Özlem T. Akarken

Özlem T. Akarken

Bugüne yarına merhaba...

Pandemi, tam kapanma derken on iki ayın sultanı Ramazan-ı Şerif'in de bu yıl son günlerine yaklaştık tam kapanmayla beraber bayramı ailelerimizden, sevdiklerimizden uzakta kutlayacağız. Bayramla birlikte kamu çalışanlarına idari izin verildiğinde, sağlık kurumları çalışanlarının mesailerine devam edeceği söylentileri çıktı ,ama unutulan bir şey vardı, zaten her bayram her tatil günü her akşam olduğu gibi sağlık kurum çalışanları nöbet usulü olarak görevinin başında olmaya devam edecekti. Bunun ne anlama geldiğini kimse anlamadı, sonra Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının devam edeceği kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Zaten Aile Sağlığı Merkezlerinin çalışanlarının ayrı çalışma şekilleri vardı bunların farkında değillerdi ayrıca Aile Sağlığı Merkez çalışanları bu pandeminin başından beri ağır yükleri üzerlerine alan kesimlerden biriydi. Bu ağır yükün karşılığını bile alamadılar maalesef.

Sonunda ise; Aile Hekimlerinin aşı ve izlemleri varsa çalışacaklarını beyan eden bir yazı yayınlandı. Sağlık çalışanları her gün değişen kararlarla bedenen ruhen çökmüş vaziyette daha geçen gün 1 Mayıs da Taksim Meydanında Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN) Kurucu ve Genel Başkanı olarak “Gün ayrıştıma değil ,birlik olma günüdür. Gün canını hiçe sayarak hayat kurtaran sağlık emekçilerinin hakkını verme günüdür. Seçim meydanlarında söz verdiğiniz haklarımızı istiyoruz’’ diye seslendik seslenmeye de devam edeceğiz.

Makam mevki sahibi kişiler bir sağlık kurumuna yakınını yatırırken en iyi oda da, en iyi doktor hemşire ya da en iyi personelin bakmasını isteyebiliyorlar. Ancak yönetim kadrolarına kişileri yerleştirirken ise bu özelliklere bakmayıp liyakatsız atamaları yapabildiklerini görebiliyoruz. Unutulmamalıdır ki ;en iyiler her zaman iyidir. Bir yerde liyakat varsa o kurum daha iyi yerlere gelecektir. Yakın zamanda yerel basına yansıyan ve sosyal medya da yerini alan Adana Seyhan Devlet Hastanesi Sağlık Hizmetleri Müdürü hakkında iftiraya varacak konu ise sendika sayımlarının yaklaştığı bu günlerde vicdanları yaralayan bir durumdur. Maalesef liyakatlı ve tarafsız yöneticilerimizin bertaraf edilmeye çalışılmasını üzüntüyle karşılıyoruz.

Sahalarda adaletten bahseden sendika temsilcilerini ve temsil ettikleri yerlerin layıkıyla hakkını vermesi gerektiğine inanıyoruz. Bu pandemi sürecinde bazı hastanelerde ücretlerini alamayan temizlik ,yönlendirme ve taşıma işlerini yapan hastane şirket işcileri ise ücretlerini alamadıkları hastane önlerinde eylemlere başlamıştır. Şehir hastanelerinde sorun yok beyanatlarının yanında bu pandemi de emeğe karşı alınmayan ücretlere karşı gerekli çalışmanın yapılması gerektiği açıktır.

Doktor,hemşire,güvenlik görevlisi,teknisyen, tekniker,ATT, şoför,hasta kabul personeli ,temizlik, teknik hizmetler personeli….. her biri bu pandemi de aynı riski taşımasına rağmen hala farklı performans ödemeleri veya sürüntü alanlarında filyasyon ekiplerinde yüzde elli artırımlı ödenmeyen ücretler sağlık kurum çalışanlarını yıpratmaktadır. Yargı kararıyla yüzde elli artırımlı ödenen laboratuar ve radyoloji bölümü nöbet ücretleri ise yeni yargı kararıyla artırımlı ödenmeyeceği gibi geriye dönükte yapılan ödemelerin isteneceği yürekleri burkmuştur.

Ödeme kalemleri sağlık kurum çalışanlarının bir aylık maaşlarından bile yüksektir. Temennimiz hak gözeterek çalışanın emeğinin karşılığı geri istenmemesidir. Rivayete göre İskender hiçbir kusuru konusunda onu uyarmayan vezirine , ‘’Sana ihtiyacım yok’’ demiştir günün birinde. Vezir ise “Neden Hükümdarım?’’ diyerek cevap istemiştir. İskender ise ‘’Çünkü ben bir beşerim. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, örtbas ettiysen de o zaman da hainsin demektir ‘’ demiştir. Bizler de hain olmamak için bu vatanın bir evladı hatta yeri geldiğinde canımızı bile feda edeceğimiz bu vatanda vatan evladı olarak yanlışları ,eksiklikleri, doğruları söylemek boynumuzun borcudur. Bu pandemi de gecesini gündüzüne katan çalışan, emek veren her emekçinin hakkı ödenmelidir. Hz. Muhammed (s.a.v.) buyurur ki; ‘’İşciye ücretini alın teri kurumadan veriniz ‘’ maddi olsun manevi olsun ,insanın çalıştığının karşılığını görmesi refah düzeyinin iyileştiğini görmesi toplum içinde de mükafatını bulacaktır.

Sürçülisan ettiysek affola….

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özlem T. Akarken Arşivi