Adayların şaşkın halleri

Çatalca CHP kongre sürecine doğru giderken, saha çalışmaları yapan üç ayrı adayın birleşmesi ilçe gündemini bir süredir meşgul ediyor. Birçok partili birleşen üç adayın bu süreçte yan yana gelme ihtimallerinin olmadığını düşünürken, bir anda ittifak yapmaları sürpriz oldu. Çatalca CHP İlçe Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Halil Gök, Naci Özcan ve Kerem Girgin birlikte yol yürüme kararı alırken, diğer adaylardan Mehmet Çoban ve Reha Genç adaylıklarına devam ediyor. Az önce bahsettiğim üç ismin birleşmesine tepki gösteren bazı partililer, Mehmet Çoban’ın saflarına katılarak Çoban’ın saha çalışmalarına dahil oldular. 
Mehmet Çoban, çalışmaları sonucu yanına çekmeyi başaramayacağı bazı isimleri bu birleşmenin ardından yanında gördü. Adayların tümü birlik beraberlik ve partilileri kucaklama mesajları veriyor. Üç adayın birleşmesi mi parti içinde birleşmeyi sağladı, yoksa bu birleşmeden kaçarak Mehmet Çoban’ın grubunu oluşturan parti üyeleri mi? Merak ettiğim diğer bir konuysa, saf değiştiren partililer neden Reha Genç’in tarafında değil de Mehmet Çoban’ın tarafında yer almayı tercih ettiler acaba? Reha Genç’i hangi açıdan yeterli bulmadılar. Bu birleşme daha çok Mehmet Çoban’ın işine yaradı şeklinde değerlendirenler çoğunlukta olmasına rağmen ben böyle olduğuna inanmıyorum. Bir tarafta birleşen iddialı üç isim var. Mehmet Çoban şu an için birleşmeye tepki gösterenlerin kapısı gibi olsa da, kısa bir süre öncesine kadar Çoban’ı ilçe başkanı yapmamak için üye ziyaretleri yapanların, bu gün Mehmet Çoban ile beraber sahaya inip ‘biz yanıldık, hadi şimdi bu isime çalışıyoruz bize destek verin’ çağrıları, partililer tarafından inandırıcı bulunacağını düşünmüyorum. Adam çıkıpta, kardeşim dün öyleydin bugün böyle ne sağınız belli ne solunuz. Hangi sözünüze güveneyim ki demez mi?
Mehmet Çoban saflarına katılanlar ona inanan, onun ilçe başkanlığını layıkıyla yapacağına güvenen isimler değil. Bu isimler diğerlerinden umduklarını bulamayıp, öfkelerine yenik düştükleri için Çoban ve ekibine katılmayı tercih eden isimler. Diğerlerinin alternatifi gibi bir algı oluşturan Mehmet Çoban, adaylığını açıkladığı ilk günkü gibi samimi, sevecen tavırlarından şimdiden uzaklaşmış görüyorum. Selamsız olmuş, çevresine bakmıyor hatta baktığını bile göremiyor. Kastettiğim şey şımarıklık değil de, sanki birden çevresinin kalabalıklaşması kendisinde şok etkisiyle bir şaşkınlık yarattı desem daha doğru olur. Mehmet Çoban’ın bu şaşkın hali kendine yakın isimlerde de tedirginliğe neden olduğu kanısındayım. Diğer cepheye baktığımda Halil Gök’te de durum çok farklı görünmüyor. Birleşmenin etkisiyle “güç bende artık” tavrı sergiliyor. Her iki aday içinde bu şaşkınlık halleri partililere güven vermediği gibi hatta ilçe başkanlığını taşıyamayacakları izlenimi yaratıyor. Adayların cephelerinde durumlar böyleyken birde kendini parti içinde oluşturduğu bir kaç üye ile güç zannedenler var. Bunlarda başka bir hesap peşinde olup, adaylar arasında mekik dokuyup pazarlık yapanlar takımı. 
Zamanında halkın verdiği güç ile belediye başkan yardımcılığı yapan bu gücü kendinin sanıp, gücü ve yetkisi olmayınca oyuncağı elinden alınmış çocuk misali hırçınlaşıp, tekrar eski görkemli günlerine dönmek için koşuşturanlar. Diğer taraftan parti içinde hala büyük bir oyun kurucu oldukları inancıyla, eskiler yine çıktı meydane hepsi birbirinde merdane “ben kimi desteklersem o ilçe başkanı olur” düşüncesiyle sistemi dizayn etme gayretinde. Ununu eleyip eleğini asanlar artık şu siyaset arenasını terk etseler. Meydanı gençlere, yeni simalara bırakma cesaretini gösterseler. Emekleriniz için ilçeye hizmetleriniz için teşekkürler ama sizlerin dönemi kapandı. Aslında sizlerinde psikolojisini anlıyorum, döneminizin kapandığını kabullenmek kolay değil. “Siyasete yıllarımı verdim ve bu konuda başarılıyım. Hala insanları yönetme yeteneğine sahibim ve parti içinde gizli bir güç olarak pek çok şeyi değiştirebilirim. Bu gücümü gösterip otorite olarak parti de yerimi almalıyım, insanlar fikirlerimi önemsemeli, saygı duymalı ve beni hafife almamalı” içinizden bir ses bunu diyor olmalı. 
Bence artık sıranızı savdığınıza göre yeni isimlere müsaade etmenin zamanı geldi. Siyaset sahnesinde eğitimli, donanımlı gençleri ve her zaman geri planda büyük çaba harcayan kadınları hak ettikleri ön sıralarda görmenin vakti gelmedi mi? Yıllanmış siyasetçilerimizin partisi için yapabileceği en değerli hizmet güçlerini yarıştıracaklarına, gençleri ve kadınları siyasete teşvik etmek, deneyimlerini paylaşarak yol göstermek olmalı. Siyasette bencillik ne zaman sona erer ve en iyisi benim kavgası biterse işte o zaman gerçek bir örgüt ve ekip ruhu olur. İşte o zaman menfaatler ve kişisel hesaplar değil, hizmet için birlik ve beraberlik olur.  Birliktelikler, kucaklaşmalar ortak çıkarlara giden yolu açmak için değil, fikir birliği yaratmak, örgüt hedeflerine ulaşmak için olmalıdır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi