Anadolu inliyor

Eniştem Halis Tiryaki’nin vefatı nedeniyle cenazeye katılmak üzere memleketim olan Alucra’ya gittim.

Eniştemden ziyade bir kardeş ve ağabey olarak bildiğim uzun yol kaptanı Halis Tiryaki’yi hakka uğurladık. Tanrıdan rahmet dilerim. Yakınlarına ve ailemize başsağlığı ve sabırlar dilerim.

Taziyeye gelen gidenlerle kısa sürelide olsa sohbetlerimiz oldu. Hal hatır sordum. Aldığım cevaplarla neredeyse cenazemizin acısını unutup onların dertleriyle dertlenmeye başladım.

Alucra bildiğim ve izlediğim kadarıyla mevcut iktidar partisi olan Ak Parti’ye kuruluşundan bu yana yüzde 90’ların üzerinde oy veren bir yer. Üç dönem kendi memleketinin çocuğu olan ve halen AKP Genel Başkan Yardımcısı olan, daha önceleri Başbakan Yardımcılığı ve Savunma Bakanlığı yapmış olan Nurettin Canikli’yi üç dönem Milletvekili seçmiş. Ancak gerek Alucra’da gerekse Giresun’da olan bazı olumsuzluklar sonucu, Canikli, son dönemde İstanbul 1. Bölge Milletvekili olarak görevini sürdürmektedir.

Çiftçi toprağı ile küs

Yöre halkı geçimini hayvancılık, çiftçilik ve gurbetten yakınlarının gönderdiği yardımla geçiniyor. Gençlerden şanslı olanlar İş-Kur’da çalışıyor. Yaşlılar kendilerine verilen yardımla geçinmeye çalışıyorlar.

İlçe hayvancılık için çok müsait olmasına karşılık halk bu konudan da elini ayağını çekmiş. Hayvancılık için gerekli olan girdilerden yemin pahalı olmasından, sütünü değerlendiremediği den şikayetçi. Ak Partiye yüzde 90 lar civarında oy veren çevre halkı bu görüşünden vaz geçmiş yeni bir çare arıyorlar gibi…

Çiftçilikle geçinenler ise tohum, gübre, ilaçlama ve işçi ücretleri ile mazot’un pahalı olmasından dolayı tarlası ve toprağı ile adeta küs. Tarlasının yanına varamıyor varma ekemiyor. Sadece derin bir iç geçirerek bakıp gidiyor.

Yaşlılar eski günleri anarken, “Belki yokluk çektik ama böyle pahalılık görmedik. Herşey ateş pahası. 60 Darbesinden bu güne kadar ülkemiz çeşitli krizler yaşadı. Bir dönem 70 Sente bile muhtaç olduk. Yine enflasyonun yüzde 125’ leri geçtiği günler gördük ama böyle pahalılık ve yoksulluk, işsizlik. Kıtlık yaşamadık. Elbet bunun müsebbiplerin den hesap sorulmalı” diyorlar.

Yollar boş

Gidip gelirken dikkatimi bir başka husus çekti. Son zamanlarda akaryakıta gelen yüksek zamlardan mıdır, yoksa bir başka sebebi var mıdır bilinmez ama, yollar eski yollar değil. Otobüs firmalarının tek tük giden vasıtaları ve zorunlu olarak nakliye yapan tır ve kamyonlar eski yoğunluğunda olmasa bile, ağırlıklı onlar rastlıyorsunuz. Özel otomobiliyle seyahat eden araç ve sürücülere çok az rastlanıyor.

Bu durum elbette yükselen fiyatlara bağlanıyor. Mola yerleri ve benzin istasyonlarındaki çalışanlara ve işletmecilere sorduğumuz da onlarda dertli.

Onlar eski günlerini arıyorlar. “Tesisimiz hiç boş kalmıyordu. Şimdi otobüs gelsin diye yol gözlüyoruz. Anlaşma yaptığımız firmalar seferleri azalttığı için müşteri sayımız yeterli olmuyor. Neredeyse istasyonlarımızı kapatma durumuna geldik” diyerek dert yanıyorlar.

Şehirlerin hali malumunuz. Herkes dertli ve inleyerek suçlu arıyor. Muhalefet iktidarı, iktidar muhalefeti suçlayıp duruyor. Parlamentoyu oluşturan milletin vekilleri ise, asgari ücrete yapılacak zammı tartışır ve açlık sınırının altında bir yere getirirlerken;

Vekil maaşları

Ne hikmetse geçim zorluğu çektiklerini ifade ederek maaşlarını bir anda ve ekseriyet oyu ile 56 bin liraya getirdiler.

Her şeye muhalefet eden muhalefet vekilleri göstermelikte olsu maaşlarına yapılacak zamma karşı gelmediler ve üstüne üstlük oy verdiler. Karşı gelip muhalefet etselerdi zaten yine aynı zam iktidar parmakları tarafından kabul edilecekti.

Bu durumu düşünmemeleri garip değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi