Breh breh breh.

’21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nüz kutlu olsun.

Nerden çıkmış bu gün?

Biz niye bilmiyoruz?

Kim uydurmuş?

Sanırsın adam basın özgürlüğünün yılmaz bekçisi.

Sanırsın özgür gazeteciliğin savaşçısı.

Sanırsın nerede bir mağdur gazeteci var anında  yanında yer alıyor.

***

Yav bırakın arkadaş bu uydurmasyon basın bayramlarını da gerçek anlamda gazetecilik yapanlara köstek olmayın.

Objektif olun.

Demokrat olun.

Hoşgörülü olun.

Hepsinden öncesi ne iş yapıyorsanız o işin hakkını verin.

Adil olun.

Ahlaklı olun.

Yardımsever olun.

Bırakın ‘Dünya Gazeteciler Günü’ varsa bile kutlamayın.

***

Kaç gündür bazı kurumların basın sorumluları arayıp duruyordu.

Zaten ‘İstanbul Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği ödül töreni ve cumhuriyet gecesi telaşı içerisindeyiz.

Davetiye dağıt.

Organizasyonu tasarla.

Davetliler.

Sanatçılar.

Ödüller v.s.

Kalmış bir hafta.

Biliyorsunuz 26 Ekim 2018 Cuma akşamı büyük gün.

Bu yoğunlukta bir de uydurmuşlar ’21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’.

***

Yapmayın arkadaşlar, yok böyle bir gün.

Bir iki uyduruk site bir de şu bilgiyi  yaymış;

’’21 Ekim 1860 tarihinde çıkartılan Tercüman-ı Ahval ilk özel gazetedir. 21 Ekim Gazeteciler Bayramı olarak  kutlanmaktadır.’’

Vah vah.

Niye öyle birşey yapma gereği duydunuz a canım.

Ne gerek vardı şimdi.

Bakın biz basın mensuplarının zaten senede iki önemli günü var.

Birisi; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.

Diğeri; 24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılış yıldanümü..

Bu ikisi yetmedi de yok; ’21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’ymüş.

Yok 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü  günüymüş.

Yok dünya gazete dağıtıcıları günüymüş.

Dünya köşe yazarları günüymüş.

İyi de o zaman sayfa operatörleri gazetelerin en önemli işlerinden birisini  yapmaktalar.

Onları neden atladınız?

***

Sözü fazla uzatmayalım.

Sorumluluk sahibi yönetici ve basın temsilcilerimizden ricam bu uydurmasyon günlerde basın mensuplarını hatırlamayı bıraksınlar.

Sadece nerede görev yapıyorlarsa yapsınlar, irtibatta olduğu basın mensupları içerisinde işini hakkı ile yapanları, işinin hakkını verenleri, emek verenleri, gazetecilik evrensel değerlerine sahip çıkanları ayrı tutsunlar.

Onların bu görevlerini yerine getirmeleri için yardımcı olsunlar kafi.

Aradıklarında ulaşılsınlar.

Bilgi istediklerinde anında bilgi sahibi edinsinler.

Haber ve yorumlarında - hakaret, küfür, belgesiz ve dayanaksız yorum olmadığı sürece - bir eleştiri varsa hoşgörü içerisinde saygı duyup açıklama yapsınlar yeter...

Yoksa uyduruk kıytırık şu günü bu günü kutlamalarına ne bir basın mensubunun ne de başka birisinin ihtiyacı yoktur, bilin  istedim...

***

Bu arada yeri gelmişken, 26 Ekim 2018 Cuma akşamı, Avcılar Hilton Hotel’de gerçekleşecek, İstanbul Gazeteciler Derneği'nin düzenlediği, ‘Zirvedeki Gazeteciler' ödül töreni ve cumhuriyet kutlaması yemeği ile ilgili bilgi vermek istiyorum.

Öncelikle törenimize sadece gazeteciler ve çok seçkin davetliler katılacaktır.

Koyu kıyafet ve eşli katılım şartı vardır.

Davetiyeler ücretsiz olup gecemizde sürpriz sanatçılarımız olacaktır.

Amacımız; hem dağıtılan ödüllerimizin anlamını ve derneğimizin gazetecilik söz konusu olduğunda görev başında olduğunu ifade etmek.

Hem de özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz, mesleğimizi en iyi şekilde ifade ettiğimizi borçlu olduğumuz Cumhuriyetimizi bir defa daha coşku ile kutlamaktır…

İddia ediyorum güzel bir etkinlik olacak...