Aşı olmayı reddeden vatan hainleri (!)

Tüm dünyada aşılanan insan sayısı ve aşı çeşitleri arttıkça, buna bağlı olarak sorular da çoğalıyor. Aşı sırası gelen yaş gurubu gençleştikçe, aşı yaptırmak istemeyenlerin sayısı da yükseliyor. Henüz faz çalışmaları tamamlanmamış, ruhsat almamış, sadece pandemi sürecini idare edebilmek adına”acil kullanım onayı”alınarak vurulan aşılar biraz kafaları karıştırıyor. Bazen durum daha da ileriye gidiyor ve aşı olanlar, olmayanlara ağır bir ithamda bulunarak, vatan haini olmakla suçlayabiliyor.

           

***

Henüz yüzde yüz tanımlanamamış bir virüsün aşısı hakkında endişelenmek, aşı olup olmamaya karar vermek kişisel bir haktır. Ancak, aşı olmak istemeyen insanlar bile, kendilerine getirilen kısıtlamar ve yasaklamalar sebebi ile aşı vurulmaya mecbur bırakıldı. Benim aklıma ilk gelen soru şu oluyor; Madem aşıların koruyuculuğu yüksek, o halde neden bize sunulan aşının sorumluğunu tek başımıza alıyoruz? Bu aşıları olurken imzalanan onam belgesi ile denek olmayı kabul etmiş mi oluyoruz?

Ocak ayında Danimarka’da aşı olduktan sonra kan pıhtılaşması yaşayan 30 yaşındaki bir kadına tazminat ödenmesine karar verildiğini, sırada daha değerlendirilecek dava olduğunu düşünürsek, orada yaşayanlara bu tür bir belgenin imzalatılmadığını anlıyoruz. Araştırdığım bir kaç gelişmiş Avrupa ülkesinde de aşı olan vatandaşların böyle bir belge imzalama mecburiyeti yokken, ülkemizde neden imzalatıldığını merak ediyorum.

Yine Danimarka’dan 260 bin doz aşının, neden gelişmemiş ülkelere gönderilmesine karar verildiğini de bilmiyoruz.

           

***

Geçtiğimiz ay, CDC(ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ile, FDA(ABD Gıda ve İlaç Dairesi)halka açık olarak bir toplantı gerçekleştirmiş. Burada, aşının bebek ve çocuklar üzerindeki etkilerinin bilimsel araştırmaları sunulmuş. Gençler üzerinde %20 depresyona sebep olduğu sonucuna varılmış. Ancak yine de oylama sonucunda”aşı yapılsın”diyenler çoğunluk oluşturmuş.

           

***

Virüsün ilk çıktığı 2020 Mart ayından bu yana pandemi ile başa çıkmak için pek çok şey yaşadık. Bir aşı ile yola çıktık, şimdi 3.doz aşının gerekli olup olmadığı tartışılıyor. Maske ve temizlik ile korunabileceğimiz söyleniyordu ancak aşı olanlarda hala maske kullanma zorunluluğu var. İki aşı olanlarda covid-19’a yakalanabiliyor.

Alman aşısının mucidi olan Prof.Dr.Uğur Şahin’in, yasalar gereği aşı olmadığını belirtmesi de düşündürücü!

           

***

Bilim insanları, aşının etkilerinin ne olacağını henüz bilmediklerini ve bunun için uzunca bir süre geçmesi gerektiğini söylüyorlar.

Ülkemizde aşı olanların ne gibi sorunlarla karşılaştığı, aşılardan sonra gerçekleşen ölümlerin sebebi, farklı yaş guruplarının nasıl etkilendiği konusunda takip yapılıyor mu ve bu veriler toplanıyor mu bilmiyoruz?

Haber bültenlerinde, hemen hemen bütün doktorlar, bilim kurulu üyeleri aşı olunmasını öneriyor. Farklı görüşleri olan bilim insanlarını sadece internet üzerinden yayın yapan programlarda dinleyebiliyoruz. Oysa her görüşten insanın bilgi ve değerlendirmelerine ihtiyacımız var.

Aşıya karşı değilim, olup olmamak tamamen kişisel bir hak ve özgürlüktür. Aşı olmayı reddedenleri lütfen vatan haini olarak yaftalamayın.!

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi