Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

Çevre konusundaki bilgilerim

Bilgilenelim çünkü dünyamızın gidişatı hiç iyi değil. Bu istek bende yıllar önce belirlendi. Yıl 1992 henüz İTÜ’den emekli olmamışım, İstanbul Lions Kulüpleri Eminönü, Taksim, Kadıköy bölgeleri olarak üçe bölünmemiş ve Yüksel Üstün kardeşimle 170 civarında lions kulüplerinin Çevre Komitesi Başkanlığı görevindeyim. DİB (Doğa İle Barış Derneği)’ni kuruyoruz. O tarihlerde ekoloji bilgileri için kitaplar karıştırıyorum. Aradığıma kavuştum. Monty Hempel yazmış. Tatbik edebilirsem kafamdaki hedefe varırım diye düşündüm. Monyy diyor ki, 1990’ların başında, Oberlin Koleji’nde Profesör Davit Orr “ekolojik okuryazarlık” yani (çevre bilimi) terimini, insanların karmaşık doğal sistemleri anlama becerisini (bu sayede yeryüzündeki yaşamı mümkün kılmalarını ve destek olmalarını) ifade etmek üzere, ilk kez ortaya atmış.

Varsayımı şuymuş: Eğer insanlar daha iyi ekolojik okur yazar olursa, yani bu konuda bilgilenirse ekolojiye daha saygılı olurlar ve böylece doğal dünyayla uyum içinde yaşayan topluluklar yaratırız ki bu da sürdürülebilirlik için temel ihtiyaçtır. Bu düşünce ortaya atıldıktan sonra dünyanın her yerinde kolejler ve üniversiteler, ekolojik okur yazarlık seviyesini artırmak amacıyla, öğrencilere ve belli ölçüde toplum geneline yönelik yüzlerce program başlatmışlar. Bu bilinçle, emekli olup Büyükçekmece’ye geldiğimin ertesi yıl yani 1995 yılında Belediye Başkanımızın verdiği 14 isimle “Büyükçekmece Çevre Koruma Ve Güzelleştirme”, “Büyükçekmece Tüketiciyi Koruma Ve Bilinçlendirme” derneklerini kurma işlemine başladım. Sonra o günün Kaymakamı ve İlçe Milli Eğitim Müdürünün izni ve desteği ile Büyükçekmece’de okullarda çevre eğitimi ile böyle bir çalışma başlattım. Hiçbir karşılık beklemeden. Ekolojik bilgilendirme ile daha güçlü bir çevreci toplum oluşturmak için, iklimin, ormanların, kısacası doğanın korunması için. Doğal dünya ile yabanıl alanlar, doğal güzellikler, bitkiler, yaban hayatı ve sağlıklı ekosistemlerle duygusal bağlar geliştirmek, doğayı korumak için olduğu kadar çevrebilim, çevre siyaseti ve yönetimi alanlarında ilerlemeler için çok gerekli.

Hep birlikte doğa sevgisine bağlı olmak yüz yüze geldiğimiz çevresel mücadelelerin etkin yönetilmesini sağlamak bu dünyada yaşayanların tümünün görevi olduğunu anlatmak hepimizin görevi olmalı. Çevre mücadeleleriyle ilgili tartışmalar esas olarak eğitimlilerle cahiller arasında çekişmeler değildir. İklimin değişmesi ve diğer karmaşık riskler örneğin nükleer santraller üzerine görüşlerin kutuplaşmasının, gerçekte bilimsel bilincin artmasıyla çoğaldığı görülüyor. Böyle bir çalışma için ÇYDD Genel Merkez Çevre Birimi ile Mersin’den sonra Kırklareli’de çalışmalar yaptık.İnsani kalkınma, daha rahat bir yaşam için doğa tahrip edilirken doğadan koparılmış insanlar doğa hakkında bir şeyler öğrenmek için daha az istek duyuyorlar.

Gittikçe büyüyen doğadan kopuşun, insanın çevreye ilgisinin azalmasında ne kadar payı var bilinmiyor, ancak şu kesin ki insanlar daha çok sevdikleri ve aktif olarak içselleştirdikleri şeyleri koruyorlar. Eğer biz daha geniş bir çerçevede, ekolojik bilgiyi (çevre bilgisini) toplumsal eğitimle oluşturabilirsek hedefe daha kolay varırız. Yıllardır okullarda eğitim ile ana okullarından üniversiteye çeşitli büyüklükte öğrencilere, makalelerle gazete okuyucularına, internetten meraklılara bu bilgileri ulaştırarak insanlık ve vatandaşlık görevimizi hala yapacağız. Tamamen gönüllü yaptığımız bu işe İl, ilçe Milli eğitim Müdürleri ile İl Çevre Ve Şehircilik Müdürlüklerinin izin desteği olursa bu çalışmalarımızı daha kolaylaştıracak, bizi de mutlu edecektir. Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Utku Kızıltan Arşivi