Günlerdir sosyal medyada ve kamuoyunda tartışılan CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun geleneksel Taksim Toplantısında yaptığı konuşmaya ilişkin polemikler devam edeceğe benzer.

Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu başka.

Başta Uluç Gürkan olmak üzere, Tuncay Özkan, Mehmet Ali Çelebi ve onlar gibi CHP de umduklarını bulamayanlar bir anlamda Canan Kaftancıoğlu’ndan intikam alırcasına bir tavır içindeler.

Bu konu olmasa, başka bir kanaldan saldırılarını sürdürecekler.

Onlarla ilgili söyleyecek çok şey var da sosyal medyada yapılan tepkileri anlamak mümkün değil. Sözü edilen, CHP’ den beslenen kişilerin tahrik ve teşvikiyle Kaftancıoğlu’nu linç etmeye kalkanların öyle sanıyorum büyük bölümü yaptığı konuşmanın tamamını ne okumuş, ne dinlemişlerdir.

Gerek daha sonra yaptığı basın açıklamasında, gerekse geçmişte yaptığı konuşmalarda, açıklamalarda Atatürk’ün adını sıkça dile getirmesine rağmen konuşmanın bütünü yerine tek bir yönüyle ele alıp saldırmaları, yazının başlığında da belirttiğim gibi, bağcıyı dövmeye yöneliktir.

Kaftancıoğlu, eyyamcılık yapsaydı, bu soru üzerine, şirin görünmek için bir sürü bahaneler, gerekçeler sıralayabilirdi.

Benim amacım Kaftancıoğlu’nu aklamak, savunmak değil elbet.

Ama bugün Kaftancıoğlu’na yapılanlar yeni bir durum değil ve yarın hepimizin başına gelebilir.

3 dönem Milletvekilliği, Grup Başkanvekilliği yapan biri olarak Uluç Gürkan, bir siyasi hesaplaşma içerisinde olabilir.

Partiye üye olduğu andan itibaren Parti meclisine alınan Mehmet Ali Çelebi, milletvekili olamayışına tepki ve gündemde olmak adına eleştirebilir.

Yıllardır CHP üzerinden maddi, manevi beslenen Tuncay Özkan, Genel Başkan’ın tüm çabasına rağmen Parti Meclisine seçilemeyişinin sorumlusu olarak gördüğünden Kaftancığlu’na kin besliyor olabilir.

Peki, sosyal medyada, konuyu derinliğine araştırmadan, etik kuralları zorlayarak adeta Canan Kaftancıoğlu’nu linç etmeye, itibarsızlaştırmaya çalışanlara ne demeli?

Şu unutulmamalıdır ki; Kaftancıoğlu CHP İl Başkanıdır ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasında en büyük pay sahibi olan biridir.

Yine Unutulmamalıdır ki, Canan Kaftancığlu, faşist katiller tarafından öldürülen, Atatürk devrimcisi, aydınlanmacı bir yazar; Ümit Kaftancıoğlu’nun gelinidir.

Seçildiği gün ona Ümit Kaftancıoğlu üzerinden saldıranlar, bugün Atatürk üzerinden saldırıyorlar.

Geçmişte Ümit Kaftancığlu’da belli kesimler ve özellikle dönemin iktidarları tarafından hedef gösterilmişti.

Bugün de gelini, yalnız iktidar tarafından değil, CHP içerisindeki kimi ulusalcılar tarafından hedef gösterilmeye çalışılıyor.

Bir dönem “Mustafa Kemalin Askerleri” yerine yoldaşlarıyız dedi diye eleştirilen Kaftancıoğlu, bugün de onun asker yönünü öne çıkaran Gazi Mustafa Kemal sözcüğü yüzünden itibarsızlaştırılmak isteniyor.

Militarizmi çağrıştırdığı için” askerleriyiz” demek yerine yoldaşlarıyız sözcüğünü tercih eden Kaftancıoğlu’na bugün Mustafa Kemal dedi diye saldıranlar, her fırsatta “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağırıyor.

CHP bir kitle partisidir ve farklı düşünceler sosyal demokrasinin zenginliğidir.

O yüzdendir ki, geçmişte Ekmelettin’e ve sağdan gelmiş onlarca CHP milletvekiline, Parti Meclisi üyesine rıza gösterenler, görüşleri farklı diye yok etmeye çalıştıkları Canan Kaftancıoğlu gibilerine de katlanmak zorundadır.

Kaldı ki CHP programı ve tüzüğünü referans almak yerine parti içerisinde iktidar kavgası verenlerin özellikle yarattığı polemiğin bir parçası olmak ne kadar doğrudur?

Anayasa Mahkemesi Başkanına ayar vermeye çalışan Süleyman Soylu’ ses çıkarmayanlar, Neredeyse her akşam televizyon kanallarında ekonomik verileri çarpıtarak aklımızla dalga geçen damada tek söz söylemeyenler,

İçinde yaşadığımız küresel salgında ülkemizin ilk pandemi hastanesini Diyanet İşleri Başkanlığına devredenlere,

İstanbul Sözleşmesini rafa kaldırmak isteyenlere; işçiyi, köylüyü, emekliyi açlığa mahkum edenlere söyleyecek sözü olmayanlar şimdi kalkıp CHP İl Başkanını hedef göstererek kimin değirmenine su taşıyorlar acaba?

İstanbul İl Başkanı bugün Canan Kaftancıoğlu’dur, yarın bir başkası olabilir.

Varsayalım, Canan Kaftancıoğluo toplantıda bu sözleri söylemeseydi, sanıyor musunuz ki onu rahat bırakacaklar.

Dedim ya “Amaç üzüm yemek değil de, bağcıyı dövmek” olunca, bahane çok.

Atatürk konusunda aşırı duyarlılık gösteren samimi partililere sözüm yok ama CHP, bu hırs ve çıkarları için her şeyi göze alan, kendilerini partinin vazgeçilmezleri gibi gören gericilerden temizlenmedikçe iktidar olamaz.