Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete!

Benim canım ülkem ne çektin be...

Ne çektin dövizden, faizden, cari açıktan, işsizlikten ve bunları yönetemeyen siyasilerden. Avrupa’da en büyük tarım arazisine sahip ülke iken, toprağının her karış zerresi birer hazine değeri taşırken bu garibanlık bu yoksulluk neden?

Dolar 8,50 TL civarından 7 TL civarına, Euro 10 TL civarından 8,50 TL civarına geriledi. Döviz rekor üstüne rekor kırarken bunlara bağlı olarak gıda fiyatları ve faiz en üst seviyelere çıktı. Döviz hızla düşerken gıda fiyatları ve faiz zirveyi çok sevmiş olacak ki yerinden kıpırdamıyor. Döviz düştüğü halde gıda fiyatları düşme eğilimine bile girmiyor. Bunun adı rant fırsatçılık değilde nedir?

Kendi ülken içinde kendi kaynaklarını kullanamayıp, üretemeyip, garanti para karşılığı elaleme iş verip dağ gibi büyüyen iç borçtan ne çektin be...

Benim canım ülkem dış borçtan ne çektin be...

Kısa vadeli dış borç stoku, geçen yıl sonunda 2019'un aynı dönemine kıyasla yüzde 12,9 artışla 138,7 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 4,1 artarak 58 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1 artarak 59,3 milyar dolar oldu. Tek tesellimiz şükürler olsun İMF’ye borcumuz yok.

Benim canım ülkem ne çektin be cari açıktan...

Cari açık, bir ülkenin ihraç ettiği ürünlerden aldığı paraya kıyasla, ithal ettiği ürünlere daha fazla para harcadığında meydana gelir.

Ne demiş aşık Veysel;

“Koyun verdi kuzu verdi süt verdi

Yemek verdi ekmek verdi et verdi

Kazma ile döğmeyince kıt verdi

Benim sadık yarim kara topraktır.”

 Diyorum ki; tarıma, çiftçiye, hayvancılığa, sanayiye yatırım yapalım. hububat ithal etmeyelim. Çiftçiyi, hayvancılığı destekleyelim Anguslar ülkerinde kalsın. (Angus et üretiminde yoğun olarak kullanılan bir sığır türüdür. İskoçya’nın Angus bölgelerinde yetişir) memlekette zaten yeterince Angus var.

Aslında bu kadar borçlanmaların içinde,

 ne kadar da zengin bir ülke olduğumuzun farkında bile değiliz. İhtiyacımız olan kendi kendimize yetebilmek ve üretebilmekten geçiyor.

Bize; Karaman koyunu, Ankara keçisi, Kars kazı, Gemlik zeytini, Giresun fındığı, Trakya ayçiçeği, Osmancık pirinci, Antep fıstığı, Anamur muzu, Malatya kayısısı, Rize çayı, Adana karpuzu, Çanakkale domatesi, çarşamba mısırı, Aydın inciri yeter de artar bile. Memleketimin her köşesinde saymakla bitiremeyeceğim tarım ve hayvancılık zenginliği var. Sadece üzerine sanayileşmeyi ekleyip dışa bağımlı olmadan işleyebilmek.

Canım ülkemde herkesin gündeminde olan, benim sayamadıklarımda var;

Tüm ülkeye yetecek kadar var olan ve artanını dışarıya satacağımız doğalgaz rezervilerimizi, Dünya markası yapacağımız yerli otomobil üretimimizi, insansız savunma sanayimizi, Son günlerde gündemde olan ve en az 5-6 ulusal gazetenin manşete taşıdığı 2023’de uzaya gitme sevdamızı daha saymadım.

Canım ülkemde tüm mesele bilmekten geçiyor aslında...

En önemlisi hayalle gerçeği ayıra bilmek.

En önemlisi dürüst ola bilmek.

En önemlisi her düşünceye saygı duya bilmek.

En önemlisi kendi kendimize yete bilmek.

En önemlisi ürete bilmek.

En önemlisi YÖNETE BİLMEK.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Köse Arşivi