37. Kurultay’a doğru, kulis faaliyetleri alabildiğine sürüyor. PM’ye girmek için hak eden veya etmeyenler yarış ve reklam peşindeler.

Sosyal medyaya baktığımızda adı sanı duyulmamış çok sayıda partilinin sırf adını duyurmak için aday olduğunu belirten paylaşımlar ve ilanlar oldukça fazla.

Bu tür PM aday adayları adını listeye yazdırmak için parti tüzüğü gereği en az 10 kurultay delegesinin imzasıyla aday olunabileceğini bilmeleri gerekiyor. Bunun için kurultayın yapılacağı Odeon Park’ta parti delegeleri ile bir araya gelebilecekleri ortamın hazırlandığı belirtildi.

Kurultay salonuna PM ye aday olacak partililer giremeyeceği gibi, Onur Kurulu üyeleri ile akredite olmuş olsalar dahi gazetecilerde giremeyecek.

Bu gerekçelerle bazı partililerden kurultayın yapılmaması yönünde kulis yapanlar olduğu gibi, mahkemeye başvuranlarında olduğunu bilinen bir gerçek. Tüm bu çabalara karşın kurultayın yapılacağı kesin.

ÜLKE GERÇEKLERİ

İyi gitmeyen ekonomik olaylar, pandemi’nin de etkisi ile işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Açıklanan rakamlara göre ülkemizde çalışmayanların sayısı çalışanları geçtiği belirtiliyor. Yetmedi vatandaşın gelir dengesi bozuldu. Esnaf, sanayici, üretici, çiftçi, emekli, memur hemen herkes durumundan memnun değil.

Ülkemizin durumu, yönetenlerin eskisi gibi yönetmediği, yönetilenlerin ise şimdiki gibi yönetilmek istemediği bir gerçek. Durum böyle iken,  bu kurultayda iktidarın yanlışlarını ortaya atıp laf üretmek değil, bu sorunların çözülebileceğinin haberini partililere ve halka bildirip umut vermektir. Böylece iyi bir ikinci parti olmaktan ziyade iktidara yürüyen ve aday olan bir parti görüntüsünü vermektir. Milyonlarında ,”Evet bunlar bu işi yapar” demesini sağlamaktır.

37. Kurultay bu yönü ile çok önemlidir. Bu önemi bilerek gelecekte partiyi iktidara taşıyacak kadroların oluşması bakımından çok çok daha önemlidir. Bu bakımdan aday olacakların bu sorunları bilen ve çözüm bulacak kişilerden oluşması gerekir.

Zaten Kılıçdaroğlu, bu kuraltay’ın iktidar kurultayı olacağını belirttiğine göre, aşağıda belirtilen ve ona yardımcı olacağını sandığım PM üyelerini dikkatine sunarım

KİMLER VAR KİMLER OLMALI

Görüldüğü kadarıyla Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na rakip yok.

Mevcut Parti Meclisindekilere bakalım.

Zeki Kılıçarslan, Gamze İlgezdi, Sera Kadıgil, Yavuz Karan, Yıldırım Kaya, Haluk Koç, Bülent Kuşoğlu, Hakkı Süha Okay, Faik Öztrak, Ali Öztunç, Gamze Pamuk Ateşli, Oğuz Kaan Salıcı, Orhan Sarıbal, Selin Sayek Böke, Yaşar Seyman, Gamze Taşcıer, Ayça Taşkent, Bülent Ecevit Tatlıdil, Bülent Tezcan, Erdoğan Toprak, Seyit Torun, Pınar Uzun, Gökhan Zeybek, Onursal Adıgüzel, Veli Ağbaba, Haydar Akar, Gülizar Biçer Karaca, Tekin Bingöl, Çetin Osman Budak, Emre Çam, Mehmet Ali Çelebi, Ünal Çeviköz, M.Gül Çiftçi, Semra Dinçer, Emine Gülizar Emecan, Sevda Erdan Kılıç, Aykut Erdoğdu, Muharrem Erkek, Ali Haydar Hakverdi, Akif Hamzaçebi, Müslüm Sarı, Haluk Pekşen, Gökhan Günaydın, Tuncay Özkan, Necati Yılmaz, Gaye Usluer, Ali Şeker, Erdal Aksünger, Eren Erdem, Candan Yüceer, Gülçin Timur ve ilhan Cihaner.

Hadi bakalım iktidara aday partinin PM üyelerinin faaliyetleri hakkında ne biliyorsunuz?

İddia ediyorum çoğunun adını belki de ilk defa burada duydunuz.

O zaman soru şu, Bu isimlerle iktidara yürünür, yukarıda belirttiğimiz hususlar çözülür mü?

Bu nedenle gelecekte iktidar olmayı amaçlayan bir partinin meclisine oradan da Merkez Yönetim Kurulu’na girmeye hayal edenler başlarını iki elinin arasına alacak iyice düşündükten sonra ortaya çıkacak. “Ben PM üyesiyim” diye caka satmak isteyenler sakın bu yola sapmasınlar.

KİMLER PM’DE OLMALI

Edindiğim bilgiye göre mevcut üyelerden Zeki Kılıçaslan haricindeki tüm PM üyeleri yeniden aday. Dedik ya, herkes başını iki elinin arasına alıp iyi düşünsün. Oluşacak PM üyeleri seçimlere kadar gecesini gündüzüne katıp halkla bir arada, düğünlerinin tefçisi, kederlerinin yasçısı olmayı göze almalıdır.

Bu arada çalışmak istediği isimleri anahtar liste olarak yayınlayacak olan Genel Başkan Kılıçdaroğlu da Genel Seçimlerde yaptığı gibi sağ kesimden gelen insanları listesine almamalıdır. Bu zamana kadar sağdan alınan ve milletvekili yapılan isimlerden partiye hiçbir fayda gelmediği ve getirmedikleri de açık şekilde görülmelidir.

Yeri gelmişken İlhan Kesici’yi önerecektim ama, İBB’ye alınan Fatih Tablosu için, “Benim uzmanlık alanım ekonomi, sanattan anlamam” diyeceği yerde eleştirmesi hiç te hoş olmadı. Bu söylemlerini duyduktan sonra devlet adamlığı ve bürokratlığını, plancı olmasını değerlendirecek olan Genel Başkandır.

Kulislerde ön plana çıkan ve bana göre de PM de olması gereken ve iktidara yürüyeceklerine inandığım isimler şöyle:

Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce,  Adalet Yürüyüşü finalinde Maltepe Miting’ini ve Taksim’de Gezi Mitingini düzenleyen İstanbul Başkanlarından Cemal Canpolat, yine daha önceleri İstanbul Başkanlığı yapan ve başarıları hala söylenen Gürsel Tekin, Oğuz Kaan Salıcı, şu günlerde var gücü ile çalışan Barış Yarkadaş, Haluk Pekşen, Hüsnü Bozkurt, Bedel ödeyen Eren Erdem, Selin Sayek Böke, yine de İlhan Kesici, Fikri Sağlar, Erdoğan Toprak, Faik Öztrak, Orhan Sarıbal, Özgür Özel, Turan Aydoğan, Nihat Matkap, Haluk Koç, Gürsel Erol, Bülent Tezcan, Aykut Erdoğdu, Tahsin Tarhan, Ömer Fethi Gürer, Özgür Karabat, Gökhan Zeybek olmalı.

Bunlara kadın ve gençlik kotasından, özellikle “Sana oy moy yok” kampanyasını başlatan ve “Ayasofyayı değil Vatikan’ı da cami yapıp, Papa’yı sünnet ettirsen de oy moy yok” diyen, diyebilen Z kuşağı adı verilen gençlerden takfiye alınınca iktidara gidebilecek bir PM pek ala  oluşturulabilir. Yenilenen PM’nin de yetkilerini MYK’ya devretmemesi, iktidar için sürekli halk içinde olması gereklidir.

Genel Başkan’ın bu Z Kuşağı ile ilgili bazı araştırma şirketleri ile görüştüğü onlardan birifing aldığı biliniyor. Bu durum bile sanki geleceğe umutla bakılabilecek durum oluşmasına yetecek gibi.

Bazı guruplar ise kendi aralarında başka bir örgütlenme ile listeyi delme girişiminde bulunacağı çalışmaları olsa da zor bir durum olduğu ve başarı elde edilemeyeceği gün gibi ortada.

BAŞKANLARA NE OLUYOR?

Belediye başkanlarından Mansur Yavaş haricindekiler, PM’ye üye sokmaya çalıştıklarını, bunun için kulisler yaptıklarını biliyorum duydum.

Uygun bir durum olmadığını belirtmek isterim. Belediye başkanları bu tür işler yerine kendi işleri ile uğraşmaları, iktidar yolunun alt yapısını yapmaları bana göre daha mantıklı.

Merak ettiğim belediye başkanlarının PM’ye üye sokmalarının kendilerine ne gibi bir menfaat sağlayacağıdır.

Bu tür çalışmalarda bulunan başkanlara tavsiyemi yeniliyorum. Gelecek iktidar için alt yapıyı hazırlayın. En önemlisi halkla kaynaşın yeter…