Devlet Habitat ödüllü Esenkent’ten vaz mı geçiyor?

Esenkent 90’lı yılların devamında, Esenyurt Belde sınırları içinde olan Bahceşehir ve Boğazköy ile birlikte planlanan üç yerleşim yerinden birisidir.

Esenyurt Beldesi Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan döneminde planlanan bu kentler, bugün dahi yaşanılabilir kentlerin arasında gösterilmektedir.

Yaşanılabilir projeleri nedeniyle 1996 yılında düzenlenen Habitat Ödülüne layık görülmüştür.

Esenkent adını her blokta bir dairenin kaldırılmasıyla oluşturulan tünel görünümlü boşlumlar arasında hava akımı sağlamasından almıştır.

Esenkent o dönemde aydın, dar gelirli, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerini bilen ve bir arada yaşamanın mutluluğunu paylaşan insanların bir araya gelip kooperatifleşmesi ile kurulmuş bir kenttir.

Esenkent kurulurken tüm alt yapası su kanalizasyon, Telekom, elektrik ve ısı sağlayan sistemler Esenkent’i yurt edinen Esenkentliler tarafından yapılmıştır.

Esenkent’in ısı sistemi Ülkemizde  ilk ve tektir. Kent kurulurken, hemen yanı başına kurulan doğalgazdan elektrik üreten santral Esenkent’in ısısını ve sıcak suyunu temin etmektedir.

Santralin elektrik üretimi sırasında makinalarını soğutmak için kullandığı suyun buharının 110 dereceye indirilerek bloklardaki esenjörlere verilip burada da 70 dereceye indirilerek, konutlara verilmesiyle ısınma ve sıcak su ihtiyacı karşılanmakta olan bir kenttir.

Bu nedenle bu kentte baca yoktur. Esenkentlilerin parasını ödeyerek yaptığı bu yatırımı devlet, Haramidere, Marmaraereğlisi, Aliağa ve diğer doğal gazdan elektrik üreten santrallerde yapmış olsaydı, neredeyse ülkemizin yarısı ısınma ve sıcak su ihtiyacını bu yolla gidermiş olurdu.

Esenkent’in bir özelliği daha var. Kent deprem riskine karşılık toprak yapısı itibariyle incelenmiş olup, en çok 8 kattan 4 kat olan blokların oluşmasıyla kurulmuştur.

Kentte, villa projesi, 122 metre kare, 108 metrekare ve 77 metre karelik projeler uygulanmıştır. Projelerin tümünde cumba uygulanırken, eski Anadolu geleneği olan misafir odası kaldırılarak, aile bireyleri ve gelen misafirler bir arada olsun diye büyük salon uygulanmıştır.

Böylece ayrı gayrı olmadan Esenkentliler bir arada yaşamayı ve görüşmeyi daha baştan kabullenmiştir.

Esenkent bu haliyle yaşama devam ederken, kent yönetimini, tapuya işlettikleri Toplu Yapı Yönetimi olarak uygulamaya koymuşlardır. Bu yapı uzun yıllar kat maliklerinden aldıkları az miktardaki aidatla kentin ihtiyaçlarını adeta bir belediye hizmeti gibi karşılamış ve güvenlik sorununu da 50-60 personelden oluşan güvenlik birimi ile gerçekleştirmiştir.

Esenkent böyle birlik beraberlik içerisinde yaşarken özellikle Belediye Başkanı Çapan’ın yerine gelen Necmi Kadıoğlu döneminde, Esenyurt ve çevresi imara açılıp yüksek binalar yapılmaya başlanıp daire ve arsalar ranta açılınca, kentlilerin yaptığı binaların depreme dayanıksız olduğu ve burada kentsel dönüşüm yapılması gerektiği halka işlenmeye başlanmıştır.

Hatta o dönemlerde, “Toplu Yapı Yönetimi de neymiş, bu hizmetleri Belediye verir” denilerek Toplu Yapıya ödenen aidatların ödenmemesi istenmiş ve bu talebe maalesef bazıları uyarak Esenkentlilerin o birlikteliği ve güçlülüğü zayıflatılmaya başlanmıştır.

Esenkentlilere nifak sokmayı başaran belediye yönetimi daha sonra çöp almaktan başka hizmet vermemeye başlamıştır.

Devlet vaz mı geçiyor?

Esenkent’i konforlu ve örnek kent haline getiren ısınma ve sıcak suyunu temin eden santral, zamanında 20 yıllık Yap İşlet Devret Modeli ile ABD’li ve Türk firmaları tarafından yapılıp uygulanan bir projeydi.

1999 yılında işletilmeye başlayan bu proje 2019 yılı Mayıs ayında sonlandırıldığı Enerji Bakanlığı Elektrik Üretim A.Ş. tarafından açıklandı.

22 Ekim 2019 günü Esenkentlilerin oluşturduğu bir heyet Ankara’ya giderek durumu görüştü. Orada devleti temsil eden ilgililer, işletmenin zarar ettiği gerekçesi ile santralin elektrik üretmeyeceğini ve kapatılacağını beyan ettiler.

Ancak, kent sakinlerinin kendilerine alternatif ısınma sistemlerini araştırma ve devreye sokmaları için, kış ayları boyunca kamu yararı gözetilerek ısı arzının devam ettirileceğini ve ısı birim fiyatlarının da Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından belirleneceği beyan edilmiş, böylece ısı maliyetlerinin de artacağı açıklanmıştır.

Devlete sorular

1.- Yap İşlet Devret Modeli ile yapılan bu santral elektrik üretir devlete satarken, bu arada da Ülkemizde ilk olan Esenkent’i ısıtan ve sıcak suyunu temin eden bu proje 20 yıldır zarar etmiyordu da;

Devlet’e geçince hem de daha denemeden elektrik üretmeden mi zarar etmeye başladı?

2.- Bu santralin faaliyetine son verileceği ve elektrik üretmeyeceği gerek Esenkentlilere, Esenkentlileri temsil eden Esenkent Toplu Yapı ve Eğitim Vakfına, Esenkent Toplu Yapı Yönetimine ve gerek se ısıyı dağıtan Teknik Isı’ya resmi olarak neden bildirilmiyor?

3.- Elektrik üretmeyeceği, sadece ısı üreteceği belirtilen santralin yıllık 80 milyon TL. zarar ettiği EÜAŞ Ambarlı İşletme Müdürü Halil Albayrak tarafından açıklanmıştır.

Bu zarar, hangi kıriterlere dayanılarak ve nasıl hesap edilmiştir.

4.- Vatandaşına bakmak ve kamu hizmeti vermekle yükümlü olan devletimiz, Habitadt ödüllü ve 10 bin konutta yaşayan 50-60 bin nüfuslu Esenkent’ten vaz mı geçmiştir?

 5.- 5.3 milyon Suriyeliye 40 milyar dolar harcadığını açıklayan devletimiz 60 bin nüfuslu Esenkent için 80 milyon TL nin hesabını mı yapmaktadır? Bu rakam gerçek ve doğru mudur?

6.- Yap İşlet Devret modelinin sözleşmesini imzalayan devletimiz, bu projenin Esenkent ve Boğazköy’ü ısıtacağını ve sıcak suyunu karşılayacağını bildiği halde;

Neden 20 yıl sonra ne olacağına dair bir şerh düşmemiştir?

7.- Bu insanların milyonlar harcayarak kurduğu alt yapı bedeli çöpe giderken devlet bu duruma seyircimi kalacaktır?

İnsanlar yeni ısınma sistemi arayışına girmenin yapacağı masraflar ile ilgili ne düşünülmektedir?

Sonuç olarak Devlet, yüzde 42 yeşil alanı, otoparkları, bulvar ve caddeleri ile trafik sorunu olmayan ve hala komşuluk ve dostluk ilişkileri süren bu örnek ESENKENT’ten ve orada yaşayan vatandaşlarından vaz geçip kaderleri ile baş başa mı bırakacaktır?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Dolu Arşivi