ABD ile İran arasında zaman zaman cereyan eden son hadiseler Kasım Suleymani'nin öldürülmesiyle en üst noktaya çıktı. İran , ABD üstlerine balistik füze göndererek misilleme yaptı.İran 80 kişinin öldüğünü ifade ederken, Trump ise kimsenin ölmediğini söyledi.
Bu olaylardan sonra iki devlet arasında savaş olacak mı sorusu çok konuşulmaya başladı.
1- İran tarihte süper güç dönemi yaşamış bir devlettir. ( M.Ö. 515 dönemlerinde)
2- İran Şiilik üzerinden birçok ülkenin yönetiminde oldukça etkili ve onlarca askeri örgütün üzerinde gizli bir gücü var. Bahreyn, Irak, Yemen, Suriye, Lübnan ve Filistin gibi ülkelerde oldukça etkilidir. 
Bu ülkelerin bazılarında doğrudan askeri gücü, bazılarında ise kendine dolaylı olarak bağlı askeri örgütler vardır.
3- İran özellikle 1979'daki İslam Devrimi'nin ardından Lübnan, Suriye ve Irak gibi ülkelere ciddi yatırımlar yapmıştır. ABD'nin elindeki para her ne kadar olursa olsun, her ne kadar ağır silahları bulunursa bulunsun, İran'ın yatırımlarının zemin katına bile ulaşamaz.

ABD, İran ile savaşa girmez...
ABD, İran'ı yerle bir edecek bir güce sahiptir. ABD'yi asıl endişelendiren ya sonrası...
Çünkü, cehennemin ortasında İsrail kalacak..
Çünkü, İran komple düşse bile, aynı anda Filistin üzerinden İsrail'e, Suriye'deki askeri varlığından ABD üslerini, Irak'taki etkisi altında bulunan askeri gücü Haşdi Şabi'ler sayesinde ABD askerlerini ve askeri varlıklarını ve Lübnan'da Hizbullah sayesinde yine İsrail'i, Yemen üzerinden de Suudi Arabistan'ı oldukça rahatsız edebilir.
Çünkü, ABD her ne kadar muazzam ekonomik ve bir askeri güce sahip olsa da dünya üzerindeki neredeyse yüzlerce üssü sebebiyle açık hedeftir. İran'ın ABD şehirlerine füze atmasına gerek yoktur. ABD'nin İran'ın etrafında bile 50'den fazla askeri üssü var. İran özellikle Irak, Suriye, Afganistan ve Katar gibi ABD üslerine kolaylıkla ulaşabilecek durumundadır.
Çünkü, ABD'nin gerilimi artırmanın asıl sebeplerinden birisi de ABD'de seçimlerin yaklaşmış olmasıdır. Trump kendi azil tartışmalarını bu sebeple arka plana atmayı ve seçimlere güçlü girmeyi hedefliyor.
Çünkü, dünyada deniz yoluyla taşınan petrolün üçte biri her gün Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor. Dünya petrol ihracatı açısından kritik öneme sahip Hürmüz Boğazı da İran'ın her gerilimde gündeme getirdiği büyük bir kozdur.
Eğer savaş olacaksa, bu geleneksel bir savaş olmayacaktır. İran, bölgede desteklediği unsurlardan yararlanarak ABD varlıkları üzerine baskı kurmaya çalışacaktır. Kendi adına vekalet savaşı verenlerden faydalanacaktır.