Bir siyaset yazarı olarak olayları farklı bakış açısı ile değerlendirmenin mantıklı tarafları olduğunu düşünmekteyim.

Çünkü dünya üzerinde bir güçler savaşı vardı ve bu savaşların yok ettiği tek şey insanlıktı.

Yani dün Kuveyt, Irak, Libya, Mısır, Sudan bugün ise Suriye’de kan döküp adına barış dedikleri ama gerçek anlamda istila edilen yada parçalanmak istenen ülkeler bugün biyolojik savaşlarla kansız bir şekilde insanlık katlediliyordu.

Ki bugüne kadar Covit 19 ile ilgili ortaya bir çok senaryo atılmış olsada benim şahsi kanaatim bu senaryonun aktörünün hayvani değil insani kaynaklı bir virüs olduğu yönünde idi.

Çünkü asıl işleri para satmak olan emperyalistler için Çin büyük bir tehlikeydi ve 1.393 milyar nüfusa sahip çekik gözlü insanları.

Bilim, teknoloji, ucuz üretim ve tıp alanında durdurmak asla mümkün değildi.

Kaldı ki o aynı toplumun süregelen en bilinir özelliği “cenin, fare ve yarasa” yemesiydi ve yarasa sever çekik gözlü toplumu vuran asıl virüs dünya pazarının yüzde 30’una sahip olmaları ile alakalı gibiydi. Yani her ne kadar virüsün asıl aktörü 250 gramlık yarasa gibi gösterilsede benim düşüncem bu virüsü Avrupalı kan emici vampir yarasalar tarafından üretilmiş olabileceği yönündeydi. Çünkü dünyayı etkisi altına alan Covit 19 virüsü ile sadece Çin’e ambargo uygulanmıştı. 

Oysa ki daha dünya Covit

19 ile tanışmamışken televizyonlarda Çin’in virüs tespit ettiği insanları arabadan zorla nasıl çıkardığını, halkın evlerinden çıkmaması için kapısını penceresini kaynak yaptığını hayretle izlemişti.

Sonuç; 1 milyar 393 milyon nüfusa sahip çekik gözlüler ülkesinde vaka sayısı 86 bin, vefat sayısı ise 4 bin 500 idi.

Gelelim 1 milyon 780 bin vaka ve 16 bin vefat sayısına ulaşan 80 milyonun yaşadığı Türkiye’nin Çin mi.? Yoksa Alman aşısını mı kullanmalı sorusuna.

Onu da hemen şöyle izah edeyim.

Bir tarafta virüsün çıktığı 1 milyar 393 milyon insanın yaşadığı ve 86 bin vaka ve 4 bin 500 vefatın yaşandığı ve şu an neredeyse vaka yok denilecek kadar az olan Çin, diğer tarafta ise 83 milyon nüfusa sahip 1 milyon 390 bin vaka ve 24 bin ölümün yaşandığı ve bugün bile günlük 27 bin vaka ve 900 vefat sayısını düşüremeyen Almanya vardı ve buna verilecek cevap çok basitti.

Ve gelinen bu süreçte Çin her alanda ambargo yemiş olsada bulduğu aşı ile yine dünyanın en güçlü ekonomisine sahip olacağa benziyordu. Çünkü Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesi daha şimdiden Çin’in kapısında aşı alabilmek için diz çökmüş durumdaydı.