Sevgili Okurlarımız, valla fal bakmadım, gaipten ses de almadım. Yazacaklarım bilimsel araştırmalar, NASA'nın açıklamalarından oluşuyor. 1999 yılı sonlarında 260 bin hektar alana sahip Tuz Gölü bu gün 130 bin hektara düşmüş. O güzelim Beyşehir Gölü önlem alınmazsa bataklık olacak. Güneyin güzeli, Dünyanın Nazar Boncuğu 5 milyon yaşındaki Meke Gölü, kaçak kuyuların kurbanı olmuş. Artık bir bataklık gibi.

Ankara'nın Nallıhan İlçesindeki Sarıyar Barajını besleyen Aladağ Çayı kurumuş. Yıllar önce TEMA ile Konya'ya gittiğimde gezdiğim, Nasreddin Hoca'nın maya çaldığı Akşehir Gölü kurumuş. Evet, HES Projeleri, 3. Hava Alanı, 3. Köprü, Kanal İstanbul gibi akıl dışı projeler suyumuzu da verimli tarım alanlarımızı da yok ediyor. NASA önlem alınmazsa 2040-2050 yıllarında Türkiye'nin ciddi şekilde çölleşeceğini açıkladı. Kuraklık ve erozyon nedeniyle Türkiye'yi zor günler bekliyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve TEMA, küresel ısınma ve bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden son 40 yılda 2,5 milyon hektarlık sulak alnımızın yarısının yok olduğunu açıkladı. Bu alan Marmara Denizi büyüklüğünde.

Bazı yerler sinek üreten bataklık olduğu gerekçesiyle kurutuldu, bazıları besleyen kaynaklarının üzerine baraj ve gölet kurulması nedeniyle kurudu, birçoğu da tarımsal sulamaya esir düşerek haritadan silindi. Bu kadarla kalsa yine iyi. Su kaybı yanında Türkiye'nin verimli toprakları da heba oluyor. Türkiye'de her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1.4 milyar ton verimli üst toprak erozyonla kaybediliyor. Bitki örtüsü ve özellikle ormanların tahribi sonucu, toprak erozyonu ile her kaybettiğimiz 1.4 milyar ton toprak göllere, denizlere taşınarak ya da barajları doldurarak katmerli zararlar getiriyor.

Bu kayıp Avrupa'nın 17, Kuzey Amerika'nın 6 katı civarında. Ülkemizde Fırat Nehri yılda 108 milyon ton, Yeşilırmak 55 milyon ton toprak taşırken, Keban Barajı'na 32 milyon, Karakaya Barajına 31 milyon ton toprak birikiyor. Bu birikme barajlardan faydalanmayı azaltıyor. Ömürlerini kısaltıyor. Bu araştırmalar sonucu NASA'nın yaptığı araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi ve etkili tedbirlerin alınmaması halinde sonuç yazımızın başlığını önümüze getiriyor. Bırakın etkili önlem almayı aksine ormanlar yok ediliyor. Türkiye'nin Orta Anadolu'dan başlayarak büyük bir bölümü 2040-2050 yıllarında çöl olacak. Istıranca Dereleri geldi, Melen Çayı Ömerliye getirildi. Kuzey Ormanları 3. Köprü, 3. Hava alnı projesiyle rant kapışmasına uğradı. Kanal İstanbul'un kıyıları Arap'lara atıldı.

Doğudan, güneydoğudan İstanbul'a göç yetmedi, Suriye'den her köşede aile boyu dilenci doldu. Bu artan İstanbul nüfusuna karşılık rant uğruna heba edilen ormanlar ve sulak alanlar gittikçe 20 milyon İstanbullu bakalım ne yiyecek ne içecek. Aklıma torunlarım, onların çocukları gelince kahroluyorum. Ülkemizin kıymetini bilelim Sevgili Kardeşlerim. Sağlıklı kalmanız dileklerimle