CHP'de kazan kaynıyor

CHP durul(a)maz.  İster olağanüstü kongre toplansın ister toplanmasın, tartışmalar devam edecek.
Tüm mesele “neden iktidar olamıyoruz” sorusuna verilen yanıtlarda yatıyor.
Diyorlar ki, “genel başkanı değiştirin CHP iktidar olur.”
Bu kafayla CHP sittin sine iktidar ol(a)maz.
Bırakın bu kafayı yeni sistemde, Cumhurbaşkanı adayı CHP'nin kim olursa olsun yüzde 51'i bulma şansı yoktur.
Hatta İnce sıkıyor ya, “Erdoğan'ı salladım” diye, beni gülme krizi alıyor. Erdoğan yüzde 52.6 almış, kendisi yüzde 30.6 arada yüzde 22 ve 11 milyon fark var. Bunun adı kendi kendinee salla(n)mak oluyor.

İnce 11 milyon fark yemiş, adı sallamak olmuş!
İnce'ye sormak gerekiyor. Ekmellettin İhsanoğlu CHP ve MHP'nin adayı olduğunda yüzde 38.4 ile 15 milyon 587 bin oy alırken, o ve o'nu aday gösterenler bile “Erdoğan'ı salladık” diyememişlerdi
Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 51.8 ile 21 milyon oy almıştı. Aradaki fark ise yüzde 13.4 ile 5.5 milyon oydu. İnce'nin ise 11 milyon... Sallamak nasıl da güzel bir deyim... Sallamak... Popülizmin en zirvesi...
****
Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan yüzde 52.6 ile 26 milyon 325 bin, İnce'de yüzde 30.6 ile 15 milyon 332 bin oy almış. Aradan dört yıl geçmiş muhalefetin adayı İnce seçmen sayısı artmasına rağmen Ekmellettin İhsanoğlu'dan yüzde 7.6 daha az oy almış. Oy durumu ise çok ilginç. İhsanoğlu ve İnce'nin toplam oyu bile baş başa değil. Yaklaşık 500 bin daha az oy almış.

Erdoğan ve İhsanoğlu arasındaki fark 5.5 milyonmuş!
Diyebilirsiniz ki, o dönemde üç aday vardı, bu dönemde 6 aday vardı. Doğru doğru olmasına da, orada da çok farklı bir sonuç var.
Düşünün Erdoğan tek başına yüzde 52.6 oy alırken, Demirtaş yüzde 8.40 oy alırken, diğer adayların toplamı ise yüzde 8.3.
İnce, Demirtaş'ın oylarını çıkardığımızda diğer muhalefet partilerin adayları ile oyları birleştirseniz ortaya çıkan sonuç çok ilginç. 38.94. Yani Ekmellettin İhsanoğlu'ndan yüzde 0.5 fazla.
Yanlış hesap demeyin. Hesap ortada...
İnce tek başına bir Ekmellettin İhsanoğlu bile etmemiştir.
Muhalefetin toplam oyu ise yüzde 47.4'tür.

CHP iktidar olabilir mi?
Herkes bir kenara yazsın. CHP'nin adayı kendi içersinde biri olduğu müddetçe seçim kazanılması mümkün değildir. Kılıçdaroğlu ile İnce'yi karşılaştırsanız; İnce'de kibir ve popülizm, Kılıçdaroğlu'nda ise mütevazilik ve öngürü görürsünüz.
Kılıçdaroğlu şunu çok iyi biliyor. Yeni sistem de dahil olmak üzere cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkez sağdan bir aday olmadığı sürece seçim kazanılamaz. Ve bir gerçek daha. CHP'nin adayı kamuoyu nezdinde öne çıkmaya başladığı anda merkez sağ-milliyetçi seçmen sağdan bir adayın etrafından birleşmektedir.. Bu ister Erdoğan olsun isterse başka bir isim... Bu gerçeği bir kenara yazın.

Gelelim imza toplayanlara
İmza toplayanlar içersinde İnce'nin sınır delege desteği 450'dir. Toplandığı iddia edilen 630 imzanın içersinde Kılıçdaroğlu karşıtı olmayan aynı zamanda İnce'yi de açık açak desteklemeyen, Parti Meclisi ve MYK'nın değişmesini isteyen devrimci demokrat yani 3. yolcular vardır. 
****
İmza toplayanlar, kendi açısından kurultay için yeterli sayıda imza topladıklarını, genel merkez ise yeterli sayıda imzanın toplanmadığını iddia ediyor.
Hatta “imzaları birleştirerek sunan kurultay delegeleri” imzasıyla yayınlanan açıklamada; “1240 delegenenin 630 noter onaylı bilgi ve belgeler sunulmuştur” deniliyor.
Aynı zamanda da, toplanan 630 delegeden ne kadarının da imzalarını geri çektiklerini bilmedikleri için, tartışmayı başka bir yöne çekiyorlar. 
Olağanüstü kurultay talep eden imzacıları açıklamalarında diyorlar ki; “1240 delegenin 1062'si il kongrelerinde örgüt tarafından seçilmiş olup, bu delegelerin 603'ü, yani seçilmiş delegenin salt çoğunluğu olan 531'inin 72 fazlası imzasın vermiştir. Buna karşın 178 doğal delegenin sadece 27'si imza vermiştir. Toplamda salt çoğunluk sağlanmasından seçilmiş delegenin net bir ağırlığı olduğu görülmekte olup, bu durum CHP gibi örgütü dayalı bir siyasi partide, alağanüstü kurultay talebinin ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. Salt çoğunluk şartının sağlandığından olağanüstü kurultay çağrısının en kısa sürede yapılmasını arz ederiz” diyerek tartışmayı imzaların geri çekilmesi halinde de kurultay tartışmasını devam ettirmek istemektedirler. 

Whatsapp’tan imza görüntüleri ile dosya hazırlamışlar!
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.
İmzacılar ta başından beri ne diyorlardı.
İmza sayısı 700'e ulaştı.
Pazartesi teslim edeceğiz. 
Pazartesi imzalar yeterli olmadığı için dört günde yaklaşık 30 imza daha toplayan olağanüstü kongre talebinde bulunanlar, salt çoğunluk şartının buldukları gerekçesiyle dün imzaları teslim ettiler.
Bu imzacılar imzalarının yaklaşık 90'ını whatsapp mesajı ile almışlar.
Hani bir ara dosya gösteriyorlardı, yaptıkları basın açıklamasında. 
Sonra Pazartesi günü imzaları teslim edecekken, whatsapp mesajlarıyla kendilerine ulaşan imzaların peşine düştüler. Ve notere gitmiş imza vermiş bu whatsappçılar, daha sonra noter tasdikli imzalarını göndermemişler, geri çekivermişler.
Sonra ne olmuş, eksik imza olunca, son gün olan perşembeye kadar imza toplamak için zaman kazanmak istediler. Ve kendilerine göre eksik imzalarını tamamlayarak genel merkeze teslim ettiler.

Yüzlerine gözlerine bulaştırmışlar!
Ta başından beri imza toplayan olağanüstü kurultay talebi olanlar işlerini doğru yapmamışlar. Yüzlerine gözlerine bulaştırmışlar. Algı çalışması yapmışlar. 
Şimdi asıl bombayı ben söyleyeyim.
630 imzanın içersinde yaklaşık 60 noter imza veren delge, tekrardan noter onaylı imza ile kurultay talebinden vaz geçmişler. 
Birkaç içersinde genel merkez imzalarını geri çeken yaklaşık 60 delegeyi isimleri ile açıklayacak.
Ve böylelikle imza sayısı yaklaşık 580'e düşecek. İmzacılar açıklamalarında seçilmiş delegenin salt çoğunluğu 531 diyerek taleplerini kamuoyunda seslendirmeye devam edecekler.

Kılıçdaroğlu kendi bırakır!
Olağanüstü kurultay tartışmaları mahkemeye gider mi? Şu anda imzacılarla mutabakatla mahkemeye gidilmemesine yönelik karar almış durumdalar. Ancak bu tartışma mahkeme kapılarına giderse de şaşırmayacağım.
CHP'de yerel seçimlere kadar tartışma devam edecek. Sonrasında ise büyükşehirler kazanılırsa, oy yüzde 30'a çıkarsa tartışmalara nokta koyulacak. Ve Kılıçdaroğlu kendi rızası ile genel başanlığı bırakması sürpriz olmayacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Tarakçı Arşivi