Demokrasi mi şantaj seçimi mi?

‘İmamoğlu'nun adını ağzına almazsa da katıldığı Trabzonlular gecesinden 'Ben de Karadenizliyim' deyip, Karadeniz'e akan akarsuların önünü kesen ve bir çok insanın sele kurban götüren sistemin başındaki Reis dert ettiği İBB'nin seçimlerine günler kala yine sahneye inip, partisi adayı dışında başkasının seçilmesi halinde başlarına gelecekleri anlatmaya başladığı şu günlerde bu ülkede adına demokrasi denen seçimin ne anlam taşıdığını da sorgular olduk.
Önce HDP'li seçilen başkanların yerine basitten kararlarla kendi partililerini yada kayyumları atatan ardından Ankara başkanı hakkında başlatılan soruşturma,şimdi de İmamoğlu'na yeniden aba altında sopa göstermeler..
Bu nasıl demokrasi bu nasıl seçim anlamış değiliz..
Adeta Şantaj seçimine dönen bu seçimin er yada geç bir sonuçla sonuçlanacağını bile bile şantaj, tehdit çabaları ile sonucu değiştirme çabalarının aslında kendisine zarar verdiğini anlamayanların demokrasiden ne kadar anladığı da her geçen gün daha iyi     anlaşılmakta..
Yağan bir yağmurla bir çok insanın sel sularında boğulduğu, bir bayramda onca insanın ekonomiye büyük zarar veren araç huırdasıyla birlikte  yok olduğu, bir gencin yeni havalanın da dili dolaysıyla intihara sürüklendiği, ekonomik sıkıntının diğer bir nedeninin başta İBB'de olmak üzere bir çok kurumda başta cemaat ve vakıflara hortumlanmasının neden olduğunu anlamaktansa bu ülkenin birer vatandaşı olan insanları kendisi gibi düşünmediği için hain, terörist olmakla itam edip, 'Oy verirseniz Beka olur' demeleri kadar anormal bir durum yaşanır ülkemde..
Baskı altına alınıp, havuza doldurdukları ve Güneydoğu'dan sonra koyunlarını Ardahan'a sokamayan Iğdırlıların Ovasını aldıkları da  ileri sürülen İsrailli şirketlerin özelleştirme, serbest ticaret adı altında olduğu sahibi olduğu ayran gibi adına da 'Milli' denen basın ve medyanın şişirmeleri ile seçimler olduğu gibi iktidarı korumaları altında tuttuklarını sananların aslında sele kapıla insanlar gibi milletin bir sel olup, oyları ile tusinamiden beter kendilerini oradan al aşağı edeceğini anlamamaları da diğer acı verici bir durum..
Evet bir taraftan seçim diğer taraftan şantaj dolu tehditlerle adına demokrasi denen bir oyunun oynandığı ülkemde bizlerde birer tiyatro izleyicisi gibi izlediklerimizle, gördüklerimizle, his ettiklerimizle ve kuruyan nefesimizin geriye kalanı merak edip,  'yatırım yaptık' denen Karadeniz'de önleri HES'lerle kesilmiş olsa da balık kalmayan derelerden hırsla akan selde boğulmadan yaşamaya çalışırız..