Zor günlerdi.. 
Çok zor günlerdi. Medeniyet maskesi takan emperyalist vampirler, onlarla mücadeleden yorgun düşmüş bedenimizdeki son kan damlalarını emmek için saldırıyorlardı…
Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar, İtalyanlar, Yunanlılılar, Ruslar….
Çok direndik. Hiçbir milletin, hiçbir gücün yapamayacağı mücadeleden birleşerek zaferle ayrıldık. Çünkü birlik olamayı başarmıştık. 
Tarihte böylesine büyük, böylesine organize bir saldırılardan yok olmadan ayrılan bir millet daha yoktur.
Afganistan, Irak, Suriye, Lübnan, Libya bizim mücadele ettiğimiz vampirlerin dişleri arasında yok oluşa doğru gitmiyorlar mı?..
“Ahh bizim bu yanlızlığımız” diye avazım çıktığı kadar bağırıp feryat fügan edesim var..
Bizi  adı geçen emperyalist güçler anlamadı,  anlasada işine gelmedi. Aynı coğrafyayı, aynı kaderi, aynı mücadeleyi paylaştığımız Ortadoğudaki kader kardeşlerimiz de anlamadı..
Arapların, Türklerin, Kürtlerin bir bütün olarak hareket edip kader birliği yaptığını düşünsenize…
Hayali bile güzel.. ama mümkün mü? İşte o belli değil. Çünkü içimizde, dışımızda kan emici vampir dolu.
Ortadoğu ve İslam coğrafyasındaki bütün bu olaylar, Osmanlı'nın arkasında bıraktığı büyük boşluğun hâlâ doldurulamadığını gösteriyor mu?
Zamanında medeni vampirleri kurtarıcı olarak görüp sarılan ve osmanlıyı arkadan hançerleyen Arap dünyası, bu hatasını çok yıllar önce anlamış olsa da onların artık yapacakları pekte bir şey kalmamış gibi duruyor.
Filistinli lider Yaser Arafat ‘Mescid-i Aksa’yı Türkiye’nin korumasını’ istemesi, Filistinli Bakan Salim Tamari ninde ‘Osmanlı Türk’ünün kıymetini bilemedik. İhanetin bedelini ödemeye devam ediyoruz’ demesi. Kral Abdullah'ın "Eğer Arap isyanının bu şekilde sona ereceğini bilseydik hiçbir şekilde Osmanlı'ya isyana kalkışmazdık." Diyerek pişmanlıklarını, Mısırlı Dr. Fehmi Şinnavi’nin "Günümüz Arap zirvelerinde temel mesele, İsrail'e ne kadar boyun eğileceği. Eğer Osmanlı'ya bunun binde biri kadar boyun eğebilseydik, şimdiye kadar elimize geçenlerin milyon katını kazanırdık. Diyerek hatalarının büyüklüğünü dile getirmesi bütün bu yaşananların sebebini size anlatmaya yetmiyor mu?
Ne diyeyim şimdi avazım çıktığı kadar “Ah bizim bu yalnızlığımız” diye bağırmayıp siz söyleyin…
Yoksa herkes hak ettiğini yaşar deyip susalım mı dersiniz?….

VESSELAM