AK Parti tarihinin en büyük kaybını 31 Mart'ta yaşayacak!

AK Parti İstanbul Belediye Başkan adayları açıklanınca, bir gazeteci refleksi ile gazetemizin Haber Müdürü Anıl Boduç'a, "adayların doğum yerlerini araştıralım ve adayların demografik yapısını çıkararak haber yapalım" dedim.
Ve Anıl, adayların demografik yapısını çıkarıp gönderdiğinde eksikler olduğunu gördüm.
Tekrar araştırdığımızda ortaya şöyle bir sonuç çıktı: AK Parti'nin aday gösterdiği 37 ve 3 MHP'li adayın, 22'si Karadenizli, (8'si Trabzon, 6'sı Rizeli, 2'si Ordulu, 2'si Giresunlu, 1'i Artvinli, 1'i Kastamonulu, 1'i Tokatlı, 1'i Çorumlu) 2'si Malatyalı, 3'ü Erzurumlu, 2'si Sivaslı, 2'si Adıyamanlı, 3'ü İstanbullu, 2'si Erzincanlı, 1'i Antalyalı, 1'i Bitlisli,  1'i Denizlili, 1'i Muşlu'ydu.
Bunu hem gazetemizin baş sayfasında haber yaptık, ben de sosyal medya mecralarında paylaştım. (yukarıda ki dağılım son halidir)  
Gelen yorumlar ise içler acısıydı.
Yapılan çok basitti. Adayların doğum yerlerinin dağılımını yapmış ve AK Parti'de ki Karadeniz lobisinin ağırlığını da ortaya koymuştuk.
Bu dağılım ile ilgili bir tane yorum yapmamıştım.
Şimdi yorum yapayım. Birilerine dert olmasın.
Burada bir ayrımcılık yapmıyorum. Var olanı tespit ediyorum. Karadeniz etkinliğini özellikle Trabzon ve Rizeli ağırlığın nedeni ise çok açıktır. Yerel yönetimlerde iktidarları, tabiki yerel ve genel siyaseti de imar işleriyle uğraşanlar belirlemektedir. İstanbul'da tartışmasız bu alanlarda Karadenizlilerin ağırlığı vardır. Bu aynı şey CHP için de geçerlidir.

Adaylar masa başında belirlendi
Başından beri AK Parti'yle ilgili yazıyorum. 3 yerel seçimde de AK Parti yetkilileri, aday adayları görüştü. 2-3'ye indirildi il yönetimi ve genel merkez görüştü. Anlayacağınız aday adaylarıyla hem sahada hem de parti yöneticileri yüz yüze görüşmeler yaptılar. Ve sonrasında adaylar belirlendi.
İlk defa AK Parti'nin kuruluşundan sonra yapılan 4. yerel seçimlerde adaylar masa başında belirlendi.
Parti içindeki lobilerin etkinliği ilk defa bu kadar etkiliydi.
****
İstanbul adaylarını büyük oranda; Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ekibi olan; İl Başkanı Bayram Şenocak, İstanbul Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Mehmet Muş, İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın etkisi çok oldu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise masasına konulan raporlara göre onay verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın ise söylenildiği ve iddia edildiği gibi adayların belirlenmesinde çok büyük müdahalesi olamadı. Hem de olmak istemesine rağmen.
Özellikle CHP Büyükşehir Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Trabzonlu olması, ilçe belediye başkan adaylarının Trabzon ve Rizeli olmasında çok etkili oldu.
****
Yerel seçim süreci başlayınca AK Parti'nin belediye başkanlarının yüzde 60'ına yakın değiştireceğini söylemiştik.
İstanbul'da 26 belediye başkanından; Arnavutköy, Bağcılar, Başakşehir, Bayrampaşa, Çekmeköy, Esenler, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Sultanbeyli, Tuzla ve Üsküdar tekrar aday gösterildi. Mevcudun yüzde 55'i değişirken; Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın Beykoz'a, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem Ataşehir'e, İBB Başkanı Mevlüt Uysal Büyükçekmece'den aday gösterildi.  Sonuçta İstanbul'da değişim yüzde 50'ye yakın gerçekleşti. 
12 belediye başkanı hiçbir yere aday gösterilmezken, üç belediye başkanı başka ilçelere kaydırıldı. 11 ilçe belediye başkanı da yerlerini korudu. 

Liste Berat Albayrak, Karadeniz imzalı
Mevcut İl Başkanı Bayram Şenocak, göreve atandıktan ve kongre ile görevine seçildikten sonra; Adalar, Beylikdüzü,, Çatalca, Kağıthane, Sultangazi ve Şile İlçe Başkanlarını atadı. Ve 6 ilçe başkanını belediye başkan adayı olarak belirlenmesinde çok büyük emek sarf etti. Aynı zamanda, beraber görev yaptığı; Hakan Bahadır, Ahmet Cin, Bünyamin Demir ve Şeyma Döğücü'nünde seçilmelerinin yüzde 90 olduğu ilçelerden aday olmasında katkısı oldu.
AK Parti İl Başkanı Bayram Şenocak, aynı yönetimde bizzat beraber görev yaptığı 6 ismi belediye başkan adayı yapma başarısı göstermesi özellikle birşeyin açık kanıtıdır. O da şu. 8 isim önceden mutabakata varılmış yani belirlenmiş isimlerdir.  
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve 26. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Esenyurt'a aday gösterilen Azmi Ekinci,  TOKİ eski Başkanı ve 26. Dönem AK Parti İstanbul Milletvekili Fatih'e aday gösterilen Ergün Turan,  Kiptaş eski Genel Müdürü Ümraniye'ye aday gösterilen İsmet Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Zeytinburnu'na aday gösterilen Ömer Arısoy. 
26 belediye başkanın 14'ü belediye başkanı tekrar aday gösterilmiş, 5 ilçe başkanı, 4 il yöneticisi, Erdoğan'ın yakınında bulunan 4 çalışma arkadaşıyla beraber toplam 27 isim, iddia ediyorum önceden belirlenmiş isimlerdir.  
İstanbul'da 40 belediye başkan adayının 28'i (İBB Adayı Binali Yıldırım ile beraber) önceden belli olan isimlerdir. Geriye kalan 12 isim için bugüne kadar kıyamet kopmuştur. Tartışma yaşanmıştır. 26'nın 4'ü de CHP'nin iktidar olduğu ilçelerdir. Diğer 14 ilçenin 10'u da CHP'li olup 4 ilçede de AK Parti iktidardır. 
MHP adaylarının destekleneceği üç ilçe; Silivri Beşiktaş ve Maltepe ise kazanılması imkansız ilçelerdir. Hatta yazın bir kenara CHP Silivri ve Maltepe'de hata yapmaz ise tarihinin en yüksek oy oranını alarak seçimleri kazanma ihtimali vardır.

Ulusoy'un kazanma ihtimali yüzde 1 bile değildir
Bir yıl önceden belli olan başka bir isim ise Avcılar Hastanesi Başhekimi Dr. İbrahim Ulusoy'dur. Ulusoy açık açık Bakan Mustafa Varank'ın adayıdır. Dolayısıyla İl Başkanı Bayram Şenocak'ın da adayıdır.
Ancak Ulusoy kazanmak için değil kaybetmek için tespit edilmiş bir     adaydır.
Düşünün; İbrahim Bıçakçı, Cafer Sezgin, Bayram Şenocak üç aday kaybeden aday. Bunlardan en az farkla seçim kaybeden İbrahim Bıçakcı'dır. Yaklaşık 4 bin oy farkıyla kaybetmiştir.
Dr. Ulusoy'un Avcılar'da seçim kazanması yüzde 1 bile değildir.
Sahayı bilenler bu gerçeğin farkında olmalarına rağmen neden Ulusoy isminde ısrarcı olmuşlardır? Bunun en önemli nedeni "aday kim olursa olsun Avcılar kazanılamaz" fikri üzerinden hareket edilmiştir. 
Şayet İl Başkanı Bayram Şenocak seçimleri kazanmak isteseydi, ilçede ki dengeleri bilmesine rağmen Ulusoy'u aday gösterilmesine razı olmazdı? İlçeyi en iyi bilen ve seçim kaybetmiş bir siyasetçi olarak kazanabilecek en iyi adayı bulmak için yoğun çaba harcamaması iddiamı güçlendirmektedir.
İlçe yönetimi de dahil, AK Parti kurmayları Avcılar'da seçim kazanmak için değil kazanılamayacağını açık açık göstermek için bir aday bulmuşlardır.
2004 yerel seçimlerinden sonra Avcılar'da AK Parti'nin en büyük farkla kaybettiği bir isim olarak tarihe geçecektir.
Diyeceksiniz ki, kaybeden il başkanı oluyor. Dr. Ulusoy'da sağlık bakanlığında üst düzey bürokrat olur.
Doğru söze ne denir?

Son söz
AK Parti son üç seçimde ki en büyük kayıbını bu seçimde yaşayacak. Sahanın gerçekleriyle değil, parti içindeki iktidarların mücadelesi sonucunda çıkan adaylara AK Partililerin tepkisini sandıkta göreceğiz. Aynı zamanda en az yüzde 5 oranında AK Parti'yi cezalandırmak için, 24 Haziran'da partiye oy veren seçmenlerin partiye de oy vermeyeğini tarihe not düşmek isterim. İstanbul'un her ilçesinde ve büyükşehirde yüzde 50 artı 1 oy alan kazanacaktır. CHP belediye başkanlığını, 18 ile 20 yaparsa ve İBB'yi kazanırsa şaşırmayacağımın da altını çizeyim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi