AK Parti'den istifa ederek yeni parti kurma çalışmaları başlatan eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan dün yotubeden yayın yapan T24 kanalında Şirin Payzın'a konuştu.

Daha önce 2019 sonunda partimizi kuruyoruz diye açıklamada bulunan Babacan bu defa 2020 yılında haftalar ile ifade edeceğimiz bir süre sonunda partimizin kuruluşunu, adını, tüzüğünü açıklayacağız dedi.

Her ne kadar haftalar ifadesi akıllara en geç Ocak 2020 tarihini getirse de bence biraz daha uzun sürebilir.

Yaklaış 90 dk süren röportajı dinledikten sonra hem Babacan'ın açıklamalarını hem de bu açıklamalara yorumlarımız sizlerle paylaşmak istedim.

'İmamoğlu'nu tanışmadım henüz'

Ağırlıklı olarak Türkiye'nin huzura, barışa, birlik ve beraberliğe ihtiyacı var vugusu yapan Ali Babacan, Selahattin Demirtaş ve Ekrem İmamoğlu konusunda da sorulan sorya şöyle cevap verdi.

'Ekrem İmamoğlu ile hiç tanışmadım. Ama İstanbul halkı da tanımıyordu ve kendisini seçti. İmamoğlu'nun seçilmesinde hem kendi performansı etkili oldu hem de CHP seçmeni dışında İyi Parti ve HDP'nin ciddi desteği öne çıktı.

Selahattin Demirtaş ile tanışıyorum fakat şöyle masada oturup konuşmadım. Tutukluluk haline gelince toplumun önde gelen, kamuoyuna mal olan insanların tutuklu olarak yargılanması artık günümüzde doğru değil. Yeterki yargı bağımsız olsun. Adalet ve yargı konusunda ülke olarak ciddi endişelerimiz var. Ancak tabi bir de işin terör örgütü boyutu var.

Burada da artık teröre değil barışa huzura ihtiyacımız var. Şu terör olayının tamamen ortadan kalkması gerekiyor.

'Parlementoyu güçlendireceğiz'

Türkiye'nin oy verenlerinin %90'ından fazlasının parlementoda temsil edildiğini ancak parlementonun etkisiz ve denetimden uzak bir yetkiye sahip olduğunu kaydedan Babacan parti olarak dayanışmayı, birlikteliği, ekip ruhunu ortaya koyacaklarını ve iktidar olmaları halinde parlementoyu daha etkin daha güçlü kılacak bir yönetim anlayışı getireceklerini kaydetti.

Hükümetin de başkanlık sisteminin hata olduğunu kaydeden Babacan 2017, 2018 ve 2019 yıllarının Türkiye için önemli kayıp yıllar olduğunu ve tedbir alınmaz ise ülkeyi

'Abdullah Gül aktif siyaseti bıraktı'

Memlekete baktıkça içim kan ağlıyor. Bu ülkeye yazık, biz bunu hak etmiyoruz. Bu ülkede topyekun bir siyasi revizyon gerekiyor. '50+1 benim vatandaşım, sadece onları sahiplenirim, böyle bir yönetim olamaz. Çok uyarı yaptık, ülke kayıp gidecek dedik; dediğimiz oldu. Genç işsizliğin yüzde 26 olması tarihi bir oran. Üniversite mezunlarının yüzde 50'si işsiz, tablo çok çok kötü. İnşaatla sorunlar çözülmez. Pazar günü seçimi kazansak 30 günde ekonomiyi ve kurumları toparlarız. Yargıya deriz ki asla size telefonlar gelmeyecek, yeni bir tek adam partisine ihtiyaç yok diye serzenişlerde bulunan Babacan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ayda 2 kez görüştüklerini ve Gül'ün aktif siyaseti bıraktığını kendilerine dışardan destek verdiğini de kaydetti.

'Bizim kanal projesine değil sanayi ve teknolojiye yatırıma ihtiyacımız var.'

Kanal İstanbul konusunda ise; 'Bir kutuplaştırma projesi. Gündemi değiştirmeye ihtiyaç var. Çünkü gündemde işsizlik var. Katılımcı demokrasi ile bu proje tartışılmalı. Montrö çok önemli, faydasını çok gördük. Bizim kanal projesine değil sanayi ve teknolojiye yatırıma ihtiyacımız var.' Şeklinde konuşan Ali Babacan Mehmet Ağar'ın (Yeni kurulacak partileri mutlaka vazgeçirmek lazım. Aksi takdirde çok ağır sonuçları olur) sözlerine de 'bizim yaptığımızın ne kadar etkili olacağını gösteren ifadeler.' diye cevap verdi.

'partinin ismini ortaya çıkacak ruh belirleyecek'

Partinin adını her kesimden her görüşten kesimler ile yaptıkları görüşmelerin ortaya çıkaracağı ruh belirleyecek diyen Ali Babacan şözlerini şöyle sürdürdü: Çok titiz çalışıyoruz. Alibabacan.com web sitesine yüzbinlerce insan başvuruda bulundu. İsim ve logo öneri havuzumuz var. O havuzdan bir isim çıkacak. Bu siyasi parti toplumun büyük bir kesmini kucaklayacak. Ayrıca biz kızmış küsmüş değiliz kimslere. Bu ülkenin ihtiyacı olan dayanışmadır, kaynaşmadır, öteki beriki değil, biz olmaktır. Biz bunu inşa edeceğiz. Oy veren vermeyen herkesin her kesimin hakkını kouyacağız. Erken seçim değil baskın seçim olursa ona da hazırlıklı yakalanmayı planlıyoruz. Toplumu arkasına almış bir siyasi hareketin önünde kimseler duramaz. Bunu defalarca gördük, yaşadık...

02.02.2020'de parti kurulur

Ali Babacan'ın anlattıklarına yer verdim. Şimdi sıra benim ne anladıklarım ve kısa yorumumda.

Öncelikle Ali Babacan çok babacan konuştu dersek yeridir.

Gerçekten konuşmasında çok tane tane, kırmadan dökmeden, incitmeden ifadeler var.

Kucaklayıcı, okşayıcı, kavrayıcı, samimi, içten, iyimser, olumlu ve Türkiye'nin her kesimine ulaşan açıklamalar var.

Belli ki parti ortaya çıktığında kavgacı bir üslup değil, özellikle Adalet ve Kalkınma Parti seçmenlerine hitap edilecek, tamam geçmişte birlikteydik ama artık bu kadro yoruldu, yıprandı, hatalar yaptı, şimdi benzer anlayışı başka isimlerle bir başka partide inşa edelim Türkiye'yi bir 20 yılda biz yönetelim türünden ifadeler ile siyaseti yapılıp partiye kitle taşınma yoluna gidilecek.

Baktığınızda Ak Parti seçmeni zaten geçici bir kitle, şayet Cumhurbaşkanı Erdoğan'da azıcık bir güç kaybettiği görüntüsü verilsin ilk başta en az partinin yarısı kendisine yeni bir yön seçmek zorunda kalır.

İkinci bir hamlede ise parti dağılır ve parti seçmeninde yeni liman arayışı başlar.

Sanırım Ali Babacan 2 Şubat 2020'de parti kuruluşunu açıklayarak hem 2 Şubat 2020'den önce ve sonra imajı verecek, hem de rakamların tersten ve düzden 0202 ile başlayıp bitmesinden yola çıkarak bu yönde ifadeler kullanacak.

Hani aklıma ikinci cumhuriyet geliyor ama böyle bir ifade partinin kurulmadan kapanması anlamına da gelebilir.

Belki eleştirmek isteyenler bu ifadeyi kullanabilir.

Sonuçta bu benim tahminim.

Sıfırikisıfıriki ve ikisıfırikisıfır.

Kim bilir bakarsınız partinin adı da bu tarihe uygun kelimelerden oluşur!