31 Mart'ta neler olacak? Silivri adayı kim olur?  

31 Mart 2019 yerel seçimlerine kaldı iki ay. Siyasi partiler adaylarının çoğunu belirledi.
Projelerinin çoğunu açıkladı.
Bir taraftan da anket şirketleri kamuoyuna sormaya ve sonuçları paylaşmaya başladılar.
Şimdiye kadar oluşan kanı ağırlıklı olarak iktidarın oy kaybedeceği yönünde.
Özellikle ekonominin kötü gidişi, iflas edenlerin her geçen gün artması, işsizliğin giderek çoğalması, döviz kurundaki dengesizlik.
Bütün bunlar toplumda ciddi bir rahatsızlık ve belirsizlik yaşatırken, daha önceki iktidar dönemlerinde oluşan; “Gitsinler de ne olursa olsun” psikolojisinin bu seçimler öncesi AK Parti iktidarı için de oluşmaya ve dillenmeye başladı.

İmamoğlu umut verdi
24 Haziran seçimlerinde muhalefet CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile heveslenmiş ve umutlanmıştı.
31 Mart seçimlerinde ise muhalefetin umudu CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu oldu.
İlk başlarda CHP adayı Ekrem İmamoğlu çok tanınan bir ismin karşısında, AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım karşısında yeterince tanınmayan birisi olarak eleştiriliyordu.
Ancak İmamoğlu gerek yoğun bir tempo ile seçim startını vermesi, gerek İstanbul'un eski belediye başkanlarını ziyaret etmesi ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyareti sayesinde, değil İstanbul’da tüm Türkiye’de tanınırlığını artırmayı başardı.
Üstelik bu hareketleri ile tanınırlık bir yana, kavga etmeyen, ılımlı siyaset anlayışı güden, ortamı germeğen, tartışma değil hizmet amaçlı siyaset güden İmamoğlu'na sağ seçmen de inanılmaz bir refleks gösterdi.
Kısaca 24 Haziran'da İnce'nin muhalefete aşıladığı umudun fazlasını Ekrem İmamoğlu aşılayarak sandık öncesi taraftarlarına psikolojik üstünlük sağlamayı başardı.

HDP'nin aday çıkartmaması avantaj
Bu seçimlere hepimizin bildiği üzere ittifaklar damga vuracak.
AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu 'Cumhur İttifakı'na karşılık, CHP ve İyi Parti'nin oluşturduğu 'Millet İttifakı'.
Millet ittifakına diğer 'Hayır bloğu' olarak tanımladığımız partilerin de destek vereceğini söyleyebiliriz.
HDP'yi yüzde yüz anlamda saymasak bile en kötü ihtimal ile yüzde 75-80 bu ittifaka destek vereceğini söyleyebiliriz.
Özellikle Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerde ve bu büyükşehirlerin ilçelerinin yüzde doksanında HDP'nin aday çıkartmaması demek seçmenlerini muhalefete yönlendirdiği anlamı taşımakta.
Durum böyle olunca, referandumdan yola çıkarak 'evet' ve 'hayır' bloklarını karşılaştırdığımızda ve aradan geçen sürede iktidarın itibar ve destek kaybettiğini söylediğimizde, üstüne bir üstlük daha MHP seçmeninin tamamının ittifak ortağına oy vermeyeceğini belirttiğimizde, ülke genelinde AK Parti'nin ciddi anlamda oy kaybedeceğini, dolayısıyla kritik belediyeleri kaybedeceğini söylememiz mümkün.

DSP hesaba katılmadı
31 Mart seçimleri için mevcut iktidarın lehine gelişen ve CHP'nin tek hesaba katmadığı durum olarak Demokratik Sol Parti (DSP) olayını söyleyebiliriz.
Belki ülke genelinde veya Ankara gibi kritik yerlerde DSP'nin çok fazla etkisi olmaz ancak; Mustafa Sarıgül faktörü ile önce Şişli'de sonra İstanbul'un bazı ilçelerinde DSP'nin ciddi anlamda CHP adayalrına zarar vereceğini     belirtmeliyiz.
Daha önceki yazımızda (Daha Sarıgül DSP'ye geçmemişken) DSP adayları artacak demiştik.
Ve yineliyoruz.
DSP İstanbul'un bir çok ilçesinde güçlü adaylar çıkartarak bir anlamda kendilerini hesaba katmayan Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden intikam alma yoluna gidecek.
Peki yüzde 7-8 oy potansiyeline sahip İyi Parti'ye ülke genelinde kritik illeri ve ilçeleri veren, aylarca görüşmeler yapan CHP yönetimi DSP gibi her dönemde CHP seçmeninin (çok az oran olsa bile) alternatifi olacak bir siyasi oluşum ile neden görüşme gereği duymadı?
Bu sorumuzun cevabına gelecek en net cevap olarak; CHP üst düzey yöneticilerinin çok yönlü ve organize çalışmadıklarını söylemek mümkün.
Dedik ya çok yönden; ekonomik çöküntü, işsizlik, iktidarın yıpranması, belediye başkanlarının yaptıkları yolsuzluk ve çarpık yapılaşma gibi durumlarda 31 Mart seçimlerinde AK Parti'nin elini zayıflatıp, CHP'nin elini güçlendiren etkenlere karşılık, DSP gibi alternatiflerin ittifak içerisine alınmaması ve aday belirleme yönteminde partililerin tepkisini toplayan davranışlarda bulunulması da tam tersi olarak iktidarın lehine gelişen etkenlerdi.
***
Bakalım bekleyip göreceğiz.
Kaldı iki aydan az bir süre.
31 Mart'ta son üç yerel seçimlerdeki gibi herşeye rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi adayları mı yine daha yüksek oy alacaklar yoksa bu defa yeter artık diyecek seçmen Cumhuriyet Halk Partisi'ne mi yönelecek...

Silivri adayı kim olur?
Şuraya bakar mısınız?
Aynı ilde, aynı partinin komşu ilçe belediye başkan adayı (Büyükçekmece, Çatalca, Beylikdüzü, Avcılar) proje açıklama toplantısı yapıyor, seçim çalışmalarına çoktan başlamış, belediye meclis üyesi aday kadrosu bile tamam.
Gelin görün ki bir diğer ilçenin daha adayı belli değil, rakibi yaklaşık bir ay önce sahalara inmiş, belli bir yol katetmiş.
Peki seçmeni, ilçe halkını, aday adaylarını bu hale sokan parti yönetimi düştükleri bu acizliğin farkında değiller mi?
Evet onu diyoruz.
CHP'nin Silivri belediye başkan adayı kim olur?
Ne zaman açıklanır?
Bildiğiniz üzere geçen hafta sonu kıran kırana geçen MYK ve PM toplantısında ülke genelinde adaylığı kesinleşmeyen birçok yerden birisi de İstanbul'un Maltepe ve Silivri ilçeleri.
Yine bir önceki yazımızda söylediğimiz gibi CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun acaba, Özcan Işıklar benim kırmızı çizgimdir diyen Muharrem İnce ile gerginlik yaşamamak için Işıklar'da mı karar kılacak yoksa, Işıklar adını veto eden PM'yi karşısına almamak için başka bir isim de mi...?

Bu sorunun cevabı içinb birkaç gün daha bekleyeceğiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi