Bahadır Sügür

Bahadır Sügür

Çok oluyorsunuz!

Çatalca Belediyesi satışa çıkıyor. İlan yapıyor. AK Partili Meclis Üyesi beyefendiler hemen idare mahkemesine gidiyor. Ihaleye bir gün kala mesai bitimine yakın bölge idare mahkemesi kararı geliyor ve 'Yürütmenin durdurulması' kararı ile ihaleler iptal ediliyor. Ama beyler siz çok olmaya başladınız. 
Ekonomik anlamda resmen batmış bir belediye ne yapacak? Tabi ki satacak. 
Ben her türlü satışa karşıyım ama adam ne diyor "İşçilerin parasını mı ödeyemeyecek hale gelelim?" 
En son, sözüm ona kent konseyi toplantısında (Kaymakam yok, iktidar partisi ilçe başkanı yok, ana muhalefet ilçe başkanı yok, daire müdürleri yok, İBB yetkilileri yok, İSKİ Müdürü yok, BEDAŞ yetkilisi yok, STK'ların çoğunluğu yok) Belediye Başkanı Cem Kara çıkmış kürsüye anlattıkça anlatıyor. Taş ocakları, İnceğiz Piknik alanı falan derken, esas konuya geliyor. 
Satışların engellenmesi...
Engelleyen bariz belli AK Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez ve meclis üyeleri... 
"Satamazsın" diyorlar. Sattırmıyorlar.
Lakin unutulmaması gerekilen bir noktayı buradan belirtelim. 
Belediyemizin nakite ihtiyacı var. Bunu belediye başkanımız bangır bangır söylüyor. 
Eğer nakit para bulunamaz ise neler olur? Hatırlarsanız eğer belediye başkanının makam otosu bile çekici ile icra edilirken götürülmüştü. Neredeyse başkanın koltuğu bile haczedilecekti. 
Şimdi; eğer belediye başkanı Cem Kara kaynak bulamaz ise belediyenin gelecek aylardaki sonu bu... 
Peki yer satmaktan başka bir çaresi varsa buyrun. Ama yok. Mecbur yer satacak. Para nanay... 
Hele bir de taşeronlar da kalktı, belediye kendisi direk maaş ödeyecek. 
E iller bankasından gelen paranın da yüzde 40'ı kesilir hale geldi. 
Yani demem o ki Başkan Cem Kara'nın başka çaresi yok. Çaresiz ve aciz kaldı maddesel anlamda. Satışlardan gelecek parayı bekleyen müteahhitler de var. Avcılar'da yaşanan şeyler ortada. 20 milyondan ne kadarı işçilere gitti gördünüz mü? Sebep? Müteahhitler çok önemli. Para onlara akıyor çünkü. 
Bu sefer Hüseyin Kahya!
Celalettin Sonkaya idare mahkemesine müracaat ettiğinde 26 Aralık 2017'deki satışı İBB ve Çatalca Belediye Meclis Üyesi Mesut Üner ile hareket etmişti. Bu seferki 23 Ocak 2018 tarihindeki satışları durdurmak için itirazı Hüseyin Kahya ile yaptı. 
Hadi bu satış yine durdu. Peki ya yarın? 
Yarının Çatalca için getirecekleri bana sorarsanız çok hoş değil.  
Kent Konseyi itibarını ve güvenilirliğini kaybetti. Kimse gelmez oldu. Belediye Başkanının serbest kürsüsü olarak görülüyor. 
İktidar umursamıyormuş... Kent Konseyi Başkanı söylüyor bunu!
Peki nasıl umursayacak? Açıkçası insanlar belki de bir yerlere aday olabilmek adına Kent konseyinin kullanılmasına karşılar. Bu sadece iktidar partisi için geçerli değil. STK'lara , devlet dairesi müdürlerine bir sorun bakalım ne diyecekler? 
Neyse, eninde sonunda Çatalca Belediyesi satışlardan vazgeçmeyecek.  Geçemez! 
Fuzuli harcamalardan ne kadar keserler bilmem ama hizmet için paraya ihtiyaç var. Öyle kongre merkezlerinden, kültür binalarından, anfi tiyatrolardan falan bahsetmiyorum ha! Çöptü, temizlikti, ağaç budamaydı falan... Parke yola asfalt, asfalt yola parke yama gibi hizmetlerden. 
Başkan Cem Kara döneminde rutin işler için para lazım arkadaşlar. O sebeple çok oluyorsunuz. 
Bırakın hizmeti engellemeyi... 
Belediyemiz ne var ne yok satsın ve hizmet etsin. 
Ondan öncekiler satmadan yapmış! Ucundan accık satıp bir şeyler yapmış. Kültür merkezi, her sokak ve caddeyi parke taş yollar ile donatmış... Onlar İBB yardımı aldılar. 
Bırakın Başkan Cem Kara'yı... Canını sıkmayın 20 yıl daha belediye başkanı kalır ha! Benden söylemesi.
Ama harbiden AK Partili arkadaşlar siz çok oluyorsunuz... 
Bir kere daha satışlara itiraz ederseniz bu ilçeye ihanet edersiniz. Meclis üyelerine, müteahhitlere, odacısına, şoförüne... 
Ama küçük enişteye dikkat edin asıl!
Ona dikkat! Ona... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahadır Sügür Arşivi