Bakış açısı

Fatih Sultan Mehmet 1453 İstanbul'u fetheder fetih suresi 48 sırada gelir, Ayasofya diğer adı kutsal bilgelik MS 532-537 yılları arası birinci JÜSTİNYEN tarafından yaptırılmış.

        Doğu Roma hükümdarlarının tahta çıkışlarında ilk merasimler burada yapılırmış. Bizans 1058 yıl ayakta kalan bir İmparatorluk olarak tarihe geçmiştir. İşte size çıta atlayın da görelim

        Rivayet odur ki Bizans Avrupa devletlerinde Osmanlıya karşı yardım talebinde bulunur, Bizans'ta yaşayan halklar Katolik, Protestan ve Ortodoks Avrupa bizim tarafa geçin size yardım edelim deyince Bizanslılar bu Ortodokslara katlanmaktan ise biz Osmanlının sarığına razıyız derler.

        Fatih Sultan Mehmet fethettiği İstanbul’da Ayasofya'da ilk Cuma namazını kılmak ister ve içindeki resimler alçı ile kapatılır, sıra imamlığını yapacağı gelir şart ikindinin sünnetini kim terk etmemişse o yapsın derler.

         AKŞemsettin Fatihin hocası bana bakmayın benim terk ettiğim var deyince çağ değiştiren hükümdar ben terk etmedim deyince ilk Cuma namazının imamlığını yapmayı hak eder.

       Fatih Sultan Mehmet kendi adı ile anılan semte bir cami yapılmasını ister Rum mimara kubbesini Ayasofya'dan yüksek çemberinin geniş olmasını ister gel gör ki hesaplar tutmaz.

        Fatih Sultan mimarı cezalandırır bileklerinden ellerini kestirir, Mimar İstanbul'un ilk Belediye başkanı ve ilk kadısı olan Nasrettin Hocanın soyundan geldiği bilinen Hızır Çelebi, yargılanmaya gelen Fatih yerine oturur kadı davacı ayakta iken davalı oturamaz der, hükümdarı yargılar netice kısasa kısas.

        Rum Mimar bu Devletin bu Milletin ona ihtiyacı var ömrümün sonuna kadar bakılmak kaydı ile affeder. Fatih döner kadıya ben padişahım diye doğru karar vermeseydin senin kelleni uçuracaktım deyince kadıda halının altına sakladığı topuzu gösterir.

          İstanbulumuzun en önemli yerinde olan Ayasofya sonraki padişahlarımızın da dikkatini çeker 14 yaşında padişah olan birinci Ahmet Osmanlının 16 padişahı dır tarihe mal olmak için çok yaşamak gerekmiyor zira 27 yaşında hakka yürür.

         Birinci Ahmet Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa ile çinici hasan ustaya bana öyle bir yere öyle bir cami yapın ki İstanbul'un her yerinden görünsün, Kubbesi Ayasofya'dan yüksek çemberi geniş olsun minareleri altından olsun der.

          Mimar Mehmet Ağa düşünür altından olsa halka çok vergi altından yapmaz altı yapar padişah seferden döndüğünde sorar neden emre uymadın. Mimar Hünkârım İslamın şartı beş İmanın şartı altı dünyada bir eşi olmayan imamın şartı yerine getiren minarelerini 16 şerefeden ibaret yapar arkada yer alan 4 minareye 3 den 12 adet önde 2 minareye 2 adetten 4 şerefe yapar hünkârım siz Osmanlının 16 padişahısınız işte bu minarelerden bunu ifade Eder. Kelleyi kurtarır

        Ayasofya dünyanın 8. harikası olarak yerini almışken Sultan Ahmet benim milletim kilisede değil camide namaz kılmayı hak eder der ve Sultan Ahmet Camii Ayasofya’nın ayağını kaydırır ve sekizinci harika olarak yerini alır.

       Bizi Padişahlarımızın yaptırdıkları camilerin üç kapısı vardır ilk kapı kıble kapısı ikinci kapı ilim kadısı üçüncü kapı hünkâr kadısıdır. Ben şahsen bu camilere ibadete gittiğimde dikkat eder kıble kapısından girer ilim kapısından çıkmaya gayret ederim .

         Ayasofya Sultan Ahmet arasında Sultan Ahmet çeşmesi yer almakta taşında aç besmeleyi iç suyu eyle dua yazmaktadır. İşte bu Ahmet 3 . Ahmet’tir.

      Orada birde Alman çeşmesi vardır Sultan Hamit Anadolu Devlet Demir yollarının inşasını Alman İmparatoru Kaiser II Wilhelm 1898 yılında padişahımıza dostluk hediyesi olarak yaptırır. 8 Köşeli yaptırır siz Müslümansınız alın size cennetin sekiz köşesini temsil eden çeşme der.

        İlk köşe huy can çıkar huy çıkmazmış, ikinci köşe güzel ahlak, son köşe sohbet aradakiler gençlik, ihtiyarlık, terbiye, susmak ve hanımlarda bulunan fazilet kapıları imiş.

         Ayasofya ile Sultan Ahmet Cami arasında birde hamam var. Haseki Hürrem Sultan hamamı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında bir şehri yaşanabilir yapmak için 3 şeye ihtiyaç var der bir kütüphane iki hamam üç kanalizasyon kütüphanenin kitabı beyni yıkar, hamam bedeni, kanalizasyon şehri yıkar der.    

          İlla bir yer ibadete açılacaksa Fener patrikhanesi açılmalıdır, diye düşünüyorum 2 ci Mahmut 1827 Yunanistan’ı kaybedince suçlu olarak patriği gösterir ve patrikhanenin kapısında onu astırır, o kapının adı kin kapısıdır.

          O kapının açılma şartı ya İstanbul bizim olacak yâda orada bir Türk büyüyü asılacak açılacaksa orası açılmalı. İnsanların zenginlikleri ev eşyalarında kültürleri bahçelerinden belli olurmuş.

           Gazi Osman Paşa Ankara ilköğretim son sınıf öğrencisi Merve şöyle diyor.

           Kavgayı kömüre yazmak isterim ateş yaksın diye

            Kini buluta yazmak isterim yağmur olup yere düşsün diye

            Nefreti kar a yazmak isterim güneş açıp eritsin diye

             Şiddeti denizin sahiline yazmak isterim dalgalar silsin diye

             Sevgiyi yeni doğan bebeğin beynine tohuma yazmak isterim dünyayı sarsın diye.

              Paul da şöyle diyor

               İnsanlar için en sıcak kanun kömürden Ateş, üzümden şarap, öpücükten insan yapmaları  

                Zor olanı nafakayı temin etmek zulme karşı gelmek   

                Güzel olanı suyu ışık, düşü gerçek, düşmanı kardeş yapmaları.

                Kardeşçe yaşam diliyorum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Bilgen Arşivi