Ben medeni değilim

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” demişti Mehmet Akif.

Medeniyet canavarmış ama dişleri dökülmüş, gücünü yitirmiş bir canavar. Nasıl olabilirdi ki bu.

Yıllar yılı medeni olmak için yırtınıp didinen, medeni ülkelerin seviyesine ulaşmak için yapmadığı şey, vermediği ödün kalmayan bizler değil miydik?..

Öyle ise medeniyet dişleri dökülmüş bir canavar olabilir miydi?..

Dayatılan medeniyetin Rönesans ile başladığı muhakkak ama tarih hep vardı. Taarihte kaybolan medeniyetler de öyle…

İnsan hakları, düşünce özgürlükleri, din, dil, ırk seçme hakları içine ustaca gizlenmiş bir sömürü düzeninin adı mıydı batı medeniyeti?...

Batılı ülkeler , Rönesans dönemi sonrası sömürdükleri ülkelerin dilini, dinini, değiştirmeye medeniyet adını verirken 700 yıl himayesi altına alıp yönettiği ülke halklarının yaşam dil ve inançlarına dokunmayan özgür bırakan bizler barbarız öyle mi?...

Coğrafyamızdaki  Din, dil, ırk ve mezhep savaşları bizim cehaletimiz kadar menfaatleri için bu savaşları körükleyen Batının mı yüzkarası değil midir?..

Sadece Irak’ı işgal gerekçeleri bile uygarlıktan ne anladıklarını ortaya koymuyor mu?

 “Küresel değerler” dedikleri; insanlığın ulusal ve evrensel değerlerini değersiz kılarak hayat bulan bir yeni sömürge anlayışı değil midir?

Batı bizim hakkımızda önyargılı iken bizim Batıya karşı tam bir teslimiyet oluşumuzun nedeni ezberimize sokulan medeniyet zırvası olabilir mi?...

Kendinizi adam yerine koymazsanız, başkalarının sizi adam yerine koymasını bekleyebilir misiniz?

           

Eğer ruhunuz ve beyniniz işgal altındaysa, topraklarınızın işgaline gerek yoktur. Çünkü zaten işgalcilere çalışıyorsunuz demektir.

Önemli olan; işbirlikçilerin ne yaptığından çok, öyle olmayanların ne yaptığıdır.

Yeniden büyük olabilmek; öncelikle büyük olduğunuzu kavramaktan geçiyor.

*********

Hırsızın biri, bir evin çatısına çıkar ve anten kablosunu keser.
Evin reisi tam televizyona dalmışken yayın kesilince, televizyonunu biraz kurcalar, görüntü gelmeyince de;
"Bozuldu herhalde" diyerek uyumaya geçer.
Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp adamın karısına;

"Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın dedi" der.
Saf kadıncağız nereden bilsin, televizyonu verir tabiki...
Adam işten eve döndüğünde televizyonu yerinde göremeyince, meraklanıp sorar eşine. Kadın durumu anlatınca da şok olur adeta.
Şaşkına dönen çift, nasıl böyle bir oyuna geldiklerine inanamazlar bir türlü...
Aradan birkaç gün geçer...
Aynı çift, balkonda çay keyfi yapmaktadır. Caddeden geçerken sırıta sırıta balkona bakan delikanlıyı gören kadın, heyecanla yerinden fırlar;

"İşte ordaa, televizyonu çalan hırsız buu" diye bağırmaya başlar.
Adam telaşla yerinden fırlar ve hırsızın peşine düşer. Pijamalarıyla ve yalınayak o caddeden bu caddeye koşturur durur...
Beş dakika sonra kapı çalar. Kadın kapıyı açtığında düzgün kıyafetli bir adam önce kendini tanıtır;

"Ben polis memuru Yaşar. Beyiniz az önce yakaladığı bir hırsızı emniyete teslim etti. Fakat pantolonunu ve cüzdanını evde unutmuş, onları almaya geldim."
Kadın çok sevinir bu duruma ve bir çırpıda koşar getirir pantolonu ve cüzdanı.
Aradan 15 dakika geçer ve adam koşmaktan bitkin düşmüş bir halde eve döner.
Kadının keyfi yerindedir ama... Adam içeri adımını atar atmaz boynuna sarılır:

"Helal olsun sana bey, bu yaşında nasıl da yakaladın o genç adamı, bravo sana."
Adeta burnundan soluyan adamın şaka kaldıracak hali yoktur:
"Dalgamı geçiyorsun benimle hanım, ne yakalaması? Tazı gibi koşuyo şerefsiz. Don, gömlek rezil etti beni yedi mahalleye."
Bir anda tüm neşesi kaçar kadının. Kısık bir sesle:
"Eee? O zaman o polis niye öyle dedi?" diye sorar.
"Hangi polis?"
"Pantolonunla cüzdanını almaya gelen polis."
"Neee? Yoksa onlarıda mı verdin?"

 

BİZE DAYATILAN MEDENİYETİN SİZCE BU HIRSIZLARDAN FARKI VAR MI?

VESSELAM

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi