Cumartesi sabahına

Yorgun günler, izansız günler, manası olmayan günler bu günler. Doluya koysan almıyor, boşa koysam dolmuyor denir ya hani. Hah işte  öyle...

İstanbul'un bir yağmurlu bir güneşli havası Ahmet Kaya'yı anımsatıyor bize; “Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe...” diye.

Öyle bir ikilem içinde ettiğimiz geceler, gündüzler... Pandemi eskisi kadar yoğun değil. Aşılama hızlanıyor. Koronavirüs vaka sayıları düşüyor. Mafyalar hala güçlü. Sadece güçlü olan mafyanın ve mafya babasının adı değişiyor. Ekonomik ve politik istikrarsızlık devam ediyor. Anti demokratik uygulamalar, hak ve özgürlüklerin gaspı konusunda da kusursuz bir istikrar ile yönetilmeye devam ediyoruz.

Ay sonunu getirmek telaşı, parasızlık, kredi kartı borçları, insanların ödemekte güçlük çekip Twitter'dan çığlık atarak yardım istediği elektrik faturaları, su faturaları, doğalgaz faturaları...

Çok acayip bir yokluk dehlizinde ve çok acayip bir karanlığın içindeyiz.

Tükenmişlik sendromu için ziyadesiyle uygun olan bugünlerde; herkesten ve her şeyden uzak hayaller kuruyorum. Tavana bakarken gördüğüm şey beyaz bir beton değil de; allı morlu bahçeler, mavi denizler ve yeşil ormanlar. Hoş bir rüzgar, yarin kokusu ve “masa da masa ha” diyebileceğimiz türden bir masa...

Hayallerimizi heybemize koyarak nefes almaya çalıştığımız bu sefil günlerde, cumartesi sabahına birkaç not bırakmak isterim;

“Yeni bir gün, kahve kokuyor odada. Güzel bir şarkı çalıyor bilgisayarda. Cam biraz açık. Tatlı bir esinti giriyor içeriye. Tülü havalandırıyor. Akşamdan kalma bir günün sabahı. Yatakta tembel ve tatlı bir yorgunlukla uzanmışsın. Kaç sabah daha üzer ki bizi? Günaydın...
 

"İçimdeki bütün o dünlerle yeni bir güne nasıl başlayabilirim?" diye soran Leonard Cohen'in kulakları çınlasın. İçimdeki bütün o dünler; zaman mezarlığında. Bugün ve yarın koşuyor kapıya doğru. Dün olmazsa bugün olur bugün olmazsa yarın olur. Olacağı varsa her şey olur.
 

Şimdi herkesten ve her şeyden uzakta seninle olmayı umardım. Bir deniz kenarında; üşengeç ama tutkulu adımlar bırakarak ardımızda. Güneşten tenimiz kavrulurken, soğuk birkaç şişe birayla serinlemek, ufka bakmak hiç nedensiz öpmek seni. İmbat ve sen çok güzel bir ikili olurdunuz..
 

Ve şimdi; İbrahim Ferrer adamı yere serer diyelim ve Buenos Aires'te ahşap kapıları olan eski bir bardan içeri girip; iyi şeyler olmasını umarak, bira içtiğimizi hayal edelim...”

Erdal Nas'ın ifadesini aldılar!

Biraz da ilçelerin ve siyasetin nabzından söz edelim. Malum romantik çocuklar ve bizim hayal dünyamızdan kime ne değil mi! Bakalım Avcılar'da neler oluyor? Evvela ilk önce CHP Avcılar İlçe Başkanı Erdal Nas'ı anımsatalım.

CHP Avcılar İlçe Başkanı Erdal Nas, "128 Milyar Dolar Nerede?" pankartları nedeniyle Avcılar Firuzköy Karakolu'nda "cumhurbaşkanına hakaret" suçlaması nedeniyle ifade verdi. Konuya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Nas şu ifadeleri kullandı;

“Bu Soruşturmayı Madalya Olarak Taşıyacağım!

Babalar günü hediyesi olarak vatandaş adına sorduğumuz “128 Milyar Dolar Nerede?” pankartları nedeniyle bugün Avcılar Firuzköy Karakolunda hakkımda Cumhurbaşkanına Hakaret suçlaması ile açılan soruşturması kapsamında ifadem alındı...”

Esenyurt DEVA iyi yolda

DEVA Partisi hepinizin malumu. Ali Babacan'ın başkanlığında kurulan parti şu ana gösterdiği siyasi istikrarla Türkiye'de iyi bir çizgiye sahip oldu. İstanbul'da özellikle de yaşadığımız bölgede bir değerlendirmeye tabii tutacak olursak da; Esenyurt'ta Halis Kahriman'ın başkanlığında oldukça iyi gittiklerini söyleyebilirim. Avcılar, Beylikdüzü ve Büyükçekmece ile mukayese ettiğimizde hem basınla iletişim noktasında hem yolladıkları haber bültenleri bakımından hem de vatandaşla etkileşimi bakımından DEVA Partisi Esenyurt İlçe Teşkilatı'nı ve Halis Kahriman'ı kutlamak gerek. Avcılar, Beylikdüzü ve Büyükçekmece'ye ve tabii diğer ilçelerdeki DEVA teşkilatlarına da örnek olsun diyelim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi