Dünyanın başkenti ve her adımı tarih kokan bir şehir!Yükselen tarihi minareleri, kubbeleri, eşsiz deniz manzarası ve milyonları barındıran bir şehir!
Peygamberimizin hadisi Şerif’inde müjdelediği şehir!
6500 yıllık tarihi ile birçok dinin, kültürün ve     insanın yaşadığı şehir!
Bir çağ açıp bir çağ kapatan Sultan Fatih’in çocukluğunda rüyasında gördüğü, 21 yaşında ise “Ya ben onu alırım ya da o beni alır.” dediği koca şehir İSTANBUL!
Dünya’daki 145 ülkeden nüfusu fazla olan İstanbul, son yıllarda yapmış olduğu birçok proje ile sesini tüm dünyaya duyurmayı başardı. Bir yandan köprüler, metrobüsler, hızlı trenler, diğer yandan Marmaray, Kanal İstanbul, havalimanı gibi birçok projelere imza atıldı. Bunların yanı sıra toplumda her görüşten, her inançtan, her yöreden insanların hayatında ağlarken sevindiren bir hizmet daha vardır. 16 milyon nüfusu olan bu koca şehrin bütün yapılan işler ve yenilikler kadar önemli ve elzem bir hizmeti daha var? O hizmet ise; cenaze hizmetleridir. Başa gelmeyince anlaşılmayan bir durumdur. Yakınlarını kaybeden insanlar cenaze hizmetlerinin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu görüyorlar. Sözlerin bittiği, kelimelerin boğazımızda düğümlendiği o anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığı sizin sözünüz, en büyük destekçiniz ve kimsesizlerin kimsesi oluyor. Her vatandaşa etnik, kimlik ve inancını sormadan hizmet ediyor. O kadar sistematik     hizmet ediliyor ki; insan ağlarken tebessüm ediyor! Çünkü hayatta en zor anlardan biri olan kişinin ne yapacağını bilemediği o anda İBB Mezarlıklar görevlileri her vatandaşın yanında oluyor. Annesinin, babasının veya ailesinden sevdiği birinin hayata elveda dediği anda her şeyiyle güzel bir şekilde hizmet eden bir ekip var.
Dinimizde insan, yaratılanların en şereflisi olarak yaratılmış, dünya ve nimetleri onun önüne serilmiştir. Yüce Yaradan insana öyle değer vermiş ki dünyadaki bütün varlıklar ve göklerdeki her şey yer altı, yer üstü madenlerini ve daha sayamadığımız birçok nimeti insanoğluna hizmet etmek için yaratmış bir kısmını istifadesine sunmuş, bir bölümünü de onun tasarrufuna bırakmıştır.
Bir gün Hz. Peygamber sahabeden bir grupla     otururken yakınlarından bir cenaze geçmiş ve Peygamberimiz (sav.) cenazeyi görünce ayağa kalkmış. Yanında bulunanlar, onun bir Müslüman cenazesi     olmadığını, Yahudi cenazesi olduğunu söyleyerek ‘ayağa kalkmanız gerekmezdi’ demek istemişlerdi. Onların bu sözü üzerine Hz. Peygamber: “Müslüman değilse insan da mı değil? ( Müslim, Cenaiz, 78 Hadis no:1596 ) cevabını vermişti. Peygamberimizin bu sözlerini ölçü alarak hizmet eden, ayrım yapmadan insanların son vazifesi olan cenaze hizmetleri yerine getirilmektedir.
Aslında hayatın değişmeyen bir gerçeği olan fakat dünya telaşı ve koşturmacasından dolayı herkesin unuttuğu bir hadisedir ölüm! Hayatın görünmeyen bir tarafı gibi olan ölüm insanları çok derinden etkilemektedir. Hayatta herkes ölüme hazırlıklı yakalanmıyor maalesef... Bugün İstanbul’da her ilçede kimsesiz, evsiz insanlar var ve bu vatandaşlarımız devletimizin hizmetleri ile ayakta durup yaşamını devam ettiriyorlar. Şu koca dünyaya gözlerini yumduklarında ise yine devletimizin himayesinde son     yolculuğuna uğurlanıyor...
İnsanların en zayıf ve duygu yoğunluğu yaşadığı o anlarda A’ dan Z ‘ye yapılan cenaze hizmeti; yanan gönüllere sevgi damlaları serpiyor!