Çatalca bizimle kazanacak

Çatalca bizimle kazanacak
Çatalca AK Parti Belediye Başkan Aday Adayı Süheyla Topçu, "Çatalca bizimle kazanacak. AK Parti kaybederse Çatalca halkı kaybeder. İktidarın hizmetinden yoksun kalan bir ilçe değil, kendi bütçesiyle bile kalıcı hizmetlere imza atan bir belediye hedefliyoruz" dedi

Çatalca Belediye Başkan Aday Adayı Süheyla Topçu, Damga'ya konuştu. Belediyeciliğe 30 yılını verdiğini söyleyen Topçu, en büyük amacının Çatalca'yı AK Parti belediyeciliği ile tanıştırmak olduğunu söyledi. AK Parti'de asla bir bölünme olmayacağını ifade eden Topçu, "Ben aday olamaz isem, aday olacak arkadaşımızın yanında, çalmadık kapı, girmedik gönül yine bırakmam. Aday adaylığı sürecimde de göreceksiniz bunu. Kapı kapı gezeceğim. Söylediğim gibi bizim tek derdimiz var! O da Çatalca Belediyesi'ne AK Parti Bayrağını dikmek, Çatalca’yı AK Belediyecilik ile tanıştırmak!" ifadelerini kullandı.

Öncelikle Süheyla Topçu'yu tanıyalım...
Süheyla Topçu Çatalca’da doğan, Çatalca’da büyüyen, Çatalca’da yetişen, Çatalca’da yaşayan, 3 çocuk annesi, eğitimli, siyasetçi, belediyeci, aynı zamanda iş kadını, mütevazi, yardımsever, mübadil kökenli (1924 yılında Selanik’ten mübadele ile gelmiş bir aile) demokrat bir ailenin kızıyım.

Ben belediyeciyim, eğitimliyim bu konuda derken neyi kastediyorsunuz?
Belediyeciliğe 30 yılımı verdim. Mali İşler Müdürlüğünün yanında zamanında Belediye Başkan Yardımcılığı yaptım. Ama Mahalli İdareler, Yerel Yönetimler Mezunuyum. Bu işin okulunu okudum ve 30 yıllık bir tecrübeye sahibim. Belediyeciliğin hem eğitimini aldım, hem uygulamada da, teoride de, belediyeciliği biliyorum.

Neden direk olarak belediye başkan adaylığı? Geçtiğimiz dönem size meclis üyeliği teklif edilmişti çünkü...
Geçtiğimiz dönem yani 2014 seçimleri öncesinde tabi ki belediye meclis üyeliği teklifleri aldım. Ancak kısa bir süre önce emekli olup belediyeden ayrıldığım için, ekonomik sebepler, sonuçta ailenize geçindirecek bir iş yeri açıyorsunuz ve onun oturması gerekiyordu. Bugün ise “ Neden belediye başkanlığı” sorusuna, benim bilgi ve birikimim var. Halkımızın da bu anlamda kadın bir belediye başkanı özlemi var. Ve çok sayıda vatandaşımızın, kardeşimizin “ Haydi Abla” teveccühü var. 30 yıllık bir belediye tecrübesini, bu ilçeye olan aşkımızı, sevdamızı, hizmet için yaşadığımız heyecanı Belediye Başkanı olarak yaşamak, AK Parti Bayrağını Çatalca Belediyesine dikmek! Çatalca’nın hizmetle tanışmasını sağlamak. Kaybedişlere son vermek! Sanırım yeterli olmuştur.

Kadın Belediye Başkanı özlemine son vermek mi dediniz? Niye böyle bir cümle kurdunuz?
Bugün için Çatalca’da kalıcı hizmetler bakımından, Çatalca’nın reklamının en iyi şekilde yapıldığı dönemler bakımından, en çok kadın belediye başkanlarımız konuşulur. Rahmetli Çağlayan Ege ve Gülay Atığ dönemlerinde yapılan kalıcı hizmetler var. Bunu sizler de basın olarak dile getiriyorsunuz. Bazı noktalarda bu kalıcı hizmetlere bile sahip çıkılamadı. Çatalca’ya ne zaman kadın eli değdi ise Çatalca o zaman hizmet bakımından şahlanmıştır. Ben bu noktada tüm aday arkadaşlarımız içerisinde bunu kendim için bir artı olarak görüyorum.

Bu kadar aday adayı var, şu an ki bize ulaşan sayı 17. Diyelim ki aday oldunuz! Partide birliği sağlayabilecek misiniz?
Partimizin bölünmesi gibi, ya da aday olamayan arkadaşlarımızın başka bir partiye çalışması gibi bir şey söz konusu dahi değildir. Ben aday olamaz isem, aday olacak arkadaşımızın yanında, çalmadık kapı, girmedik gönül yine bırakmam. Aday adaylığı sürecimde de göreceksiniz bunu. Kapı kapı gezeceğim. Söylediğim gibi bizim tek derdimiz var! O da Çatalca Belediyesi'ne AK Parti Bayrağını dikmek, Çatalca’yı AK Belediyecilik ile tanıştırmak!

Kadın olmanız sebebi ile seçim çalışmalarında zorlanmanız söz konusu olur mu? Çağlayan Ege ve Gülay Atığ döneminde Çatalca Belediyesi seçmeni sadece Ferhatpaşa ve Kaleiçi Mahallesi halkından oluşuyordu. Bugün 39 mahalle...
Kadın aday artısını kendimde görüyorum. Kahvehanelerde, sokaklarda, iş yerlerinde, fabrikalarda, evlerde, her bir kapıyı çalarak anlatacağız, anlatacağız, anlatacağız. Çatalca’nın kaybedecek bir saniyesi bile yok. Bunu anlatacağız.

Diyelim ki Belediye Başkan Adayı oldunuz? Seçimi aldınız! Ne değişecek Çatalca’da?
Öncelikle belediye profesyonellik görecek. Çatalca halkı AK Belediyecilik ile tanışacak. Gönüllere giren bir belediye anlayışını herkes hissedecek. Biz İstanbul’un en zengin ilçesiyiz aslında. Ama bunu halk olarak hissedemiyoruz. Öncelikle halkımız bu zenginliği hissedecek.

Zengin derken? Çatalca bunu nasıl hissedecek? 
Çatalca’nın bu kadar değeri var. Ancak son 10 yıldır bakıyoruz ki, ilçemiz tüm bu değerlerini bir bir kaybediyor. Öncelikle Çatalca’nın 10 yılda kaybettiklerini tek tek geri alacağız. Piknik alanlarımız, denizimiz, sahillerimiz, ormanlarımız, göllerimiz, tarım arazilerimiz… Bunlar paha biçilmez zenginliklerimiz. Tüm bu zenginliklerimizi üreterek kazanan ve kazandıkça İstanbul gibi bir metropolün en zengini olan bir ilçeye çevireceğiz. Yanı başımızda yapılan İstanbul Havaalanı Çatalca’mızın ekonomik anlamda gelişimine katkıda bulunacak. Kuzey Marmara Otoyolu ilçemize gelişleri çok daha kolaylaştıracak. Günübirlik turizmi amatörce değil, profesyonelce yapan bir ilçe olacağız. Projelerimiz çok fazla. Tarımdan hayvancılığa , turizmden bacasız sanayisine kadar bu ilçede istihdam sorununu bir kere ortadan kaldırmak için gecemizi gündüzümüze katacağız. Çatalca kaybettiği yılları en kısa sürede geri kazanacak.

Sağlıkta sorunlarımız var. Çatalca Devlet Hastanesi ile ilgili sıkıntılar söz konusu!
Tüm engellemelere, yerel yönetimin mühürlemelerine rağmen kısa bir sürede yapılıp hizmete açılan Çatalca Devlet Hastanemizin bir hizmeti oturtma süreci var. Halkımız bu anlamda biraz sabırlı olmalı. Tabi sağlıkta sistemin oturması anlamında biz de AK Partili yöneticiler ve yerel idareciler olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bir özel hastanenin de bir an önce Çatalca’ya getirilmesi gerekiyor. Çatalca’da geç kalınmış bir hizmettir bu. Rekabetin sağlanması gerekiyor. Buna öncülük edeceğiz.

Yani AK Parti olmaz ise bu hizmetler olmaz mı diyorsunuz?
Merkezi hükümet, Büyükşehir Belediyesi ve Yerel Belediye bir üçgendir. Birbirine halka halinde bağlı olur ise hizmetin gelmemesi mümkün müdür? Çatalca yıllardır bu halkayı kuramıyor. Bu seçimde biz kaybedersek Çatalca yine kaybedecek. Çatalca’nın kaybedecek bir saniyesi kalmamıştır. Bunu çok iyi anlamak ve anlatmak gerekiyor.

Ben hala en zengin ilçesi olacağız cümlenize takıldım? Tarımda üretimi ve üreticiyi nasıl arttıracaksınız?
Aday adaylığı sürecinde projeleri anlatmak ne kadar uygun? Bence çok uygun değil ama , tarımda ve hayvancılıkta üretimi teşvik ederseniz, ürettiğini satma ve pazarlama garantisini verirseniz, üreticinin artmasını zaten sağlarsınız. Yerel yönetim olarak öncelikle üretimin artmasını sağlayacak eğitimlerin verilmesini sağlamalı, bunun istihdamını ve pazarlamasını garanti etmelisiniz. Bugün belki de İstanbul gibi bir metropolün içerisinde yer alıp kendi yapı ile kavrulan, hatta İstanbul’un ürettiği için en zengin ilçesi olmak bir hayal değil… Planlı ve projeli bir yerel yönetimle bunu sağlamak çok zor değil.

İşsizlik anlamında bayanlarımız ve özellikle üniversite gençlerimiz büyük sorunlar yaşıyor? Var mı bunlar ile ilgili çözüm düşünceleriniz?
Özellikle çocuğu olan, evde bir yaşlısına bakmak zorunda olduğu için çalışamayan kadınlarımız için, gençlerimizin istihdam edilmeleri noktasında projelerimiz tabi ki var. Allah kısmet eder, parti büyüklerimiz takdir eder de aday olursak, Çatalca halkı tüm projelerimizi takdirle izleyecek ve dinleyecektir. Aday olamaz isek de adayımız ile bu projelerimizi paylaşacağız. Kapı kapı gezip vatandaşlarımızın gönüllerine girecek, onların sıkıntıları, istekleri ve şikayetleri doğrultusunda yeni projeleri de gündeme taşıyacağız.

CHP’nin kalesi olan mahallelerden ne kadar oy alacaksınız?
g  Ben bu anlatıma ve söyleme katılmıyorum. Hiçbir mahalle hiçbir partinin kalesi değildir. Böyle bir kavram yoktur. Çok değil 14 yıl önce bugün CHP’nin kalesi denilen özellikle 3 mahalle sağ partilerin seçimlerde birinci çıktığı mahallelermiş. Ben bu mahallelerde AK Parti’yi ve AK Belediyeciliği, Gönül Hizmetkarlığını çok iyi anlattığımız sürece bu kavramı yıkacağımıza eminim. Ben bu kaleleri yıkarım. Sizin deyiminiz ile kale yani.

Nasıl bir belediye nasıl bir Çatalca hayal ediyorsunuz?
Çatalca’da hizmet isteyen bir halk var. Gerçekten Çatalca halkı hizmete aç diyebiliriz. Fakat hiç uzağa gitmeye gerek yok, AK Parti’nin olduğu her yerde hizmet var. Bunu artık bu ilçe halkımız görmeli. Tabi ki AK Belediyeciliğin elinin değdiği her ilçe hizmetle tanışıyor. Sosyal Belediyeciliği Çatalca halkı bizimle yaşayacak. Bu ilçede hiçbir evladımız, kardeşimiz “ Bizim ilçemizde şu yok” deyip bir başka komşu ilçeye gitmek zorunda kalmayacak. Bugün için Çatalca halkı bunu yaşıyor. Kasaba gibi kalan Çatalca’da hiçbir şey yok! Bunu açıkça söyleyebilir, telaffuz edebiliriz. Sosyal anlamda “Ölü Şehir” yakıştırması halk tarafından yapılan bir yakıştırma. Bu benim, bu ilçede siyaset yapan bir birey olarak içimi acıtıyor. Yıllardır bu böyle. Çatalca esnafının iş yönünden potansiyelini arttırabilecek projeler üretmek gerekiyor. Belediye bütçesini boşa çarçur etmeden, halkın isteklerine yönelik olarak doğru ve kalıcı hizmetler yapmak gerekiyor. Açıkçası ekibimiz ve partimizin hazırladığı projelere muhalefetin hayalleri bile erişemez. Çatalca halkı yeter ki bu şansı bizlere versin.

Yani Belediyeyi başarısız buluyorsunuz?
Son 10 yıl içerisinde kaybedilenlere bir bakın. Çatalca bizimle kazanacak. Bizimle kaybetmek yok, kazanmak var. Sanırım bu sözlerim yeterli.

Son olarak Çatalca halkına söylemek istedikleriniz?
Öncelikle Bahadır Sügür kardeşim senin aracılığı ile Damga Gazetesine, buradan kendimizi ifade edebilmemiz için bu fırsatı bize sundukları için teşekkür ediyorum. Medya halka ulaşabilme noktasında en önemli kuruluşlardır. Bu bugün de yarında bizim için hep böyle olacak. Çatalca halkı artık karar vermeli! Yerinde sayan ve hatta kaybeden bir ilçe olmak mı? Yoksa büyüyen, gelişen ve her geçen gün zenginleşen bir ilçe olmak mı? Hizmet mi, hezimet mi? Bizim inancımız var. Desteğimiz var. Sevdamız var. Çatalca’ya hizmet aşkımız var. Allah yar ve yardımcımız olsun.

En büyük sorunumuz trafik
İlçemizin öncelikli sorunları var mesela! Küçük gibi duran ama halkı isyan noktasına getiren. Onlara çözümleriniz var mı? 

Çatalca’nın belli başlı sorunları yıllardır süre gelen sorunlar. Son 10 yılın en büyük sorunu ne yazık ki “Trafik keşmekeşliği” dir. Bu noktada acil çözüm planımız ve projelerimiz var. Göreve geldiğimiz gibi ilk işimiz bu olacak. Şehircilik anlayışından uzak olan Çatalca’mızın girişinden, çıkışına kadar olan tüm yollarından yeni düzenlemelere giderek bu sorunu çözmek çok basit bir plana bakıyor. Bir ilkokul sorunumuz var. Merkezde ki ilkokulumuz Ferhatpaşa İlkokulu yetersiz kalıyor. İlk işimiz bu konuda çözüm bulmak olacak. Benim eşim Çatalca’da eğitim anlamında ismini unutulmayacak bir yere koyarak bizleri her daim onurlandıran bir isim olmuştur. Rahmetli eşim Tayfun Topçu “ Ben hiçbir evladımı bu ilçe dışında okumaya göndermeyeceğim” diyerek kendisine bir hedef koymuş, bu ilçedeki tüm çocukları kendi evladı görerek, kapı kapı gezip evlerden öğrenci toplamıştır. Evet inşallah onun önderliğinde başlayan bu seferberliği biz yerel belediye olarak ta sürdüreceğiz. Bu ilçenin evlatları kreşten, anaokulundan üniversitesine kadar tüm eğitiminin bu ilçede görecek hale gelecekler. Bu ancak AK Parti iktidarında, AK Parti Belediyeciliğinde olabilir.

Siyasetçi bir babanın kızıyım
Siyasete kısa bir süre önce girdiniz! Siyasi anlamda kendinizi yeterli görüyor musunuz? 

Öncelikle ben siyasetçi bir babanın kızıyım. Babam Recep Gönç 1960’lı yıllarda muhtarlık, 1970’li yıllarda da Çatalca Belediye Meclis Üyeliği yapmıştır. Ben de AK Parti gibi bir partide, tüm teşkilatları içerisinde, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da özellikle önemine vurgu yaptığı birim başkanlığı ile siyasete atıldım. Sosyal Politikalar Birim Başkanı olarak iki dönemdir siyaset yapıyorum. Aslında siyasetten çok gönüllere girmeye çalışıyoruz. Çok güzel bir ekip ile yaşlısından, gencine, engelli kardeşlerimize, engelli ailesi ve yakınlarına varana kadar yüzlerce vatandaşımızın kapısını çaldık. Binlerce vatandaşımız ile birebir dertlendik ve birebir onların her türlü iyi ve kötü gününde birlikte olduk. Her şeyden önce gönül bağı kurduk. Bu anlamda benimle birlikte, yağmur, çamur demeden, gecesini gündüzüne katan tüm ekip arkadaşlarıma sizlerin huzurunda bir defa daha teşekkür ediyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.