Bakış açısı

Bugün tarihte 30 Aralık 2020 sabah kalktım güneş o kadar güzel doğmuş ısıtıyor birde üstüne üstlük lodos esiyor

Atalarımız 0rta Asya'da Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında Mâverâünnehir nehrin karşı tarafı (Amu Derya) ilk Türk Devletini kurarlar.

Bu gün bu topraklarda Kazakistan ve Özbekistan devletleri yer almaktadır. Özbekistan başkenti Taşkent’tir bir zamanlar bizim atalarımızın terk ettikleri topraklardır.

İstanbul’ da taş yapıları Ermeni ustalar yaptığı bilinmekte ve kendilerini bize övdükleri malumunuzdur, herkes bilmelidir ki onların Taşkent’i yok bizim var.

Atalarımız burada yaşarlarken henüz güzel ahlakı efendimiz müjdelememişti.

Atalarımız o dönemde atın ayağının bastığı yeri kutsal sayarlar güneşe taparlarmış. Güneş ısıttığı ve aydınlattığı kızıl doğduğu için yeni kurdukları devletlerinin adını Kızılbaşı Türkler koymuşlar.

Her sabah uyandıklarında güneş çok güzel görünüyor ise hep bir ağızdan güneşin hanımları selamlamak için doğduğuna inanırlar ve hanımları, hanımları, hanımları selamlıyor diyorlarmış.

Akşam ay görününce bayları selamlıyor, güneş olamazsınız ay olmayı denemelisiniz güneşten aldığının bir kısmını insanlar gece karanlığında yolunu bulsunlar diye ışığınızı cömertçe yansıtanlardan olmalısınız.

Kim bu kızılbaş Türkler:

Doğduğumuzda hangi derenin pınarın kuyunun suyu ile anamız bizi yıkamışsa öldüğümüzde kabir üzerine su dökme geleneği ve ilk yıkandığımız suyun dökülmesi.

Doğduğumuzda göbek bağımızın kesilip ne olmamız isteniyorsa (terzi, berber, nalbant, çiftçi, o mesleği ifade eden aletlere bağlanırmış. Benimkini toprağı süren pulluğa bağlamışlar.

Amcam bana dedi ki sen bu çiftçilik işlerini bırak bunlar zor işler bende 50 yaşında idim amca kabahat bende değil doğduğumda göbeğimden kesileni pulluk sapına bağlamışlar, eyvah be çocuk ben onu gördüm bana büyü yaptılar diye düşündüm. Amcam bu gerçeği elli sene sonra öğrenmişti.

Hani bizler hakkın rahmetine erdiğimizde mevtanın üzerine bıçak hançer koyarız ya o gelenekte oradan miras kalmıştır bize.( metallerin şişmeyi önlediğine inanılmaktadır)

Arkadaş sözü atalarımız bir yerden bir yere giderlerken onlar cennet anaların ayakları altında demezler ancak hanımlarını önde götürürlermiş.

Hanımlar garantide ya arka, arkalarına yassı taş bağlarlarmış arkadan gelen oklar saplanamasın diye, arkam taş arkam taş diyorlarmış arkadaş sözü buradan gelmekte olduğu bilinmektedir.

Gidenin ardından su dökme geleneği su gibi yolu işi gücü akıcı gitsin diye.

Evden gelin çıkarken gelin olan bakire ise onun beline kırmızı kurdele bağlama, gelinin kucağına senin de böyle çocukların olsun diye.

Şahsen ben hem göbek bağı pulluğa bağlandığımı hangi suyla yıkandığımı hangi gelinin kucağına verildiğimi bilen ve çocuklarıma benim kabrime bu kuyunun suyunda dökmelerini vasiyet edenlerdenim.

Kurşun dökmek, nazar okumak müzik dinlemek, tahtaya vurmak su içerken kafanın elle desteklenme.

Kurşun dökmek insana musallat olan kötü ruhların olumsuz etkisini ortadan kaldırma. Nazar bazı insanların bakışlarının rahatsızlık verdiğine inanılır, göz değmesi Ayetel kürsi okunarak nazar değene okunarak rahatlaması sağlandığına inanılmaktadır. Kapı girişlerimize küçük çocuklarımıza mavi boncuklu nazarlıklar takmak nazarlık mesleği günümüzde de nerede ise sektör oluşturmuştur genelde nazarlıklar mavi boncuklardan oluşmaktadır.

41 Kere Maşallah deme nedenimiz ilklerimiz ilkelerimiz amaç gaye, uğraşlarımız aşklarımızın toplamı 41 olduğu için 41 kere deriz

Müzikleri genellikle ağıt şeklindedir, şamanlar, davul ve kopuz kullanmışlardır, Anadolu halkları bazıları Ha. Muhammed ve Hz. Ali hayatları müzikle okunmakta iken onlar 3 telli sazı ilave etmişler adına da telli kuran demişler nedeni 3 telli hiç kınamamış, küçümsememiş, hor görmemiş kin nefret ve şiddetle tanışmamış tanıştırmamış.

Kötü ruhların duymaması için 3 defa tahtaya vurulur ve şeytan kulağına kurşun diye dile getirilir.

Su içerken kesinlikle ayakta içilmemeli konuşmadan içilmeli elin başa konulması akıl başta olduğu için akıl kaçmasın diye elle tutulduğuna inanılmaktadır.

Gelin alınırken gelin başına buğday, pirinç, kuruyemiş atmak gelenin bereketi ile gelmesinin ifadesidir.

Baş bağlama günümüzde başa takılan eşarp yâda günümüzde türban dediler. Atalarımız çocuklarını nişan yaptıklarında söz kestiklerinde biz oğlumuzun kızımızın başını bağladık bundan böyle ne kızımıza nede oğlumuza görücü gelemez gelmesin.

Nişan yüzükleri neden sol parmağa takılıyor?

Sağa sağlık ziyneti yeter sağ elin bu kadar fazileti ve üstünlüğü varken neden sol parmağa takıyorsun, bilmezimsin’ ki fazilet sahipleri daima mahrumdurlar.

Türkler 21 Mart ta günle gecenin eşit olduğu gün Ergenekon'dan çıkarlar, demir dağı ardıç kömürü ile eritirler her ne kadar dişi kurt Asena’nın peşine takıldığı dillendirilse de Türkler eti yenilen gönü giyilen sütünden kılından gübresinden istifade edilen boynuzlarından çakı sapı yapılan tepeden koparan inatçılığı ile meşhur keçinin peşine takılırlar.

Önce Toroslara oradan İde dağlarına, Çanakkale üzerinden balkanlara geçerler. Türklüğü insanlığı inancı paylaşmayı üretmeyi öğretmek için.

2020 geride bıraktığımız son günlerde inşallah sağlığımız için çağın hastalığını da yer kırılması depremleri de ekonomik depremleri de geride bıraktığımız bir yıl olur.

Çok zor günlerden geçerken sende amma konu bulmuşsun diye düşünenlerimiz olabilir, kadınlarımıza yapılan katliamları dikkate alarak atalarımızın hanımlara verdiği önemi hatırlatmak istedim güneş bile hanımları selamlıyorsa bende hanımları selamlar özgürlüklerinin kısıtlanmadığı bir yaşam ve yıllar dilerim.

Bu yazımda ben geçmişteki atalarımızın genel kültürünü hatırlatmağa çalıştım kültür insan vücudunda dolaşan kan gibi imiş dışardan bakılınca görülmezmiş ancak onsuz yaşam olmazmış.

Örf, anane, gelenek, göreneklerimizden vazgeçemediğimiz üretmekten ve helal kazançtan vazgeçemediğimiz mutlu yıllar dilerim.

Çift sürüp tarla ekelim meydana sofra dökelim arıya hizmet edelim işte o zaman balın tadını ve kıymetini bilenlerden olalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Bilgen Arşivi