Bir vatandaş, bir esnaf, bir sivil toplum örgütü, bir dernek, bir kuruluş bir belediye başkanını, bir siyasetçiyi protesto edebilir mi? Tartışmasız. Evet. Bunu yaptığında birileri karşı çıktığında da yapılması gereken o esnafın, o kuruluşun yanında olmaktır. Yaptığının doğru olduğunu savunmaktır. 
Bir kamu kurumunu yöneteni, protesto etme, yaptığı bir işi beğenmeme, bununla ilgili kamuoyuna açıklama yapmak demokratik bir haktır.
Ve bununla ilgili bir kamu yöneticisi, yandaşları bu kişiyi, bu kuruluşu, bu esnafı protesto ederek; "bizim başkanı, bizim siyasetçimizi eleştirdi. Şimdi o'ndan alışveriş yapmıyoruz. Protesto ediyoruz" demekte kullanılan bir demokratik hak karşısında baskıdır.
Aynı şeyi, karşıtlarımız yapsa; kötüler, lanetler, kınar ancak bizden gördüklerimiz yaparsa da alkışlarız. Anlayacağınız ikiyüzlüyüz.
****
Bunu bugün toplumsal hayatımızın her alanında görmek mümkün. Hangi siyasi düşünceden olursanız olun, hangi düşünceye kendinizi yakın hissederseniz hissedin, hangi kamu yöneticisini severseniz sevin bu gerçek böyle.
Bizden birine yapılan eleştiride ayağa kalkıyor ve kınıyoruz. Eleştiri yapmamak o'nun yaptığının yanlış olduğunu söylememek için mazeretler buluyuruz.
Bizden olmayana, öteki gördüğümüze vurun abalıya dönüşüyoruz.
Halbuki yapılan aynı olmasına rağmen. 
Yapanın ve yapılanan bizden olup olmaması tavır koymamızda önemli oluveriyor. 
Davranışlarımızda, yaptıklarımızda, açıklamalarımızda ne ilke kalıyor, ne ahlak... 
Yanlış bildiklerimiz; bizden gördüklerimiz yaptığında iltimas gösteriyor, öteki gördüklerimiz yaptığında ise lanet okuyoruz. Yedi sülalesini belliyoruz, anlayacağınız.
****
Bunu neden anlatıyorum. Aralık ayında Balıkçı Kenan diye bildiğimiz Kenan Balcı, Kavaklı'da bulunan ve yıllardır kapalı tuttuğu mekanının önündeki "arsa satılıyor" diye, çalışanlarıyla, önündeki arsanın çamurlu olduğunu gösterebilmek için de çizmeler giydirerek, park yapılmadığını belirterek kurbanlı, meşaleli bir gösteri yaptı.
Çalışanları olduğu halde, sanki Beylikdüzü halkı protesto gösterisi yapıyor gibi kamuoyuna sundu.
****
Yetmedi, bir de "Kinle nefretle bize burada zulüm yapıyorlar. İş yapamıyoruz. Beylikdüzü 2018 yılını üzüntü içinde geçirdi. 2019 yılını burada halk olarak Ekrem İmamoğlu'ndan kurtuluş yılı olarak ilan ettik. Kimseye iftiramız yok. Yaşanılan durum ortada. Buranın park ve yol oluşu bütün kayıtlarda mevcut. Biz burada çevre sakini olarak imza topladık ve bütün yetkili mercilere bildirdik. Buraya gelen herkes bu sefilliği görüyor ve yaşıyor" şeklinde açıklama yaptı. 
Yetmedi bir de şunları söyledi: "İki kurban kestik. Bunları fakire fukaraya dağıtacağız. İmamoğlu'nun gidişi kutlu olsun."
****
Bu haberle ilgili videoları izleyince içim cız etti.
Balıkçı Kenan'ı severim. Sevimli bir insan ve aynı zamanda, işinin hakkını veren, gazetecilerle İstanbul'da en yakın olan bir esnaf ve de olanakları ölçüsünde destek veren bir şahsiyettir.
Siyasi bir partinin ilçe başkanı mısın, belediye başkanı mısın ki, Balıkçı Kenan, bu şiddet bu celal nedir?
Şayet arsanın önündeki yeri belediye satıyorsa, gidip "bana sat" diyerek önceliğin hakkın olduğunu söylemektir. Yoksa "bu arsayı park yap, benimde arsam değerlensin" diyorsan bunun adı kişisel çıkardır. Bunu da kamu yararı gibi gösterip kendi çıkarını (ki bunu yapmakta bir haktır) korumak için ve sanki Beylikdüzü’nün çıkarını koruyormuş gibi algı yaratırsan da olmaz.
Satılan yerin yol, park olduğunu söylemekte insafsızlıktır. Çünkü orasını, büyükşehir belediyesi yol projesini büyüterek geliş gidiş yaparak zaten yaptı. Yolun yönünü değiştirdi, genişletti.
****
Balıkçı Kenan'ın, ayrıca Ekrem İmamoğlu ile ilgili kentte "3 katlı yerlere 10 kat imar artışı yaptı" demesi de büyük bir haksızlıktır.
Sonra İmamoğlu'nu sevenler, Balıkçı Kenan'dan alışveriş yapmamaya yönelik kampanya yürüttüğünde hesap etmediğin bir şeyle karşılaşıverirsin. Ki, bu yapılan kampayayı da doğru bulmadığımı belirtmek isterim. 
Bir esnafa düşen ilçe başkanı gibi davranmak, olmayan şeyi, kişisel çıkarını kamunun yararı gibi sunmak değildir. 
****
AK Partililer'in "şimdi Balıkçı Kenan'dan alışveriş yapalım" diyerek sosyal medyada paylaşımlarını, CHP'lilerinde protesto etmelerini lütfen yer değiştirin.
Balıkçı Kenan, yerel iktidar AK Parti'de olsa aynı protestoyu yapsa, bugün yanlış diyen CHP'liler alkışlayacak, Balıkçı Kenan'ın desteklenmesi yönelik sosyal medyada kampanya başlatanlar da, CHP'lilerin yaptığı protestoyu yapacaklardı.
Anlayacağınız iki yüzlüyüz.
Bir türlü doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyemeyeceğiz galiba. 
Ya da daha çok yol alacağız.
Balıkçı Kenan'ın arsasının değerlenmesi için basın açıklaması, satış yapılmasını doğru bulmadığını yönelik gösteri yapması anlamlı bulunabilir. Dedik ya bunu kamu çıkarı gibi sunması doğru değildir. 
Yetmez, açıklamalarını seçim kampanyasına çevirir bir şekilde yapması, siyasallaşması, kendisini muhalif bir siyasi partinin ilçe başkanı gibi açıklama yapması da doğru değildir. 

Son söz: Balıkçı Kenan yıllar önce Ekinoks inşaatı (projesi) E-5'deki "Balıkçı Kenan'ın önünü kapatıyor" diye açıklama yapmış ve  kamuoyu oluşturmuştu. Biz de kendisine destek vermiştik. Sonra o proje daha makul bir hale getirilerek küçültülmüştü. O zaman AK Parti iktidarı vardı. Ne meşaleli gösteri, ne de "2009 Vehbi Orakçı'dan kurtuluş yılı"  diyerek açıklama yapmamıştı. O gün öyle yapmaması ne kadar doğruysa bugün şovla bir gösteri yapması o kadar yanlıştı. O zaman tepkisini demokratik ve haklı bir zeminde ortaya koymuş ve herkesinde desteğini almıştı. Zamanın Beylikdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı'da tepkileri ciddiye almış, duyarlılık göstermiş ve  Ekinoks projesinin daha makul olarak yapılmasına izin vermişti.