Eski Başkan Necmi Kadıoğlu'nun istifası sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Esenyurt Belediye Başkanlığına getirilen Ali Murat Alatepe'nin ev sahipliğinde gerçekleşen ilk basın toplantısına katıldık.

Esenyurt Nikah Sarayı'nda gerçekleşen topnatıda kürsüye davet edilmesi ile Başkan Alatepe sanırsın değil basın mensuplarının karşısına anasınıfı öğrencilerinin karşısına çıkmış gibi bir rahat tavır sergiledi.

Zaten üzerinde kravat olmasına rağmen spor kıyafet bulunan Alatepe ceketinin düğmesini nezaketen kürsüye ilk çıktığı anda bile ilikleme gereği duymadı.

Bu durumu anlamanız için şöyle örnek  gösterelim.

Cumhurbaşkanı Edoğan bir salonda basın mensuplarının karşısına çıkıyor.

Kürsüye davet edildiğinde sizce cekedini ilikler mi, iliklemez mi?

Bence ilikler.

Neyse buna takılmayalım.

Sadece Alatepe'nin rahatlığına vurgu yapmak için dile getirdim.

Zaten salonda kendisine soru sorduğumda da 'Bir ara Cem Yılmaz paradosini izler gibi hissettim' diye söyledim.

*

Bu rahatlık bir anlamda iyi bir şey.

Özgüveni yüksek, kendinden emin, bilgili, birikimli, konulara vakıf olduğunu falan gösteriyor.

Ancak.

Her şeyin fazlasının zararlı olduğu gibi, rahat davranışların ve sahnede konudan konuya atlamaların da ileride kendisini biraz yoracağını şimdiden belirtebiliriz.

*

Alatepe kısaca kendisinden bahsederek şunları söyledi;

1989 yılında bölgeye (Esenyurt) geldim ve buralar bana göre değil diyerek tekrar geri oturduğum Avcılar'a döndüm. Kereste tüccarıydım. Sonrasında borsa ile uğraştım. İş yerim Zincirlikuyu'da olmasına rağmen gidip geliyordum. 2004 yılında Beylikdüzü tarafında bir siteye taşındım. O zaman Kıraç belediyesi o alana hizmet vermekteydi. Bir ara aksayan bazı hizmetleri falan tesbit ettiğimde belediyeyi aradım. Hamt Öncü başkana bağladılar ve Hamit Başkan anında yanıma geldi, eksikliği giderme sözü verdi. Önce Hamit Başkan ardından o zaman AK Parti Kıraç Belde Başkanı olan Şenay Değer beni zorla da olsa partiye kaydettiler. Bir anda kendimi belde başkan yardımcısı olarak buldum.

Esenyurt'a dair çok şey biriktirdim. Eleştirel bir meclis üyeliği yaptım. Necmi Bey gittiğinde temayülden üçüncü çıktım. Cumhurbaşkanı Erdoğan bizleri karşısına aldığında üçer soru sordu, benim CV'mi biraz uzun inceledi ve yeni başkan olarak beni işaret etti.

O gün hem kendisi ne zaman istersen sana kapım açık sözü veririken hem de İBB Başkanı Mevlüt Uysal'a beni emanet etti.

Cumhurbaşkanımızın Esenyurt'u benden daha iyi tanıdığını o gün öğrendim.

Siyasette 0,003 çoğu zaman yüzde 99.99'dan daha şanslı olabiliyor. Bunu da öğrendim.

Ben kolektif bir insanım. Necmi Bey’i Türkiye'de en pratik belediye başkanı olarak gösterebilirim ama eksikliği olarak da iş bölümü yapmamasını, benim defalarca önerime rağmen halk toplantıları yapmasını, yardımları kendisinin yapmasını yanlış bulurum. Sosyal bir hayat yaşarım. 25 yıllık evliyim, 3 çocuğum var.

*

Burada Alatepe'nin konuşmasını kesmek zorundayım zira yoksa benim yorumuma yer kalmayacak.

Evet Alatepe kendisinden ve Esenyurt'tan bu şekilde bahsetti.

Beş vakit namazda her gün 'Allah'ım beni değiştirme' diye yeni bir dua daha eklediğini de belirtti.

Kadıoğlu'ndan farklı bir kişiliği olduğunu söyleyen Alatepe'nin bence bu toplantıda açıkladığı en önemli sözün 'yeni bir imar vermeyeceğim' demesiydi.

Yani Esenyurt'un o çok konuşulan, çok dillendirilen, binlerce kişinin mağdur olmasının yanında şehrin görüntüsünü mahveden beton yığınlarının artık sonlandığı ve bittiği müjdesini verdi Alatepe.

*

Peki bu sözünü yerine getirebilecek mi?

Veya bir ilçede imarın bitmesi yarın başka sorunlar doğurmayacak mı?

Belediyenin ve ilçenin ekonomisine zararı olmayacak mı?

Bunların yanında İmar btise ne olacak, varolan keşmekeşlik nasıl ortadan kalkacak?

*

Başkan Alatepe ben gelişeceğim ama değişmeyeceğim dese de bakalım bu sözünde durması için çevresi ona ne kadar yardımcı olacak.

Göreve gelir gelmez belediyedeki bütün kapıları ortadan kaldırdım dese de şefaf ve adil yönetim anlayışını, 3 bin 500 belediye çalışanına, meclis üyelerine, başkan yardımcılarına nasıl getirecek, bu ekibi nasıl kontrol altında tutacak?

*

Açıkçası, Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe'nin önünde bir buçuk yıl gibi kısa bir süre var.

Bu süre zarfında net kararlar almalı.

Cesur olmalı, doğru isimlerle çalışmalı, her an dikkatli olmalı.

Çünkü gözlemlediğim kadarı ile eski başkan Kadıoğlu'na yakın olan bazı isimler 'nasıl olsa Kadıoğlu sağlık sorunlarım var diye istifa etmişti, Alatepe birkaç hata yapar, başarısız olur ve 2019'da yine Kadıoğlu başkan adayı olur. Aksi halde AK Parti Esenyurt'u kaybeder' şeklinde fiskoslara şimdiden başlamışlar bile.

*

Sözün özü şu.

1 milyon nüfuslu, İstanbul'un en sorunlu ilçelerinden birisi, Türkiye'nin en büyük bütçeli ilçelerinden birisinin belediye başkanı olmak kolay değil.

Eminim Ali Murat Alatepe'de bunun farkında ama bu farkı asla göz ardı etmemeli.

Aynen trafikte seyreden bir aracın şöförü gibi davranmalı ve bir gözü dikiz aynasında gibi etrafını, bir gözü yan aynalarda gibi ekibini, bir gözü de direksiyonda gibi kendi yaptıklarını her an kontrol etmeli...

Aksi halde siyasette kendisinin de vurguladığı gibi çoğu zaman 0,003 oranı bile olsa Esenyurt'un 2019'daki adayı yapılmayabilir...