Erol Sırrı Yolcu

Erol Sırrı Yolcu

Aşk mı?

Yüzüne sadece senin dokunduğun, rüzgârın dahi yalamasına kıyamadığın sevdiğin olsun istersin.

Uzağında olsa da, yanında olduğunu hissettiğin, özlemle beklediğin yârin olsun istersin. 

Şımarmak, nazlanmak, gözlerine bakarak yıldız gibi kayıp gideceğin sevdan olsun istersin.

Özlem duyduğunda, tenine dokunmasan da hissedeceğin, penceresinde görme ihtimalini düşünerek karda, yağmurda, güneşte evinin önünden geçtiğin sevgilin olsun istersin.

O’nunla, Filistin’i, Suriye’yi, sözde Ermeni’yi, gözde Kıbrıs’ı,  İstanbul’u, Nazım Hikmeti, Kazım Koyuncu’yu, Uğur Mumcu’yu, Aziz Nesin’i, Madımak Otelinde yanarak can veren onlarca insanları, Neşat Ertaş’ı,  Atatürk’ü, Baş Komutan Gazi Mustafa Kemal’i konuşmak.

Saatlerce yürümek, dokunmak istemenin ürkekliği ile ellerini nereye koyacağını bilemeden yanında öyle süpürge sapı yutmuş gibi olsa da yürümek.  

Kapris yapıp onu delirtmek, ukalalık yapıp hayranlığını görmek, şakaların ile güldürmek, sürpriz yaparak şaşırttığın sevdam dediğin bir sevgilin olsa kötü mü olurdu?

Sevişmese de, sadece öpmekten haz duyacağın, aklına estikçe kulağına şiir okuyabileceğin, onun için kâğıda kaleme ona sarılıp gibi yapışıp. Sırf onunla olduğun için onu anlatan yazılar yazmayı kim istemez. 

Kitap okumayı seven, okurken kaçamak bakışlarla onu seyretmek herhalde müstehcen olmazdı.  Sırf o istiyor diye gitar çalmayı öğrenip, sevdiği şarkıları onun için söylediğinde mutluluğunu görebileceğin sevdan olmasını isterdin.

Hatta her yeni günde sevdalansan, okşarken yanağını gülden yumuşak olmayı isterdin. Saçlarını tarayarak sevgi sözcükleri sıralaman da çok şık olurdu. Veyahut tenine dokunmak için türlü çabalar gösterip dokunduğun da, aslında onun da bunu istediğini hissetsen hiç de hınzırca olmazdı.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi sona erdiği bu günlerde inadına dudaklarına dokunsan, hatta öpsen hiç de ADALET ‘siz olmazdı.

Ormanların yanışı, kadınların katledilişini, iki çocuğun istismarını duymak kadar acı olmasa da dönüşünü beklemenin keyifli olduğunu bilerek, efkârdan sigarayı ateşleyip kokusunu içine çekmek ne güzel olurdu.

Hatta Sivas Madımak otelinde yanarak can veren Şair Metin Altınok’un şu, “Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ, Sevgiler bekliyor sürekli senden, İnsanın bir yanı nedense hep eksik. Ve o eksiği tamamlayayım derken, var olan aşınıyor zamanla. Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.” dizelerindeki gibi bir aşkın olsa yanmazsın.

Aslında çok da bir şey istememiş de olurdun. Sadece unuttuğun küçük bir detay var. Yirmi birinci yüzyıldasın. Hepsini bir arada yaşayacağın sevgili bu devirde olmadığıdır. 

Bu yüzyılda, sevgi, özlem, kitap okumak, sadakat, Hak, sohbet, dürüstlük, yemek yapmak, namaz kılmak, oruç tutmak dua etmek yok. Maddiyat, çıkar, kalleşlik, faturalar, el de telefon, aldatmak, yemek için sipariş vermek, yalanların olduğu hikâyeler anlatmak, arkadan dolap çevirmek, çaresizlik, hatta sürünmesini arzu ettiğin pis ve kirli düşünceler var.  

Aşk, sadece O’na dır. Özeldir, mahremdir. Gıdadır. Aldatılmanın olmadığı, sahte sevgiden arınmış su gibidir. Her saniye aklında olup, her dakika sevmeye yeniden başlamaktır. Acıyla bağırarak doğuran kadının doğurduğu insanın ilk aldığı Nefes gibidir.

Aşk, inanmak, güvenmek, sadık kalmak ve güzel gülebilmektir. 

AŞK MI? Dile pelesenk olmuş, her önüne gelene söylenen artık sadece bir kelimeden ibaret.

Not: Etik mi? Başlıklı yazımda adı geçen Boyner Holding’den açıklama geldi. Açıklamada, "Boyner Holding ve Mayhoola’nın vardığı mutabakat kapsamında Boyner Büyük Mağazacılık ve Altınyıldız Tekstil’in tamamı Boyner Holding’in oldu" bilgisi verildi.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sırrı Yolcu Arşivi