Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Aldatılmak ve öğrenmek

Aldatılmasaydım öğrenemezdim! Dost canlısı, politikada yoldaş, sosyal yaşamda güveneceğiniz kişinin çirkin yüzlerini bizi aldattığı zaman görebiliriz. Kendimizde ufak tefek yalan ve verdiğimiz sözü tutmadığımızda yüzümüz kızarır, utanırız. Bu nedenle yaşamım süresince üzüldüm, sıkıldım, manevi olarak acı çektim, utandım, ama öğrendim. Yinede yeterince öğrenemediğim için aldatılıp aldanmayı sürdürüyorum, öğrenmeyi de.
“Yaşamım” adlı yapıtında L.Trocky, aldatıldığını “ancak aldatıldığım zaman öğrendim” der. Aldatılan kişi, ilk tanıştıklarında anlamaz. Eski çağlarda aldatılan kişi öğrenmesin diye içtiğine bal katılır ki zehir anlaşılmasın. Toplumsal yaşamda fertler veya genel olarak toplum aldatılmakta ve yine de kendilerini aldatanlarla birlikte yaşamakta. Burada bir aymazlık var! Kimse beni aldatamaz diyenlerin kolay aldatılabilecek insanlar olduğunu gördüm. Onlar sürekli kuşku içinde yaşarlar, asabi ve tedirgindirler. İstediğiniz kadar tetikte, uyanık, gözü açık olun nedenli önlem alırsanız alın birileri sizi aldatıverir.
Borç verip karnını doyurduğunuz, iş bulduğunuz sevgilisinden dayak yiyip gözleri moraran, sinir krizleri geçirip bayılan kadını kucaklayıp hastaneye götürdüğünüz kişi tarafından iftiraya maruz kalırsınız. Hani derler ya “iyilik yap maraz bulursun”,galiba doğru. Bu türden kişilikler toplumsal yaşamda asalak, silik ve kişiliksizdirler. Arkamdan ne enayi adam diye gülmüştür. Oysa ben sizin bu gülüşünüze gülüyorum. Benim için artık yoksunuz. Sizi bana sorduklarında elbette olumsuz şeyler söyleyeceğim. Yitirdiğim maddi ve manevi değerlerimi hiç biriniz telafi edemezsiniz. Sokaktaki dört ayaklı köpek sizden daha değerli, çünkü elinden ekmek yediğine havlamaz ve saldırmaz!
Yaşam tüm olumsuzluklara rağmen devam ediyor. Çünkü kişi nerede yanlış yaptığını doğrunun nasıl olması gerektiğini düşünür. Biz ölümlülerin sınırlı bilgisiyle bunlar çözülür. Bu nedenle çok uzun bir zaman gerekiyor. Aldanmaya, aldatılmaya, yanlış yapmaya açık, sabırlı ve dirençli olmalıyız. Toplumsal yaşamda aldatılan insanlar yılgın, korkak, pısırık, çekingen, edilgenliğe sürüklenir. Gerçeklerin olanca açıklığını yaşayacak, acılar ve sıkıntılar çekip uykusuz geceler geçirip içine kapanıp, topluma çıkmaktan utanacaktır. Neden aldatıldım? Nerede yanlış ve hata yaptım? Nasıl birisiyim ki bunlar başıma geldi? Bir daha aldatılmamak için neler yapmalıyım?
Bizler her insana değer veriyoruz ama bazılarına daha fazla değer veriyoruz hatta kendi ellerimizle onları taşıyıp başımıza taç yapıyoruz. İşte bu daha fazla değer verdiğimiz kişiler tarafından aldatılıyoruz. Aldatıldıkça onların bendeki defterlerine kötü notlar düşerim, açılarımı içime gömerek. Sanırım öğrenmenin bedeli, bu olsa gerek! Dostlarımız ve yardım ettiklerimiz tarafından aldatılmak ve yediğimiz kazıkların bütünü bir deney oluşturuyor. Böyle durumlarda bizim aldığımız tavırlar yenilgiye rağmen ayakları üstünde durup ”güzel insan” kararlığıyla yaşamı devam ettirmemizdir. Babamın dediği gibi “bir musibet bin nasihatten evladır”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi