Birçok uluslararası arenada bugüne kadar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırarak İstiklal Marşımızı gururla dünyaya duyuranlar oldu.
Ülke olarak temsil edildiğimiz yerlerde elde ettiğimiz başarıların ardından, düzenlenen her törende bayrağımızın göndere çekilerek marşımızın okunduğu anlar, tarifi zor bir duygu yoğunluğu oluşturuyor hepimizde.
2002 yılında sokaklarda kurulan dev ekranlarda milletçe Dünya Kupası’na kilitlenmiştik. Sonuç; Futbolda Milli Takımımız Dünya 3.sü oldu ve adımızı tüm dünya bir kez daha duydu.
2003 yılında ise 48'inci Eurovision Şarkı Yarışması'nda zafer, Sertap Erener’in şarkısı ‘Every Way That I can’ ile ülkemizin oldu ve o gece dünya ajansları Türkiye’yi yazdı.
Geçtiğimiz günlerde de Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası 69 kilo finalde Türk sporcu Busenaz Sürmeneli, Çinli rakibini yenerek Dünya Şampiyonu oldu. Ve madalyasını alırken gözyaşları içinde asker selamı vererek İstiklal Marşımızı okudu, okuttu.
A Milli Futbol Takımımız ise, EURO 2020 Elemeleri H Grubu'nda Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda Arnavutluk'u ağırladı. 90. dakikada Cenk Tosun'un attığı golle millilerimiz maçı 1-0 kazandı. Golün ardından Cenk Tosun ve arkadaşları, Barış Pınarı Harekatı'nda sınırlarımızı koruyan Mehmetçik'e asker selamı göndererek gol sevincini tüm dünyaya ekranlar aracı ile     gösterdi.
Türk sporunda tarihi bir gece daha geçen gün yaşandı. Dünya'nın en zor sporu olan artistik cimnastik'te ilk kez bir dünya şampiyonu çıkardık.
Milli sporcumuz İbrahim Çolak, Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda halka aletinde altın madalya kazanarak cimnastikte büyükler kategorisinde dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk sporcu oldu. Altın madalyasını alırken Almanya’da bayrağımızı göndere çektirtti ve İstiklal Marşımızı dünyaya asker selamıyla gururla duyurdu.
Geçtiğimiz hafta da ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasında tam da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde tarif ettiği genç profiline örnek Arda Ayten, İstiklal Marşımızın on kıtasını birden 1 Milyonluk sorunun cevabını bulmaya çalışırken satır satır defalarca tekrar etti, akıllara mıh gibi kazıttı, düşündü, düşündürdü, okudu, okuttu.
Tam da ‘Barış Pınarı Harekatının başladığı bu günlere denk gelmesi tesadüf mü?
Tabi ki değildi!
Yapılan bir ankete göre ülkeniz için savaşır mısınız sorusuna verilen cevaplar arasında yüzde 74’lük en yüksek oranla Türkiye’nin 1.sırayı aldığı görüldü.
Bir ülkenin en önemli iki simgesi vardır.
Biri bayrak diğeri marş.
Bayrağımızın rengi, vatanımızın her karış toprağını koruma gayesi için dökülen kanların rengini temsil ediyor.
Her satırı, her kıtası yaşanmışlıklarla yazılan marşımızın da ülkemizin zor zamanlardan geçtiği şu dönemde hep bir ağızdan 3.kıtasını söylemenin tam zamanı değil mi sizce de?
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım...