteknolojisi alanındaki bilimsel çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Derin Orhon ile Hidrolik ve Su Kuvvetleri üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. İlhan Avcı İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) bir araya geliyorlar. Konu "Çılgın Proje" olarak tanıtılan Kanal İstanbul'u enine boyuna konuşuyorlar. Konuşma şöyle devam ediyor.
- Kanal İstanbul denizdeki doğal yaşamı nasıl etkileyecek?24 Haziran seçimleri tam başkan olmak için mücadele eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı bir televizyon programında sandıklarda çıkacak her türlü sonuca razı olduklarını ve koalisyon dâhil her türlü çalışma ve çabanın içinde olduğunu söylüyordu.
Bu açıklamada ilk gördüğümüz tam başkan olmak için adeta tek başına mücadele eden Erdoğan'ın da anketleri iyi takip ettiği ve sonucu gördüğüdür.
Yani başkanlık rüyası bu kezde         olmayacak gibi...
Ama başkan olmak için yaptırdığı Anayasa değişikliği ile kendisinin iktidarına da zor bir engel getiren Erdoğan’ın bu safhaya gelmesi bana göre çok önemlidir.
Çünkü 7 Haziran ve 1 Kasım’da HDP’nin engeline takılan, 24 Haziran’da da bu engele takılacağı alenen belli olan Erdoğan’ın ülke yönetiminde tek adam rolünün kimseye fayda getirmediğini tam aksine kamplaşma ve kutuplaşmalar yarattığını anlamışa benziyor.
Yani 24 Haziran’da çıkacak olan bir koalisyonun bu ülkenin sonu olmadığını anlama noktasına gelmesi çok önemli bir     durumdur.
Evet, bende Erdoğan gibi düşünüyor ve keşke 24 Haziran seçimlerinde çıkacak olan tablo ülkenin hep birlikte yönetilebileceğini ortaya koyan bir sonuçla sonuçlanır.
Niye olmazsın?
MHP-AK Parti oluyorsa AK Parti-HDP, yada CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP niye olmasın.
Ya da CHP-İYİ Parti-HDP olmaz mı?
Bunlar yada bunun dışında oluşması muhtemel bir koalisyon ülkenin sonumu olur ki olmasın..
Hepsinin derdi ülkenin geleceği, refahı, demokrasisi değil mi?
Hangisi ben iktidar olursam ülkeyi yıkacağım diyor ki birlikte bir koalisyonda     olmasın.
Bu ülkenin ihtiyaç duyduğu koalisyon yani birlikte yönetim anlayışının yeniden hem de daha olgunlaşmış haliyle niye         denenmesin.
Erdoğan ile bir araya gelmez denilen HDP gelmedi mi?
‘Kürtler bu ülkenin ana unsurlarındandır’ denilip, Barış süreci başlatılmadı mı?
15 Temmuz Darbe Girişiminde hepimiz bir araya gelmedik mi?
Erdoğan’a demediğini bırakmayan Bahçeli ‘Başkan adayımız Erdoğan’dır’         demedim mi?
Kılıçdaroğlu ‘Çıkmam, gitmem’ dediği Saray’a gitmedi mi, çıkmadı mı?
Demek ki istenirse 24 Haziran sonrasında da Erdoğan ile Akşener de bir araya gelebilir, MHP ile HDP’de.
CHP’nin toparlayıcı bir üslup ortaya koyması, AK Parti’nin şımarıklığı bir kenara itmesi, MHP’nin itici tavrını terk etmesi diğerlerini Saadeti, Vatan Partisinin, Demokrat hatta Hüdapar’ı bir araya         toplayamaz mı?
Bu saydıklarımız seçim tarihinin belirlenmesinin hemen ardından olmadı mı?
Barajı aşamayacak hale gelen, kongresini yapamayan MHP’ye AK Parti sahip çıkmadı mı?
CHP, seçime girmekten zorlanan İYİ Parti’ye el atmadı mı?
Gül tüm muhalefetin adayı olabilir         denmedi mi?
HDP’nin hapiste bulunan Başkan adayı Demirtaş ziyaret edilmedi mi?
Hepsi olduysa 24 Haziran akşamı ortaya çıkacak olan tablo koalisyon dese bu saydıklarımız yine görüşmeyecekler mi, bir araya gelmeyecekler mi?
Halkın, seçmenin bir araya gelin, birlikte yönetin demesi halinde ‘yok, oynamıyorum’ mu diyecekler?
Bence demezler, demeyeceklerini de Erdoğan’ın açıklamasında daha iyi anlıyoruz.
İyi o zaman hep birlikte ve sakince, kardeşçe, barış içinde beklemeye devam 24 Haziran’da ortaya çıkacak olan tabloyu…

Esenyurt’un STK keneleri
Seçimlere doğru gittiğimiz şu günlerde sık sık okuduğumuz haberlerin başını çeken haber başlıkların da, ‘Falan STK ile buluştu, filan siyasi falan platformda bir araya geldi’ şeklinde olduğunu sanırım sizlerde benim gibi görüp, okuyup,         izliyorsunuzdur.
Evet tabiî ki gelecekler, tabiî ki stk’larda görüşlerini ortaya koyacaklar, elbette siyasilerde stk, dernek, federasyonlardan destek isteyecekler..
Bunların hepsi doğal ve olması gereken şeyler..
Ancak başta Esenyurt’ta olmak üzere ülkenin batı kentlerine hemşericilik, mikro milliyetçilik kavramları ile toplumlarını kendi öz çıkarları için kullanıp, o sözde savundukları toplum fertlerine bir katkısı olmayan keneleri de görmekte fayda var.
‘Biz çoğuz, biz zenginiz, etkiliyiz’ deyip, kullandıkları toplumun yakasına yapışmış olan birer kan emici bu kenelerin asıl amaçlarının siyaseti, siyasetçileri ve seçimleri de kullanıp, kendi rantlarına daha çok rant katmak, belediyelerde meclis üyesi olmak gibi gizli amaçlarla sahada olduklarını da gözden kaçırmamak gerekir.
Bu nedenle; Bu kenelerin havalar gibi ısınan siyaset arenasına bugünlerde bir hayli cırtık attıkları ve başta Esenyurt’ta olmak üzere İstanbul ve diğer batı kentlerinde ‘Biz de varız’ derken toplumda olmadıkları da iyi bilinmeli ve buna göre değer verilmeli diye düşünüyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.