Beklenen yeni COVID-19 yazısı (2)

Bu yazı bir dizi halinde COVID-19 temasıyla yayınlanmaktır. Dizi boyunca iki eksende gelişmeler ele alınmakta olup eksenlerden biri ekonomik etkileri diğer eksen de toplumsal yaşam üzerindeki etkileri olmaktadır. 

Koronavirüs'ün Türkiye medyası dahil her gün manşetlerde. Koronavirüs geniş tanımıyla bildiğimiz grip. Önlem almazsanız zatürreye ve organ yetmezliğine giden öldüren virüs kaynaklı bir hastalık. Çok tuhaf bu dönemlerde her yıl normal gripten yüzbinlerce insan yaşlı insan vefat ederken  "COVİD 19 VİRÜSÜ'nden meydana gelen ölümler dünyayı endişeye düşürdü.  Gerçekten endişeliyiz. Kamuoyu medya sosyal medya televizyonlarla tamamen Koronavirüs'e daha doğrusu COVİD 19 'a kilitlendi.

Artık çok masraflı olan hızla gelişen teknolojiye ayak uyduramayıp  kalitesiz müfredatlarla  randıman alınamayan klasik eğitim modelinden çıkılması mı planlanmaktadır.
Artık küçücük yaşta çocukların ellerinde ağır çantalarla okullara giderek aynı zamanda sosyalleştiği  ve aynı zamanda ulusal politikalara göre yetişen klasik eğitimden ziyade  evrensel kimliğe kapı açan farklı bir eğitime giden yeni bir eğitim süreci ilekarşılaşıyoruz.

  
Dünya üzerinde yeni pilot bir deneyle karşı karşıyayız.
 Gücü ellerinde tutan küreselci evrensel akıl, dünyayı değiştirme derdinde olduğunu zaten biliyoruz ama bir tıkanma var ki düğmeye mi basıldı. Savaşlarla yıkımlarla gerçekleşemeyen değişim yeni bir biyolojik salgınla deneniyor ve görünen o ki yarattığı endişe ve korku göz önünde bulundurulduğunda başarıya doğru yol almaktadır.

 Her ne kadar skini iddia edenler olsa da işin içinde gerçekten laboratuarda üretilmiş bir virüs var. Coronavirüs bildiğimiz gribin laboratuvar ortamlarında oluşturulmuş daha gelişmiş bir versiyonundan başka bir şey değildir. Dünya üzerinde heryılyüzbinlerce kişi zaten gripten ölmektedir. Bun yanına küresel akıl salgn pandemi ifadelerini de ekleyip yarattığı korku hegemonyasında yeni düzeni dayatmaktadır. Coronavirüsolayı dünya küreselcileri tarafından uygulamaya konulan sosyoljik Psikolojik toplumsal deney olduğu kanatindeyim. Ve ilginçtir ki gençler dirençli  ama bu Koronavirüs yüzde 81 oranında 60 yaş üstünü öldürdüğü söyleniyor. Neden yaşlı kesimi hedef aldığını şöyle yorumluyorum, bu değişime en çok direnecek; yeni düzenin işleyişini bozacak; eski alışkanlıkların yeni bir nesle aktarımını sağlayacak; karantina günleri geçtiğinde beraberinde yaşanacak hızlı değişime en geç ayak uyduracak olan kesim olduğu için özellikle böyle planlandı. Gençler hedefte değil; çünkü yeni dünya düzeni daha üretken daha çok sermaye planlı ve daha çok kar odaklı olmaya planlanmıştır, bu sebeple gençler risk grubunda değil, peki ya çocuklar yeni doğan çocuklar yeni düzenin yeni evlatlarıdır onlara hiçbir şey olmamalı çünkü mevcut gençlik neslinin eski alışkanlıklarını ortadan kaldıracak nesil çocuklar olacaktır, bu sebeple salgın çocuklara dokunmuyor.

"Dijital Dünyaya Entegrasyon" amacı ile Çin'den başlatılan bir sosyal deney olduğuna dair düşünce paylaşanlara ben de katılıyorum.
Dünyadaki değişime yabancı değilsiniz farkında değilsiniz. Eğitim evde yapılacak  internetle on line pratiği uygulaması aktif işin içinde olacak. Dünyanın marka üniversiteleri çoktan bu eğitime geçti. İnanılmaz başarı var. İşin içinde büyük rant var tabi. Bilgi parasız verilmiyor. Ama sponsorlar vakıflar destek veriyor. Yapay zeka hızla geniş bir alan buluyor. Robotik cerrahi donanımlı tüm hastanelerimize girdi bile, Hemen her yerde yazılımcı kursları hızlandırılmış eğitimlerle çocuklarımıza yükleniyor. Blockchain uygulamaları, Bankacılık ve güvenlik alanlarında yüz tanıma sistemi ,Türkiye'nin başardığı Mernis sistemiyle entegre elektronik para nın neredeyse her vatandaşımızın cebine girmesi, ve kağıt paranın kullanım alanının giderek daraltılması, Daha ötesinde dünya ulusal merkez bankalarını  ekonomiyi kontrol edilmesini olanaksızlaştıran  Bitcoin  ve benzerleri kripto para.

İlk başta Hong-Kong'da okullar Koronavirüs nedeniyle tatil edildi ve "Online Eğitim’e geçildi. İran'da eğitime ara verildi ama on-line a geçecek teknolojisini satın alması lazımdı nitekim bugünler itibariyleiran da online eğitimlerin çeşitli uygulamaların ulusal düzeyde satın alınmasıyla başladığını görüyoruz.
Dijital Dünyada eğitim "online" dır. Fiziki eğitim yoktur gidişata bakılırsa dünyada tüm devletler ani geçişle dijital eğitime bir başka deyişle on-line eğitime geçecek. 
Ve dünyada hiç bir devlet buna karşı çıkmayacaktır. Çünkü ulusal anlamda sermayeyi de bir anlamda koruyan gereksiz fiziki alt yapıla masraflarını ortadan kaldıran, geniş büyük plazaların kiralanmasının önüne geçen her şeyin evlerden yapılabildiği bir düzene geçilecek. 

Değişen yeni dünya düzeninin hem ekonomik yaşantımız hem de toplumsal yaşantımız üzerindeki etkileri elbette bunlarla sınırlı kalmayacak her değişim beraberinde yeni sektöreldeğişimleri getirecektir. Örneğin her şeyin dijital olduğu dünya elbette yeni depolar kiralamak yerine dijital veriyi depolamak için hacimce geniş dijital bankalara ihtiyaç olacak, Çin ve Japonya yıllar önce geniş depolama alanları inşa ettiğinde tüm dünya hayretler içinde izlemekle yetindi belki de artık yeni dijital depolama bankalarının merkezi ABD değil en başta Çin ve Japonya olacaktır. Dünya üzerindeki bilgilerin bankası konumundaki ülke adeta dünyanın bilgi-veri merkezi aynı zamanda hafızası olacaktır, bu şartlar altında tahmin edersiniz ki dünyanın istihbarat merkezleri de oralar olacaktır. Yani yeni dünya düzenine eski alışkanlıklarımızla uyum sağlayamayacağımız bu kadar açıkça orta iken; salgınla mücadeleyi yalnızca sağlık sektörünün eline bırakmak tam anlamıyla bir mücadele olmayacaktır. Bu salgın bittikten sonra yedi uyuyanların binlerce yıl önceki parayla fırından ekmek almaya çalışırken fark edilmesi hikayesini akla getiriyor, ülkece bu kaderi yaşamamak için salgın ciddiye alınmalı tedbirler sadece sağlıkla sınırlı kalmamalı evlerde kaldığımız bugünlerde herkes şapkasını önüne koyup neler yapması gerektiğini düşünmeli.

Yeni bir yazıda buluşuncaya dek Evde kalın! Düşünün! Yaratın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahattin Demir Arşivi