Artık işbaşı yapsanız

Artık işbaşı yapsanız
31 Mart ve 23 Haziran Sendromuna dönüşen Mahalli İdareler seçimlerin CHP, İYİ Parti, HDP hatta AK Partili seçmenlerin demokrasiye sahip çıkması ile nihayet sonra erdi.

31 Mart ve 23 Haziran Sendromuna dönüşen Mahalli İdareler seçimlerin CHP, İYİ Parti, HDP hatta AK Partili seçmenlerin demokrasiye sahip çıkması ile nihayet sonra erdi.
Ve kazanan ülke oldu, siyaset, demokrasi, barış ve kardeşlik oldu.
Şimdi sıra çalışmakta, iş yapmakta diyeceğimiz bir süreçte gerek seçimleri kayıp eden, gerekse kazananlar el ele verip, bu millet için hizmete başlamalı.
Bunu yapması gerekenlerin başında gelenler ise milletin, halkın, cumhurun oyları ile sahiplendiği CHP'li Belediyeler gelirken, Başkanlık sistemi adı altında TBMM'sini adeta devre dışı bıraktığını unutup, seçimi kazananların önünü kesmek için demokrasi dışı adımlar atıp, başkanların var olan yetkisini meclis üyelerine vermeye kalkan iktidar olduğu da unutulmamalıdır.
Yani gerek Ankara merkezli, gerekse yerel merkezli siyasiler bu ülkeye hizmet için bir birlerine çelme atmaktansa ve biri 'Alın işte     iş yapamıyorlar' demektense diğeri 'İş yapacağım bana iş yaptırmıyorlar' manasına sığınmadan halkın kendilerine hizmet için verdiği oyların hakkını olumsusca değil, tüm sıkıntı ve zorluklara karşın olumlu yönde         vermelidirler.
Ve en önemlisi meydanlarda denilenleri unutup, eteklerde ki taşları da dökemeselerde bir kenara bırakıp başta ABD olmak üzere Suriye'de, Irak'ta, İran'da, Akdeniz'de ülkeye yönelik yaşanan gelişmeleri de gözardı etmeden birlikte hareket etmelidirler.
Evet, CHP'li belediye başkanlarının yanı sıra AK Partili, HDP'li belediye başkanlarının işlerinin sadece çöp toplamak olmadığı yerelden genele bir bakışla hareketle atılacak adımlar ile kendilerinde beklenenleri yapması zamanı bugündür.
31 Mart, 23 Haziran'dan Temmuz ayı olan bugüne dek ülkenin, yerelin gerçek gündemin, meşgul eden seçimlerin sona erdiği bundan sonraki çaba ve çalışmaların hizmet olduğunu bilmesi gereken siyasilerin bunu yaparken de yapacakları diğer önemli bir şey daha var..
Oda 'Falan benden yana değildi, bize oy vermedi' diyerek kimseye kin beslemeden hareketle tüm toplumu kucaklamalı ve yerel bürokratlarla birlikte ekonomik kriz, daralma başta olmak üzere zaten bir çok sıkıntı içinde olan ülke ekonomisine, geleceğine karınca kararınca su taşımalıdırlar.
Seçim arifesinde kapısı açılan buzluğun, TRT'ye kadar gelen batış süreci muhataplarının da unutulmadan çıkarılması düşünülen yeni Adalet Reformuna bir Genel Af'ın da eklenip, eklenmeyeceğini konuşulması, tartışılması da düşünülmeli ve yeni bir kardeşlik sürecinin başlayabileceği de ortaya         konulmalıdır.
Türkiye İttifakı denildikten sonra tarımdan, sanayiye, eğitimden, sağlığa her hizmetin birlikte yapılması gibi bir plan ve projenin de ortaya konulabileceğinden ümitlenen toplumun tüm kesiminin bu yöndeki beklentilerinin gerçekleşmesi için cesur adımlara ihtiyaç duyulduğu bir zaman da olan ülkenin iç sorunları gibi dış sorunlarını en aza indirecek olan bir sürecin, iki bilemediniz 3 yıl sonra yapılabileceği konuşulan yeni bir seçim öncesi tüm siyasilere olumlu şekilde yansıyacağı da bilinmelidir.
Bunun ve bunlar için de artık hiç bir manaya, engele takılmadan iş başı yaparak, kolları sıvayarak, cesur adımlar atarak birlikte hareketle hep birlikte yapabiliriz.
Ve bu ülkenin birilerinin değil, hepimizin olduğunu yüksek sesle söyleyerek yeniden hemde en güçlü şekilde iş başı yapabiliriz.
Bence yapabiliriz, ya sizce?!.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.