Bahadır Sügür

Bahadır Sügür

Bugün o gün olsun!

Çatalca’nın kurtuluşu bugün, o eski 8 Ekim’ler nerede şimdi değil mi? Çok değil, bundan 30 yıl öncesine gittiğiniz zaman, 1980’lerin sonuna doğru kaldırılan askeriyemiz vardı ya hani, o askerlerin tanklar ile Çatalca sokaklarında gezdiği tarihlere gidelim. O dönemlerde ne Kurtuluş Günleri yaşardık. Askerlerin gösterileri olurdu temsili olarak. Sokaklarda bayrakları elinde, Çatalcalı kadın, erkek, çoluk, çocuk herkes olurdu. 
Bugün mü? Bugün Çatalca’nın Kurtuluşu ancak ve ancak, bizim gazete ilanlarımızda, bilboardlarda, afişlerde kutlanıyor. İnsanın içi acıyor şahsen. Oysaki Çatalca zamanında nelere siper olmuştu. 
Gelelim bugüne… 
Bugün, evet bugün Çatalca’nın bir kurtuluşu olmalı. Bugün Çatalca son 20 yılda, ekonomiksel olarak, bir ağaç gibi tüm dalları budanmış bir ilçe olarak karşımızda. Bu ilçenin geçmiş yıllarda olduğu gibi gelirini arttıracak bir şeyler yapılmalı. 
1990’lı yıllara kadar 10 binlerce askerin bulunduğu askeriyelerimiz vardı. Öyle böyle değil, hafta sonları esnaf bayram ederdi. Diğer tarafta binlerce rütbeli! Bir şekli ile Çatalca’nın ekonomisine büyük bir katkı sağlardı. O dönemlerde çiftçi de iyi para kazanır, ormancı desen ona keza idi. İstanbul’un en zengin ilçelerinden bir tanesi idi Çatalca. İstanbul’un özellikle kömür ihtiyacını karşılayan Yeniköy, odun ihtiyacını karşılayan Karacaköy, Ormanlı, Yalıköy, Kalfaköy, Karamandere, Binkılıç! Gerçekten her bir yanı zenginlik içerisinde idi Çatalca’nın. 
2000’li yıllarda doğalgazın yaygınlaşması ile ilk sıkıntıyı orman köyleri yaşamaya başladı. 2000’li yılların ortasında seyreltme yönetimine geçildikten sonrası ise tam bir felaket oldu orman köylüsü için. Çiftçilikte ise kendisini geliştiremeyen, dedesinin usullerini kullanan kim varsa işi bırakmak zorunda kaldı. Özellikle Hadımköy Beldesinin Arnavutköy’e bağlanması sonrasında Çatalca merkezinde her halükarda muhasebe işlerini, banka işlerini çözmek için gelenler ne yazık ki uğramaz oldu. Vergi Dairesi Müdürlüğü bile kapanan bir ilçe oldu. 
2010’lu yıllarda ise Çatalca’nın köylerinde, şimdiki adı ile mahalle, genç nüfus tamamen fabrika bölgeleri olan yerlere göç etmek zorunda kaldı. Ve bugün tüm mahallelere gidin bakın, çok acıdır, sadece emekli kesimin buralarda olduğunu göreceksiniz.  Emlak sektöründe ki 2018’e kadar olan hareketlilik Çatalca’da ki tarım arazilerinin bir çoğunun değil, çoğunluğunun el değiştirmesine sebep oldu. Yine 2018 yılında çıkan İmar Barışı Kanunu sonrasında ortaya çıkan görüntü ise Çatalca için bir felaketin başlangıcıdır. Koca koca arazilerin içerisinde yapılan 100-150 m2’lik yapılar sebebi ile tarım arazileri yok oldu gitti. 
Ve bugün!
Bugün Çatalca’nın tek bir ümidi, umudu kaldı! Tarım kenti olmamız artık imkansız. Turizm noktasında ilerlediğimiz tek şey piknik alancılık! Piknik alanı işletimi noktasında da ilçe halkının pek bir faalliği yok. Ancak garsonluk yapabiliyoruz. Peki nedir kurtuluşumuz? 
Üniversite mi? Evet üniversite. Ama açıkça buradan ifade etmek isterim ki, kurulacak olan bir üniversiteyi de biz Çatalca halkı olarak değerlendiremeyiz. 
Tren gelir! Tren geçer ve biz de, geçtiğimiz tüm yıllarda olduğu gibi bakar, bakar dururuz. 
Çatalca’da üniversiteyi kim yapmış, kim yapacakmış, planının notunu kim işletmiş, kim işletememiş, bunların bence artık hiçbir önemi yok. 
Bugün bir üniversite yaparsak eğer Çatalca halkına faydasını kim sağlamış, nasıl sağlamış bunun önemi var bence. Yoksa yukarıda da dediğim gibi, bakar bakar dururuz! 

Halk Ekmek ve Çatalca! 
Çatalca Belediyesinin dünkü gündeminde, Hamamönü Mevkiinde açılmak istenen Halk Ekmek vardı. Bir şeyleri düzeltelim önce. Halk ekmek satmak isteyen kişi, kurum değil. Yani İBB açmak istedi de Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner izin vermedi değil. Ekmek çok önemli bir besindir arkadaşlar. Ve her şeyi ile kanuni olmalıdır. Kimse halk ekmek satılmasına karşı çıkmayacaktır ama, iş yeri açıp, halk ekmek değil, ekmek satmak isteyen kim ise öce ruhsatlı olması gerekir. Ben tüm resmi işlemlerini tamamlamış olmasına rağmen, Çatalca Belediyesi tarafından bir engel ile karşılaşan vatandaş olur ise belediyenin en ala karşısına geçenlerden birisi olurum. 

Fırıncılar! 
Çatalca’da ekmek 1 Lira 75 Kuruş! Çevremizdeki bir çok ilçede ekmek 1 Lira 50 Kuruş. Kimilerinde ise 1 Lira 25 kuruş. Sorup soruşturduk. Gramajı en yüksek ekmek bizde. Buradan Çatalca’daki fırıncılara sesleniyorum. Bakkaldan, çakkaldan, marketten, büfeden alacağımız, aldığımız tüm ekmeklerin gramajını diğer ilçelerin gramajlarına çekin, halkın talebini dinleyin. Görün bakın bu halk fırıncılara halk ekmek açtırmıyor diye tek bir söz söyleyecek mi? Yada varsa böyle gramajı ve fiyatı düşük ekmek, ilan edelim, halkta ucuza ekmek alsın. Tabi bu benim düşüncem ve tavsiyem. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahadır Sügür Arşivi