Bizi yok saymışlardı

Yok kadar ucuz, basit, insan sınıfına koymayacakları kadar da güçsüz ve sahipsiz görmüşlerdi.
Kimler yoktu ki  karşımızda?..
Başta İngilizler, Fransızlar, Ruslar, Anzaklar, Senegalli müslümanlar, Hintli Müslümanlar…
Açtık, açıktaydık savaşların yılgınlığı, yılların yorgunluğu vardı üzerimizde…
Zor günlerdi…
Çakal sürüleri, var ile yok arasındaki cılız bedenimize göz dikmişlerdi.
Elde bir vatan parçası kalmıştı, birde kanımızla boyadığımız ay yıldızlı bayrak..
Medeni itler uşaklarıyla saldırıyorlardı bize, uşakların çoğu da Müslüman…
Yalnızdık, hemde her zamankinden daha yalnız..
Ama inanmıştık. 
Kimsenin inanmadığına inanmıştık. 
Ölümle bir oyundu adeta “Zafer” 
Çok ölmüştük..
Zulme, İhanetlere, esarete yurtsuzluğa direnmiştik..
Dirilmenin, yaşamanın, namusun, vatanın, gelecekteki Türkiye’nin adıydı Çanakkale..
Peygamber ocağına gelmiş geçmiş bütün  neferler oradaydı.
Öldükçe çoğalmak buydu.
Ve bir millet çoluk çocuk kadın, erkek demeden savaşıyordu medeni itler ve uşaklarıyla…
Okuma-yazma bilmeden destan yazmışlardı Türkün tarihine..
Çanakkale bir kez yaşanabileceklerin ve vatan uğruna yüzbinlerce ölenlerin  savaşıydı..
Gözü yolda, elleri sema’ya açık vatana kurban olsun diye yavrusunun saçına kına yakan bir anne anlayabilirdi vatan sevdası uğruna can’dan öteyi feda etmeyi…
Fedakardık…
Koca bir imparatorluğun unutulmuş halkının direnişi, yok olmaya karşı isyanıydı Çanakkale’de yaşananlar.
Unutmadık..  Hiç kimse unutturamaz, unutmayacağız da..
Vatanın geleceği için “Ölürsek cennet, yaşarsak vatan bizim” anlayışı ile ölüme koşarak giderek şehadet şerbetini içenler, kolunu bacağını, ömrünü kaybedenler. Eşini, kardeşini, babasını, evladını kaybedenlerin, ay-yıldızlı bayrağın al’ına kanını damlatanları  yurduydu Çanakkale…
Çanakkale Savaşı'nı kazandıran ruhun,  maneviyatın,  destanlaşan 57. Ve 27  alayların dünya tarihinde  başka bir örneği yoktur olmayacakta..
Zor günlerdi…
Ve bu zor günlerden ancak her zerresiyle birleşmiş Türk Milleti zaferle ayrılabilirdi. Öyle de oldu..
“size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum” demişti Mustafa kemal paşa.
Vatan ve Ay-yıldızlı bayrak uğruna ölmek bir duyguydu ki… Bedr’in aslanları gibi olabilmek kutsallığın ötesinde bir şey olmalıydı..
Akif’in dediği gibi.
“Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber. “

Vesselam
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Remzi Tanış Arşivi