Bir koli erzağa kimse muhtaç olmasın

Ramazan Ayı dayanışma, yardımlaşma ayıdır. Ne çok hayrın yapıldığı, yardıma ihtiyacı olanlara destek olunduğu aydır. Tok açın halinden ne anlar diye bir söz vardır ya işte bu ay tokun açın halinden anladığı aydır. İnananların iman ederek ruhlarını ve bedenlerini arındırdığı, işledikleri sevaplar ile maneviyatlarını güçlendirdiği huzur ayıdır. Hepimiz sosyal medyadan yapılan yardımları, erzak dağıtımlarını, iftar programlarını takip ediyoruz. Pek çok siyasi parti, sivil toplum kuruluşu kendi bünyesinde erzak dağıtımı yaparken ayrıca hayırsever insanlarımızın bir araya gelerek hazırladıkları erzak kolilerini özveri ile dağıtıklarını gördük.

Allah herkesin hayrını kabul etsin. Bir yandan bu kadar hayırsever bir toplum olmanın gururunu ve sevincini yaşarken diğer yandan her geçen gün bir koli erzağa bile ihtiyaç duyan insan sayısının arttığını görmek üzüntü verici. Paylaşmak güzel bu paylaşımlarınızı sosyal medya üzerinden duyurmak, halkımızın yanındayız mesajı vermek güzel. Ancak siyaset içinde yer alan değerli söz sahibi politikacılarımız yardım yapmanın sevincini yaşarken diğer yandan halkın her geçen gün ne kadar yoksullaştığının farkında mı? Yani bu çalışmaları yaparken sevinçle birlikte buruk bir üzüntü duyuyorlar mı? Ben aktif siyaset yapan biri olsam inanın ki artan yoksulluğu gördükçe yaptığım yardımdan değil sevinç duymak utanç duyardım.

Hele ki aktif siyaset yapmaya başladıktan sonra edindiğim çevre sonucu kazancıma kazanç katmış ve gelir düzeyimi arttırmışsam o yardımı yaparken vicdanım sızlardı. İnsanların yoksulluğuna son verecek projeler ve çözümler üretmekten aciz olduğumuz için, tek bulduğumuz çözümün Ramazan Ayı’nda erzak dağıtmak, yardımda bulunmak, iftar yemeği düzenlemek, zekat ve fitre vermek olduğu için büyük üzüntü duyar, içim acırdı. Bu yardımlarla değil manevi olarak huzur bulmak vicdan azabı yaşardım. Yardımlaşmak, dayanışma içinde olmak güzeldir. Ancak toz pembe bakmaktan vazgeçip gerçeklerle yüzleşmenizi tavsiye ederim. Gerçekler çok can yakıcıdır fakat daha iyi çözümler üretmeniz için yol göstericidir. Bakmak ile görmek arasında büyük fark vardır. Boş boş bakmaktan vazgeçin ve görün.

Kalp gözünüzdeki perdeyi kaldırarak o erzak dağıttığınız insanların hayatına birde o gözünüzle bakın. Kapısına erzak bıraktığınız o evin dört duvarı içinde neler yaşanıyor, nasıl bir yaşam mücadelesi veriliyor işte ona bir bakın. O zaman insanların sizden ne beklediğini, çözümün ne olduğunu anlarsınız. Ancak o zaman insanların hayatlarına dokunabilir unutulmayacak işler yapmış olacaksınız. Benim için önemli olan koli koli erzak dağıtmak değil önemli olan erzak dağıtacak yoksul insanımızın olmadığı, refah seviyesi yüksek, mutlu, huzurlu kimsenin yardımına ihtiyacı olmayan insanların yaşadığı bir toplum yaratabilecek işlere imza atmaktır. Dilerim ki gelecek yıl Ramazan Ayı’nda kimse bir koli erzağa muhtaç olmasın, herkesin geliri evinin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olsun.

İnsanlar birilerini iftara sadece yardım için değil birlikte mutlu, huzurlu günleri paylaşmak için davet etmiş olsun. İftar sofrasına oturduklarında yağın, pirincin, domatesin fiyatını değil gelecek için umut ettiklerini paylaşsınlar. Dilerim ki bir parça ekmeği bölüşürken dertlenerek değil mutlulukla bölüşsünler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi