Bilgence

Tarihe mal olmuş gazeteciler var, vardı bazılarının yazılarını okuma şansımız oldu bazıları ben gelmeden gitmişler.

       Osman NEVREZ (Hasan Tahsin) bu kadar da değil deyip kalemi eline alıp yazan işgalci Yunana ilk kurşunu atandır.

       Yunanlı İzmir’e 15 Mayıs 1919, Mustafa Kemal Samsun'a 16 Mayıs 1919 hareket eder, Mustafa Kemal samsuna hareket etmeseydi, Yunanlı İzmir’e çıkmayacaktı, der, kırmızı fesli Kadir. Oysa Yunanlı bir gün önce çıkmıştı İzmir’e...

       İzmirliler harmandalı oynarken sekiz figür 8 oyuncu ile oynarlar cennetin 8 kapısının olduğuna inanırlar Hasan Tahsin de Harmandalı semtinde yatmaktadır.

       Kelem sahipleri kalemi kullananlar halkı doğru bilgilendirmek  yeminleri  vardır, ancak karakter olmayınca borazanını yönetenlere göre öttürüyorlar.

       İlhan Selçuk, vasiyeti üzerine hakka yürüdükten sonrada bile onun ışığıyla aydınlanmak için Hacı bek taşın çilehanesine defnedilmesini, ister ve yerine getirilir.

      Bir şeyin yalan üzerine yürüdüğü bir ülkede bir nisan şakası yapmak istiyorsanız doğruyu söyleyiniz. (İlhan Selçuk)

      Ahmet Taner Kışlalı gücün gücü dengelemediği yerde demokrasi olmaz Uğur Mumcu bir yerde bir şey arıyorsan parayı takip et der. Sabahattin Ali dağlar benim meskenim. Hasan Pulur doğduğu yerin adını soyadı alır olaylar ve insanlar diye yazardı.

     Burhan Felekten: esmer vatandaş balık ağından çadırını yapmış içine ateşini yakmış bir ara elini balık ağanın dışına çıkarınca eli üşümüş ve dışarda kalanların Allah yardımcısı olsun demiş. Esmer vatandaş o gün bu ortama şükretmiş sen gel bu güne şükret.

      1939 Doğumlu Emel’ ine erişince Pınar’ına kavuşan Yaşayan yaşatan Rahmi Turan büyüğümden söz edeceğim, bilmiyorum okur eline geçer benim gibileri bilgilendirir mi?

     Yazılarını Tokmak diye yazıyor:

      Bugüne kadar Çalıştığı yedi gazeteyi hazırlayıp yayın hayatına kazandırır.

      Tokmak deyince aklıma adaleti temsil eden, cübbesinde ilik düğme ve cep olmayan hâkimi tokmağı gelir aklıma, hâkim tokmağı vuruyor celse başlıyor vuruyor celse bitiyor.

       Bakırcılarda bakıra tencere tava veya kazan yapacaklar bakırı ağaç tokmak ile şekil verirler tokmakla döverler.

        Köyde düğün var davulları erkek tarafı tutuyor, Kaynata davulları tutar kız tarafına müjdeyi verir dünür davulları tuttum hem de kati Hasanı deyince kaynana lafa girer ben kati matil anlamam davullar cumadan gelecek.

      Davullar cumadan gelir ilk gün keşkek yapmak için köyün gençleri önceden ıslatılmış keşkek dövülecek, iki genç karşılıklı dibekte bulunan buğdayın kabuğunu çıkarmak için tokmağı önce ortaya sonra dibeğin kenarına çarptırılır sıra karşısındakine gelir bu arada davullarda orada oyun havası veya keşkek havası yaparlar, keşkek olacak buğday tokmakla dövülür.

      Davulun sesi uzaktan iyi gelir derler işte keşkeklik buğdayı da tokmak hazırlar uzaktan kulağa hoş gelen davulunda sesini duyuran tokmaktır.

      Osmanlı zamanında kapıların dışına iki tokmak konulurmuş eğer gelen erkek ise büyük tokmakla, gelen kadın ise küçük tokmakla kapı çalınırmış, kapıyı açan geleni böylece kapı açılmadan tespit etmiş olurmuş.

      Akıl tokmağı rahatsızlanan bazı kişiler sağlığına kavuşmaları için türbelerde bir müddet oyalanırlarmış, kişinin aklını başına getiren olumlu yöne döndüren ağaçtan yapılmış bir tokmağı türbelerde bu işi bilenler rahatsız olanların başına indirirler aklı hafızası yerine gelsin diye habersiz yaparlarmış.

       Öğretmen öğrencilerini yazılı yapar soru dünyanın yedi harikası öğrencilerden birisi gecikir. Öğretmeni sorar yazdın yazdım öğretmenim istersen okuyayım der.

       Öğretmen hadi oku bakalım deyince öğrenci 7 harika yazarken  ne mısır piramitlerini ne kızıldenizi ne Eyfel kulesini nede Amerika’daki kalyonları, Babil Asma Bahçeleri saymaz

         Öğretmenim dünyanın yedi harikası görmek, duymak,  tatmak, koklamak, hissetmek, gülmek ve sevmektir.

        Halk arasında yedi delikli tokmak bunu bilmeyen ahmak deyimi kullanılır 2 göz 2 kulak 2 burun bir ağız bu organlarımızda kafada bulunur onun için yedi delikli tokmak bunu bilmeyen ahmak buradan gelir

         Bektaşi babası ramazan gününde Cadde İ kebirde yani bugünkü İstiklal caddesinde yürürken yeniçerilerden kurulu zaptiyeler onun cübbesinin altında bir binlik rakı ile yakalarlar yürü karakola erenler ben içmedim ben taşımanın suç olduğunu bilmiyorum taşımak suç değil içmek suç koklayın ağzımı içmiş isem hay hay gidelim karakola.

         Koklarlar ağzını içmemiş olmaz yürü karakola erenler benden size bir soru zina suç ve günah mıdır evet peki zina aleti sizin yanınızda mı deyince zaptiyeler boş bulunurlar bakarlar evet yanımızda, siz onu taşıyorsunuz da suç olmuyor ben bunu taşıyınca neden suç oluyor.

         Önemli olan sözle işin üstesinden gelmek değil önemli olan yaparak üstesinden gelmektir

          Mustafa Kemal Atatürk diyor ki ya öğrenen yâda öğreten yâda öğrenip öğretmenin keyfini yaşayanlardan olunuz.

          Sizin bu tokmak yukarıdakilerden hangisi?

 Öğrenmekten, öğretmekten üretmekten vaz geçmediğiniz eşiniz Emeliniz kızınız Pınarınızla mutlu yaş almalar diliyorum.

          Sizleri tanımanın keyfi bir başka iyi ki varsınız saygıdeğer üstat Mustafa Kemal ULUSU

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Celal Bilgen Arşivi