Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı “reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz” diyerek üstü kapalı Sayın Arınç’ın eleştiriyor gibi gözüksede bence Sayın Arınç, Sayın Cumhurbaşkanının düşüncelerini kendi düşüncesiymiş gibi aktarmışa benziyordu.! 

Kaldı ki ortada Kürt açılımı adı altında Pkk ile Osloda yapılan görüşme, Bebek katilinin Diyarbakırda okunan mektubu, Teröristlerin Haburda davul zurna ile karşılanması, Şivan Perver ile yapılan “megri megri” düeti ve Dolmabahçe mutabakatı gibi örnekler varken Saraylı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın tutuklu kalmasının hayret verici olduğunu söylemesinden neden rahatsızlık duyulduğunu anlamak mümkün değildi.

Bence sorunun temelinde yatan asıl sebep Sayın Bahçeli’nin canı sıkıldıkça erken seçim ve Af demesi ve Akp’nin hükümetinin de her seferinde gündemimizde erken seçim ve af yok diyerek Sayın Bahçeli’nin isteğini yapmak zorunda kalıyor olmasıyla alakalıydı. Yani daha af çıkmadan Sayın Bahçeli’nin Kırıkkale Keskin T Tipi Cezaevi’nde yatan ama rahatsızlığı dolayısıyla Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören Çakıcı’yı ziyaret etmesi ve Çakıcı’nın Sayın Bahçeli’ye “Türkmen Beyine, ziyaretime geldiğinden dolayı kendilerine kalbi teşekkür eder saygılarımı sunarım.” demesi daha o zaman Akp ve Mhp arasındaki iplerin kopacağının bir işarettiydi. Çünkü bugün Kılıçdaroğlu’na yazılan hakaret dolu mektuplara geçmişte Sayın Cumhurbaşkanıda mahrum kalırken Sayın Bahçeli’nin Alaattin Çakıcı’yı dava arkadaşım diye sahip çıkması Akp’yi farklı yönlere itecekti ve bu yönü Sayın Bülent Arınç Selahattin Demirtaş için özgürlük naralarının atarak zaten belli etmişti.

Benim 28 Mayıs 2018 yılında kaleme aldığım “af” başlıklı makalemde “Sayın Bahçeli istiyorsa o af mutlaka çıkar dediğim ve 24.Haziran 2018 genel seçimlerden 2 gün sonra yani 26 Haziran tarihli “arka Bahçeliden ön Bahçeli’ye dönüş başladı” makalemi okuyanlar Sayın Bahçeli’nin bugünkü tutumunun sebebini mutlaka anlayacaktır diye düşünmekteyim.

Sonuç olarak Akp Hükümeti her halükarda Çakıcı’ya sahip çıkan Mhp ile birlikte yürümek zorunda. Sayın Arınç’ın Selahattin Demirtaş’ı parlatarak Hdp’ye oy vermiş kürt seçmene göz kırpması Cumhur İttifakını zora sokacağı gibi 18 yıllık Akp iktidarınında sonunu getirebilirdi. Yani Sayın Arınç istemeyerekte olsa Sayın Bahçeli’nin eline hem erken seçim kozu hemde Cumhur İttifakının 3. ortağını belirleme imkanı vermişti. 

Ve benim tahminim 2021 ortalarında bir erken seçim olacağı ve o seçimde Akp’nin Mhp ve İyi partinin tam ortasında kalacağı yönünündeydi.