Asıl savaş şimdi başlıyor

Afganistan’da savaş yeni başlıyor. Düşünülmesi gereken soru şu. Ülke Taliban yönetiminde IŞİD gibi, terör örgütlerinin yeni ‘kuluçka’ merkezi mi olacak? Bütün odaklanması gereken soru bence bu. Bunu tam anlamıyla bilmiyoruz. Ama Asya’da yeni bir ‘Suriye’ yaşanabilir. Bu ateş sadece Afganistan’ı değil bölgeyi yangın yerine çevirir

Son 20 yılda Afganistan'da gerçekte ne olduğunu tam anlamıyla bilmiyoruz. Gerçekte Taliban’la mücadele mi edildi? Yoksa bölge Çin'e kadar uzanacak yangın yerine çevrilecek bir yapı için mi hazırlandı? Bunu bilmiyoruz.

***

‘Yükselen Asya’ ve ‘Durdurulamayan Çin’ gerçekliği 21. YY’ın en çok konuşulan konuları arasında yeraldı. Yükselen Asya’nın kalbinde Afganistan’da oluşacak yangın yeri bölgeye adeta kalp krizi etkisi oluşturacak. Asya’nın hemen göbeğinde deyim yerindeyse ‘Yeni bir Suriye’ oluşturuldu. Bu durum bölgeyi adeta kasıp kavuracak gibi.

****

Afganistan’daki savaş zaten bir vekalet savaşıydı. ABD, Rusya, Çin, Pakistan,İran ve Hindistan savaşıyordu. Tıpkı Suriye’de olduğu gibi, Afganistan’da bir vekalet savaşı içinde oldular. Dikkat edildiğinde Suriye’de büyük göç yaşanmıştı. Şimdi aynı durum Afganistan’da var. Göç sonrası vekaleti elinde bulunduranların ‘Büyük Oyunu’nun ne olduğunu bekleyip göreceğiz.

***

Bölgeye iyi baktığımızda Türkiye açısından da önemli büyük. Afganistan’ın kuzeyi Türkistan coğrafyasının Güneyini oluşturuyor. Türk nüfus olaylar şiddetlenince Faryal’da sokaklara çıkmış ilk kez gördüğümüz ‘Güney Türkistan’ bayraklarıyla yürümüşlerdi. Bölgede Büyük Türk nüfusu var. Hz Mevlana’nın doğduğu Belh şehrinden Çin’in Batısı Uygur bölgesine kadar uzanan bir Türk hattı söz konusu.

***

Yeni dönem Taliban yönetimindeki Afganistan’daki olaylar Türkiye açısından yeni bir Ceditçilik Hareketi’ne mi evrilecek? Veya Asya’nın en uzağı için oluşturulacak yeni bir Promete Hareketi’ne mi dönüşecek.Türk Konseyi ile zemin bulan yeni Türk Rönesansı bakalım gelişmelere nasıl bir tepki verecek..

****

Ülkedeki yeni döneme en büyük etkisi olacak ülke Pakistan olacak. Taliban’ın arkasındaki en büyük güç Pakistan. Afganistan’ın devrik Devlet Başkanı Eşref Gani, Özbekistan'da Temmuz ayında gerçekleştirilen C5 + 1 toplantısında Pakistan'dan 10 binden fazla militanın ülkesine girdiğini açıklamıştı. Öncelikle Pakistan’ın komşusuna olan bu ilgisinin arka planına bakalım…

Afganistan ‘Peştun’ milliyetçiliği üzerine kurulu bir yapıya sahip. Zaten bütün devlet başkanları Peştunların içinden çıkıyor; İstisnası yok. Ülkeyi kendilerinin görüyorlar. Taliban’ın da güç dinamiği Peştunlar.

Peştunlar ülke nüfusun yarısı. 35 milyonun yaklaşık 15 milyondan fazlası Peştun. Afganistan’da büyük Türk nüfusu ve Hazaralar gibi diğer etnik nüfus da var.

Pakistan’daki Peştun nüfus ise tam 27 milyon! Yani Afganistan’dan 10 milyon daha fazla. Pakistan asla bu kitlenin kontrolden çıkmasını istemiyor. Afganistan yönetiminin kendilerinin dışında bir güce verilmesini asla istemiyorlar. İslamabad yönetimi Peştunları hem kontrol etmek istiyor hem de bu nüfusun kontrolden çıkmasından korkuyor. Pakistan Başbakanı İmran Han’ın da Peştun olduğu gözününe alındığında ilginin ne kadar yakın olduğu görülecektir. Ayrıca en büyük rekabet içinde olduğu komşusu Hindistan, bölgesel güç oldu. Şimdi diğer sınırında güçlü ve kendisine olumsuz etki edecek bir komşu istemiyor.

Haziran ayında Özbekistan’da düzenlenen “Orta ve Güney Asya’da İşbirliği be Fırsatlar” konulu konferansa katılan İmran Han Özbekistan’la Babür konulu sinema filmi yapılacağını açıklamıştı.Fergana doğumlu Babür Şah’ın Afganistan’dan Pakistan ve Hindistana kadar uzanan bir coğrafyada ayak izleri var. Ülke yönetiminin Özbekistan Afganistan üçgeninde yeni bir bölgesel denklem kurgusu var. Afganistan üzerinden Özbekistan merkezli Orta Asya pazarına erişmek istiyor. 500 milyar dolarlık pazar Hindistan’la girdiği yarışta önemli bir adım. Ayrıca Pakistan, Özbekistan, ve Afganistan arasında 4,8 milyar dolarlık bir demiryolu projesi için yol haritası imzalanmıştı. Bölgenin en büyük bütçeli projesi Pakistan için stratejik derinliğe sahip. 573 km demiryolu hattı ile Taşkent, Peşaver'e bağlanacak. 3 ülkeyi kapsayan, Trans-Afgan demiryolu projesi bölgenin ticaretini kökten değiştirecek bir özellik taşıyor.

Pakistan’ın batıya ve kuzeye doğru geliştirdiği ticaret denkleminde görüldüğü gibi Afganistan birinci derecede hayati öneme sahip.

****

Pakistan’ın arkasından ilerleyen ise bir Çin gerçeği var. Pakistan’ın adeta kasası gibi. Çin, öncelikle Afganistan’a kendi sınırlarında Uygur Özerk Bölgesi ile bağlanıyor. Bu bölgede oluşacak yeni bir milliyetçilik akımı Çin’i fazlasıyla rahatsız eder. Dolaysıyla Çin, komşusu üzerinden oluşabilecek yeni bir hareketlenmeyi asla istemeyecektir. Bu bölge üzerinden Pakistan Gwadar Limanı’na bağlanıyor. Bu liman Çin için çok stratejik. 42 yıllığına kiralanmış durumda. Yakın zamanda tren ile bağlanacak. Proje Kuşak Yol İnsiyatifi açısından kilit role sahip. Çin, Pakistan üzerinden okyanus rotasında alternatif bir rota oluşturdu.Hint Okyanusu’nu karadan geçerek hem yolu kısaltacak hem de deniz yolundaki kendine çıkartılan engelleri by pass edecek. Ülke Afganistan’a adeta parasıyla giriş yapacak. Hatta Taliban dönemi ile başlayacak yeni dönem inşa faaliyetlerinde anlaştıkları bile iddia ediliyor.

******

Bölgenin en büyük oyun kurucusu ise tartışmasız Amerika Birleşik Devletleri. Taliban sonrası da bölgenin bir numaralı etkili oyuncusu görünenin aksine o olacak.

11 Eylül saldırıları sonrası bölgeye giren ABD, neden tam çekilme tarihini bu tarihe göre ayarladı. Bu bir çekilmeden farklı yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu bize hissettiriyor.

Başta sorduğumuz soruyu bir kez daha hatırlayalım. Afganistan’da 20 yılda yapılan mücadele 1 ay sürmeden nasıl başa sardı. 20 yıl önce iktidardan düşen Taliban daha da güçlenerek nasıl geri döndü. Burada peki mantık kurallarına uymayan denklemler var.

Nasıl olurda 60 ila 70 bin arasında savaşçısı olan Taliban, tek kurşun atmadan 400 bin üzerinde savaşçısı olan ülke ordusunu ve milis güçleri yenebildi. Hem de bunu son bir ayda gerçekleştirdi. Reuters, zaten ABD istihbaratından aldığı ‘Taliban’ın başkent Kabil’i otuz gün içinde ablukaya alabileceğini’ duyurmuştu.

Taliban öncelikle moral gücünü eline aldı. ABD çekilirken Taliban’la da anlaştı. Bu da Taliban’ın özgüvenini artırdı. Yirmi senedir yürüttüğü savaşta galip geldiğini çok güzel bir şekilde sahaya yansıttı.ABD çekilmiş, Taliban ilerliyor ve halk umutsuzluk içindeydi.

Zaten sahada ne ABD gücü kalmıştı nede Afganistan hükümet güçleri. Afgan ordusunun sahada tek etkisi havadan yapılan saldırılar idi. Sahada olan ise Taliban’dı. Amerika’nın geri çekilme süreci başlayınca sorunlar adeta çorap söküğü gibi geldi. Tek çaydırı gücü savaş uçaklarını eskisi gibi etkin kullanılamadı. Zaten yakıt ikmalinden diğer kritik lojistik ihtiyaçları koalisyon güçleri karşılıyordu. Bunu kaybeden Afgan ordusu teklemeye başladı. Ordu zaman ilerleyince adeta felce uğradı. Herkes ordu mensupları dahil, ülkeyi terk etti. Tacikistan ve Özbekistan sınırında Afgan askerleri tek kurşun atmadan komşu ülkelerine kaçtı.

******

Kabil, teslim alınmadan önce Gazne Valisi Davud Lağmani, Celalabad Valisi, Amirhil şehirlerini çatışmasız bir şekilde Taliban'a teslim ettiler. Her iki vali de Eşref Gani'nin çok yakın adamları olarak biliniyor. Bu durum Taliban'ın kısa süre içerisinde Afganistan'da idareyi ele almasının mevcut Cumhurbaşkanı'nın bilgisi dahilinde olduğunu bize gösterdi. Ülkesinin sessiz sedasız terk eden Eşref Gani’ye yakından bir bakalım. Devlet Başkanlığı öncesi daha önce IMF’de çalıştı. ABD’de bir üniversitede profesördü. Eşi Hristiyan ve seküler prensiplere sahip biri.

*****

Şu an yaşadıklarımızın geçmişin bir kopyası gibi. Sovyet işgalinde onlarla savaşması için sözde cihatçılara milyonlarca dolar para verilmişti. Sovyetler Birliği yenilip Afganistan’ı terk edince halk cihatçılarla baş başa bırakılmıştı. Yıl 2021’e geldiğinde halk yine böyle bir handikap ile karşı karşıya. Dikkat edildiğinde El Kaide ile savaş sürerken biranda Irak’ta IŞİD diye bir örgüt ortaya çıktı. Şimdi Suriye’den gözler yeniden El Kaide’nin yeşerdiği topraklara yöneldi. Taliban yeni dönemin merkezi olacak gibi. Ama bu sefer devlete elinde tutan ve ordu teçhizatı bulunan bir yapı sözkonusu olacak.

Taliban tıpkı IŞİD gibi mutlak kendince inandığı şeriat kurallarını uyguluyor. İstemediği yapıları veya kişileri hedef gösteriyor, onlara bir yafta bularak yok ediyor. Taliban’ın infaz ettiği insanlardan biri komedyen Khasa Zwan olmuştu. Türkiye’de de sosyal medyada sıkça gündeme gelen ünlü Afgan komedyen ABD veya CIA için çalışan bir görevli olduğu da iddia edildi; Ve sonrasında infaz edildi.

*****

Tüm yaşananları dikkatlice incelediğimizde Afganistan’da savaş yeni başlıyor. En büyük soru şu. Ülke Taliban yönetiminde IŞİD gibi, terör örgütlerinin yeni ‘kuluçka’ merkezi mi olacak? Bölge ülkelerini yakacak milislerin yeni yuvası mı olacak?. Bütün odaklanması gereken soru bence bu. Asya’da yeni bir Suriye senaryosu yaşanabilir. Bu Türkiye’nin ve soydaş ülke Özbekistan’ın canını fena halde yakar. Tacikistan’dan Çin’e kadar uzanan coğrafya artık eskisi gibi olamaz. 2 yıl önce Fergana Vadisi üzerinde uyarılar çok sık yapılıyordu. Özellikle IŞiD ve benzeri örgütlerin uçaklarla bölgeye taşındığına dair duyumlar alınıyordu. Bölge 3 ülkeye etki ediyor ve Kabil hattında çok stratejik bir yer.Başlarda çok inandırıcı gelmeyen bilgiler biranda ortaya çıkan terör saldırılarıyla adeta bizi yeniden düşündürdü. Son olarak Özbekistan/Tacikistan sınırında düzenlenen terör saldırısında 20 kişi hayatını kaybetmişti. Rusya Savunma Bakan Sergey Şoygu, Afganistan’da uyuşturucu kaçakçıları ve teröristlerin Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan üzerinden Rusya’ya sızması gibi tehditlerin olduğuna dikkati çekmişti. Şoygu, Taliban saldırılarına karşı Tacikistan ve Özbekidtan’ı koruyacaklarını açıklamıştı. Afganistan yangını Rusya’nın da içinde bulunacağı bir cadı kazanına dönüşmüş durumda.

İmparatorlukların mezarlığı Afganistan

Tarihsel açıdan bakıldığında Afganistan hep geleneksel imparatorlukların mezarı oldu.

Ülke bugüne kadar hala siyasi birliğini tam anlamıyla sağlayamadı. Milli bir devlet yapısı ve milli bir ulus toplumunu oluşturamadı. Buna rağmen ülke çevre ve diğer bölgeler için akılalmaz bir ‘Oyun Değiştirici’ (Game Changer) özelliğe sahip. Önce kolonyalizmin en büyük temsilcisi Büyük Britanya’nın işgaline uğradı. Ardından Komünizm’in bayrak taşıyıcıcısı Sovyetler Birliği’nin. Son olarak da kapitalizmin büyük oyuncusu Amerika’nın. Bağımsızlığına kavuşmasıyla Hindistan’ın Britanya’dan ayrılmasında itici güç oldu. Sovyetler işgali sonrası yine Orta Asya ülkelerinin bağımsızlığında etkili oldu.

Bakalım yeni dönemde hangi gücün mezar yeri olacak. Bekleyip göreceğiz.Yeni dönemi adım adım takip etmeyi sürdüreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Palavar Arşivi