Rahsa Pınar Çetinkaya

Rahsa Pınar Çetinkaya

Butimar kuşu

Butimar, aşkından ölen kuşun adıdır. Pers mitolojisinde karşımıza çıkan efsanevi bir kuştur. Butimar tatlı su içemez, deniz suyu ile beslenir. Denize de çok aşıktır. Öyle ki her gün sahile gider kanatlarını açar ve uçsuz bucaksız, güneşin altında parıldayan deryayı seyre dalar. Susadığı zaman da denizin kuruyacağı korkusu ile tek bir yudum dahi içemez. Sadece izler karşılık bulamadığı yârini.

Sonunda vücudu dayanamaz ve susuzluktan can verir. Engin deryaya, yârine zarar vereceği korkusu ile bir yudum dahi su içmediği için silinir bu dünyadan. Ama her gün izlemeye doyamadığı sevdiği denz için bir şey değişmemiştir. Deniz yine her gün güneş altında parıldamaya devam eder. Sanki Butimar hiç var olmamış, sanki onu hiç izlememiş gibi parıldamaya devam eder.
Butimar çok yükseklerde uçan bir kuştur ancak üç durum ile karşılaşınca uçamaz, kar yağınca, müzik sesi duyunca ve aşık olunca.

Butimar "hüznün babası" anlamına gelen efsanevi kuş.Balaban kuşu da derler. Bu efsane hikayeyi duyunca ilk aklıma gelen ise Anka Kuşu oldu. Anka kuşunun küllerinden doğuşunu düşündüm.

Biri aşkı için hayatını ortaya koyarken diğer yandan hayatı için yenilenen mücadeleci kuşu. Oysa ki biz hem kalbimizden hem de aklımızdan medet umarak yeniden küllerimizden doğabiliriz, Anka kuşu gibi ve tasalarımız kaygılarımız korkularımız için de Butimar kuşunun sonunu düşünmeliyiz belki de.
Ne de olsa hayat biz varsak var değil midir? Bu hayatta gerçekten insan sevgisi yüreğinde var olduğu sürece, iyilikten ve doğruluktan vazgeçilmez. Haksızlığı sadece kendine yapar. İnsan odaklı olmak, böyle gariptir. Bu hayattaki narsistlerin arasında bile insan sevebilmek zor değildir. Korkuların çağrışımı yansıma olarak geri döneceği için Butimar gibi kırmamak adına kırılmak ince çizgisini ayarlamak gerekir çoğu zaman.

***
Sadık Hidayet'in Kör Baykuş kitabındaki şu sözlere sığınırım
"Ben daima, dünyadaki en iyi şeyin suskunluk olduğuna inanırdım. İnsanın butimar kuşu gibi deniz kenarında kanatlarını açıp bir başına oturmasının daha iyi olduğunu zannederdim."

Kaan Murat Yanık'a ait Butimar kitabındaki şu satırlarda efsane benim için
"Zalimler kendilerine direnen herkesi toprağa gömerken, onların birer tohum olduğunu düşünmezler.”

Hayat zengin bir sahneden ibaret olsa da roller her zaman değişebilir, başlandığı noktada hiç bir canlı kalmaz. Yönümüzü, yolumuzu seçerken Butimar gibi yüce sevgiyle dolu Anka gibi mücadeleci bir ruh ile taçlandırmak en güzeli sanki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahsa Pınar Çetinkaya Arşivi