Bir tık ne kadardır?

Uzun zamandır ana dilimizde başlayan bozulma hızlı bir şekilde devam ediyor. Son zamanlarda birbirimizi anlamakta bile zorluk çekiyoruz.Yarı ingilizce, yarı türkçe kullanılan kelimeler sayesinde kendi içimizde yabancılaşıyoruz. 
Örneğin; Bir elektronik alet servisine giden mutfak aletinin, zamanlayıcı arızası hakkında servisteki eleman şu şekilde bilgi veriyor;”Abi bunun timer’ı bozulmuş!”Sanırsın eleman sular seller gibi ingilizce konuşuyor, karşısındaki de ingiliz! 
Güncelleme yerine”up date”, yükleme yerine”downland”,dur yerine”stop”,tamam yerine”ok”, sil yerine”delete”...böyle karmakarışık gidiyor ve türkçemizi doğru konuşmaktan hızlıca uzaklaşıyoruz. 
***  
Dilimizde, gram, kilo, tutam, fiske diye ölçü birimlerimiz var ama, nereden çıktığını bilemediğim”bir tık”diye bir cümle türedi. Bi tık nedir, ne kadardır? Bir tutam tuz yerine, bir tık daha tuz!“Biraz aşağı alırmısın/ biraz ileri gidermisin”    yerine, bir tık... 
Az mı çok mu belli değil... 
Tık tıklayıp gidiyoruz! 
***
Bir diğer rahatsız edici konu da, özellikle görsel medyada yayınlanan programlar. Bazı programlara kulak misafiri olduğumda şaşırmaktan kendimi alamıyorum. Masada iki kadın, iki erkek var. Erkek sunucu kadına”abi”diye hitap ediyor! Kadın programcıda ona “abi”diyebiliyor. Sanki milyonlarca insanın izlediği televizyonda değil de, kahve de sohbet ediyorlar! Bir şarkının içinde geçen”lan”kelimesi uygunsuz diye biplenirken, siyasilerin, bürokratların hoş olmayan cümleleri haberlerde kesilmeden veriliyor. 
Artık hangisinin”uygun/uygunsuz”olduğunu ayırt edemiyorlar sanırım. Ya da söyleyen kişinin kim     olduğuna göre mi karar veriyorlar, bilemiyorum.
***
Beni rahatsız eden bir mesele daha var ki,”ah nerede o eski spikerler, sunucular”diyesim geliyor! O konu da şu; Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanmış olayı ekrana getirip haberi veriyorlar. Ardından da,”vay alçak, vah zavallı, namussuz, ırz düşmanı, tüüü allah cezasını versin”gibi cümlelerle yorumlama gereği duyuyor. Habercilik, sunuculuk bu mudur? Bıraksınlar da izleyen yorumlasın olayı,     insanların ne düşüneceklerine  müdahale etmek hiç normal bir davranış değil. Kimsenin kimseyi         yargılama hakkının olmadığını hatırlatarak”bir tık(!)”mantıklı olmanızı umuyorum.
***
Sevgiyle kalın
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi