Açlık sınırı belli de peki tokluk sınırı ne olmalı !

Bu sıralar asgari ücret tespit komisyonu sık sık toplanıyor ve bir kişinin aylık ücreti günümüz şartlarına göre ne olmalı diyerek toplantılar yapılıyor.
Tabiî ki uzlaşacaklar öyle uzlaşılmaz bir durum söz konusu olmayacak zira ne bir eylem ne de bir grev asla söz konusu olamayacak.
Zaten ülkemizin bu şartlarında da asla olamaz malum beka sorunu olur.. Bizlerde güzel bir türkü vardır her şey yolunda giderken “oğlan bizim kız bizim çatlasın gelin alayı” derler.
Verilecek o paranın tutarı araştırmacılar göre açlık sınırının biraz üzerinde olacak ama ne işçi ne işveren, hiç kimse sevinmeyecek 
Dünyamızın nüfusu 7.700 milyarken dünya nüfusunun yarısından fazlasının gelirine eş değer bir gelir 26 iş adamında elindeyken bu mevcut düzende bence tokluk sınırını konuşmalı degilmiyiz ne dersiniz sevgili okuyucular.
Sınırsız bir zenginlik bir insana ne kadar faydası olur.
Dünya kaynaklarının ve tüm zenginliklerinin tamamı yüce Allah tarafından insanoğluna bahşedilmiştir ve eşit kardeşçe paylaşın demiş peki öylemi oluyor.
Kesinlikle hayır.
Bence Allah biz kullarına aynı Küba, deki yaşamı benzer bir yaşam sunmuş ama bize bu verilmiyor
Mevcut kapitalist düzen sorgulanmalı dünyanın neresinde bir aç varsa tüm karnı 
toklar bundan sorumludur.
Sınırsız zenginlik sorgulanmalı.

Tokluk sınırı da belirlenmeli
Paranın ve itibarın yapamadığı hiçbir şey yok kimler güçlü ise kimler makam mevki sahibi ise sadece onların dedikleri oluyor, onlar istedikleri gibi yaşıyor.
Oysa dünya hepimize yeter de artarda kimse kimsenin malına mülküne topraklarına ,yer altı zenginliklerine saldırmadan yaşasa, ne olur kardeşçe barış içinde yaşayabilsek  ne olur….
Bir de diyorlar ki peygamberlik döneminde kölelikler vardı kadınlar erkekler parayla alınıp satılıyordu peki değişti mi hayır daha geçtiğimiz yüz yıla kadar tüm Amerika da Avrupa da kölelikler devam ediyordu.
Dinlerden ne anladığımız da ortada, etrafımızda sapıktan, kul hakkı yiyenlerden geçilmiyor
Peki köle iken nasıl davranılıyordu o her şeye kadir olan Allahın özenerek yarattığı insan oğluna
 Dişlerine bakılıyor, yaşına bakılıyor, kaslarına bakılıyor, doğurgan mı diye bakılıp ona göre para veriliyor
Daha sonrasında karın tokluğuna tarlada ırgat, konakta hizmetçi, hayvanlara çoban yapılıyordu
Şimdikinden ne farkı var acaba sizce? bence var tek bir farkı var kırbaç artık yok dayak atılmıyor onu da kredi kartları ile haciz şokları yapıyor.
Asgari ücret alan bir işçiyi her gün on banka arayıp size kredi çıktı ister misiniz derse, hayatı boyunca işi ile evinin arasından dışarıya çıkamayan insan bir dener ve krediyi alır ama günümüzün şartlarına göre asla geri ödeyemez ve    maalesef artık resmi kölelik başlamıştır.
Ödeyemeyeceği borcun altına sokularak kapitalist düzene satılmıştır 
Burada söyleyeceğiniz tek bir savunma olabilir almasın akıllı olsun bizde de kredi kartı var bak biz öyle harcıyor muyuz ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz o da yapsa idi diyorsun.
Demem o ki kölelik kalkmadı kalkmıyor da.
Bedensel kölelikten ücret köleliğine geçilmiş çok büyük bir mesafe alamamışız maalesef.
Oysa dört kitapta, da ne yazıyordu hep paylaşın, komşunuz aç ise siz tok yatamazsınız, büyüklük yapma, insanlara yüksekten bakma, mevkiinden dolayı kibirlenme, hepsinden önemlisi dünya nimetlerini eşit paylaşın demiş.
Ama neredee toklardan açlara fırsat, mı kalıyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi