Geçen akşam https://twitter.com/MehmetMertTv hesabımda şu paylaşımı yapmıştım: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki en önemli fark nedir biliyor musunuz?

Birisi taraftar istedi diye #ERSUNYANAL'ı getirdi. Taraftar istedi gönderdi. #FENERBAHÇE'yi kim yönetmiş oldu?

Diğeri vatandaş istedi maske ücretli satılsın, O sattırmadı. Tam vatandaş bedava maske alacaktı O yeniden ücretli satılsın kararı aldı.

Sonuçta mühür O’nda.

*

Tam bu twiti atmıştım.

Gazetemizin birinci sayfası elime geçti.

Logonun tam altında birinci sayfada bir haber:

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr Hasan Akgün; ‘Belediyeler çöp bile toplayamaz hale geldi…’

Haydaaa.

Önce belki başlık hatasıdır, Akgün Başkan böyle birşey söylememiştir dedim.

Sonra bir baktım. Akgün Başkan ağzını her açtığında son yıllarda hep aynı şeyi söylüyor.

Google amcaya tıklayın görün.

- Başkan Akgün: ‘Türk belediyeciliği iflas etmiştir.’

• Başkan Akgün; ‘Belediyeleri sıkıntılı günler bekliyor.’

• Hasan Akgün: ‘Belediyeler maaş ödemez hale geldi.’

• Dr. Hasan Akgün: ‘Belediyeler kapanacak’

• Başkan Akgün; ‘Devlet belediyelerin ödeneğini azalttı.’

*

İlginçtir bu haberlerin hemen altında da şu ifadeler yer almakta: 1994’den beri Büyükçekmece Belediyesi’ni Hasan Akgün yönetiyor.

*

İyi de Akgün Başkanın yanında bulunanlardan bir kişi de bu açıklamalardan sonra uyarmıyor mu?

Sayın Başkan ne demek istiyorsunuz?

Madem belediyeler devletten gelecek para ile yönetilecek o zaman belediye başkanına ne gerek var?

Koyarsın oraya bir müdür yönetir?

Madem belediyeler çöp bile toplayamaz hale geldi, belediyeleri bu hale getirenler kimler?

Madem bazı yeni seçilen belediye başkanları göreve geldiğine pişman, bir önceki belediye başkanlarının yönetimini hatalı buluyorlar, Büyükçekmece Belediyesi’ni 30 yıldır kim yönetiyor?

*

Evet belediyeler iflas noktasına geldi doğru.

Neden geldi?

Sebep sadece devletten gelen ödeneğin azalması mı?

Tabi ki hayır.

Bakın istisnasız Türkiye’de tüm belediyeleri dolaşın personel fazlası var.

Yıllardır sıra gelen yönetim hataları sıkıntısı var.

Rüşvet çarkı var.

Siyasi nedenlerle işe alınan insanlar boş boş otururken çöp toplama işini dışardan firmalara verirseniz tabi ki parasını ödeyemezsiniz.

Memleketim Kars’taydım 2020 Ocak ayında.

Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen içini döktü.

Belediyemizin işini görmek için bize 350 personel yeterli ama biz 850 kişiye maaş ödüyoruz.

Adana öyle, Mersin öyle, İBB öyle, İstanbul’un hemen hemen her ilçesinde benzer sorunlar var.

Hadi bunları sıralayalım.

Daha önceki başkanların kusuru da var.

İyi de Büyükçekmece’yi 6 dönemdir siz yönetiyorsunuz Sayın Dr. Hasan Akgün.

Evet belediyeler iflasın eşeğine geldi çünkü belediye kaynaklarının devesi başkanların imkanlarına seriliyor, kulağı belediye kasasına giriyor.

Evet belediyeler maaş ödeyemez duruma geldi çünkü her belediye başkanı akrabalarını, yakınlarını, siyasi hesap yapan aristokratların müritlerini liyakata bakmadan doldurdu belediyeye, şimdi onlara maaş değil, oturtacak sandalye bulamıyorlar.

*

Evet yeni seçilen belediye başkanlarından bazıları görevi aldığına pişman. Siz isim vermemişsiniz ben vereyim.

Arkadaşım, dostum, dürüstlüğünden şüphe edemeyeceğim Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt göreve geldiği ilk günlerde belediyenin mali tablosunu gördüğünde lanet olsun bu işe dedi. Bırakırım ben bu koltuğu dedi.

Çünkü Kemal Deniz Bozkurt 30 yıllık yöneticiydi, iş insanıydı, işletmeciydi, mühendisti, belediyenin fizibilite tablosuna baktığında bir belediye kasasının nasıl talan edildiğini gördü.

Belediyenin kasasının nasıl boşaltıldığını, gelir gider dengesizliğini, Türkiye’nin en büyük bütçeli belediyesi diye övünülen ilçenin borç batağında olduğunu gördü.

Sonraları Kemal Deniz Bozkurt aldı kafasını iki elinin arasına ve 'imkansız olsa bile denemeye değer bu batak belediyeyi düze çıkartmak için' diyerek işe koyuldu.

*

Neler mi olmuş Esenyurt Belediyesi’nde.

Aslına Türkiye’de istisnasız her belediyede olanlar olmuş.

Belediyenin kaynakları kuruma değil kişilere çalışmış.

Belediyenin imkanları yurttaşa değil belediye yöneticilerine kullanılmış.

Belediyenin parası har vurmuş harman savrulmuş.

Belediyede ruhsat için, imar için başvuran vatandaşa iki türlü fiyat teklif edilmiş.

Anlayacağın danışıklı dövüş havada uçuşmuş.

Daha da Esenyurt’taki imar rezaletini söylemek istemiyorum.

Dedik ya.

Kimse bu ne, bizde olmaz, olur mu öyle şey demesin.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu göreve geldiğinde savurganlıktan, kötü yönetimden, İBB’nin kasasının boşaltıldığından bahsetmedi mi?

Etti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Adana Zeydan Karalar aynı dertleri yanmadılar mı?

Yandılar.

*

Hepsinde var fakat böyle gelmiş böyle gitmemeli.

Artık dur denmeli.

Yani mesele sadece devletten gelen ödeneğin azalması değil.

Mesele zihniyet meselesi.

Mesele belediye yönetirken gelir getirici kaynaklar yaratmadan belediyenin gelirlerinin; adil, eşit, etik bir şekilde belediye kasasına konmamasında.

Öyle olmasaydı belediyesi iflas ederken başkanı, yöneticisi, meclis üyesi varsıllaşan yüzlerce örnek gösterebilir miydim?

Gösteremezdim.

Batıya bakın milyardolarlık bütçeli belediyenin başkanı bisikletle makamına giderken, bize bakın; yüzbinlik bütçeye rağmen, adamın milyarlık makam aracı mı dersin, onlarca koruma ordusu mu dersin, asistan, danışman, basın ordusu mu dersin tonla.

Böyle olunca bu bolluğa hangi belediye dayanır?

Buna benzer durum ve tutumları bir değiştirebilsek, inanın bana belediyelerimiz de rahat edecek, insanlarımız da…